Hz. HAVVA’NIN YARADILIŞI HAKKINDAKİ HADİS-İ ŞERİF

Modernist görünümlü hadis düşmanı mealciler, diğer konularda olduğu gibi Hz. Havva'nın yaradılışı konusunda da sırf ‘farklı olalım’ diye Hz. Havva’nın eğe kemiğinden yaratılması ile ilgili hadisi inkâr etmektedir. Bu konudaki Kur’ân âyetlerini kendi düşünce ve mantıklarına göre hiçbir ilmi kural ve kaide gözetmeksizin tevil ediyorlar


Seyda Musa Geçit Hocaefendi

musa_bazid04@hotmail.com

2020-01-08 10:57:47

Modernist görünümlü hadis düşmanı mealciler, diğer konularda olduğu gibi Hz. Havva'nın yaradılışı konusunda da sırf 'farklı olalım' diye Hz. Havva'nın eğe kemiğinden yaratılması ile ilgili hadisi inkâr etmektedir. Bu konudaki Kur'ân âyetlerini kendi düşünce ve mantıklarına göre hiçbir ilmi kural ve kaide gözetmeksizin tevil ediyorlar. Aslında bunlar, kendi düşüncelerini kabullendirmek için Allah'ın söylemediğini Allah'a söyletiyorlar. Bu yaptıklarıyla hâşâ Allah'a ayar vermeye çalışıyorlar.

Şâyet sadece Kur'ân onlar için hüccet kaynağı ise -ki "Kur'ân Yeter" sloganı dillerinden düşürmüyorlar- tüm ulemanın üzerinde ittifak ettikleri konuları çarpmadan kabul etmeleri gerekiyordu. Fakat onların derdi Kur'ân değil; tam tersi Kur'ân'ı, kendi düşüncelerine uydurmak ve bunun sonucunda da yeni bir İslam anlayışını, kısacası dinin, maneviyatın, İslami kanunların dışlandığı, ötelendiği, evrenden kovulduğu deizm anlayışını oluşturmaktır. Zaten bu modernistlerin Allah tasavvurunda da bu hakikati görmek mümkündür. Bunların tüm çabaları pasif bir tanrı anlayışını oluşturmaktır. Pasif, umulan, umudu kırılan, edilgen bir tanrı anlayışı/fikri son zamanlardaki slogan ve söylemlerinde görmek mümkündür.

Batıda filozofların kendileri açısından başardıkları en önemli şey, Allah'ı evrenin dışına itmekti. Yani Allah'ın egemenliğini yok etmekti. "Tanrı öldü, Tanrı emekliye ayrıldı, köşesine çekildi" gibi jargonlar bunun neticesinde söylenmiştir. Şimdi de bu sakat anlayışlarını bazı modernist eski İslamcılar vasıtasıyla İslam coğrafyasına bulaştırmak istiyorlar. Zaten Türkiye'deki modernistlerin akıl hocasının ölmeden önce deistliğini ikrar etmesi bunun en bariz göstergesidir. Şunu da belirtelim ki modernistlerin gözden kaçırdıkları bir şey var: Allah'ı kısmen de olsa evrenden kovabilirsiniz (hükmünü-dinini sosyal, siyasal ve iktisadi olarak yürürlükte kaldırabilirsiniz); ama unuttuğunuz bir şey vardır ki Evren Allah'tan bihaber değildir. 

Şimdi de Hz. Havva'nın yaradılışına geçelim: Hz. Havva'nın, Hz. Adem (a.s)'dan yaratılışı ile alâkalı âyet-i kerîmelerde Yüce Rabbimiz şöyle buyurur:

يَا أَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالاً كَثِيراً وَنِسَاء

"Ey insanlar! Sizi tek bir nefsten (Âdem'den) yaratan, ondan da eşi (Havvâ'yı) yaratarak (yeryüzünde) ikisinden birçok erkek ve kadın var eden Rabbinizden sakının!.."(1)

Peygamberim'den Buhârî, Müslim, İbni Mace ve Sünen-i Kübrâ'da birbirinden çok az farklı rivâyetlerle kadınların yaratılışı hakkında rivayetler bulunmaktadır. Biz buraya Müslim'in rivayetine yer vermek istiyoruz.

وَاسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ، فَإِنَّ الْمَرْأَةَ خُلِقَتْ مِنْ ضِلَعٍ، وَإِنَّ أَعْوَجَ شَيْءٍ فِي الضِّلَعِ أَعْلَاهُ، إِنْ ذَهَبْتَ تُقِيمُهُ كَسَرْتَهُ، وَإِنْ تَرَكْتَهُ لَمْ يَزَلْ أَعْوَجَ، اسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ خَيْرًا.

"Kadınlara iyilikle muâmele edin, zîrâ kadın kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri kısmı üst tarafıdır. Onu düzeltmeye çalışırsan kırılır, kendi hâline terkedersen, devamlı eğri kalır. O hâlde kadınlara karşı iyi davranın."(2)

Buhârî bu hadisi "Babu'l-mudarati maa'n-nisa" başlığı altında rivâyet ederken şu hadisi de nakletmektedir:

حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ: حَدَّثَنِي مَالِكٌ عَنْ أَبِي الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: الْمَرْأَةُ كَالضِّلَعِ، إِنْ أَقَمْتَهَا كَسَرْتَهَا، وَإِنِ اسْتَمْتَعْتَ بِهَا اسْتَمْتَعْتَ بِهَا وَفِيهَا عِوَجٌ.

"Kadın kaburga kemiğine benzer. Şâyet onu düzeltmeye çalışır isen onu kırarsın. Şâyet ondan faydalanır (ona iyi davranırsan) fayda görürsünüz. Onda bir eğrilik vardır."(3)

Kâdî Beydavî, Şihab, Suyûti, Nesefî, Zamahşerî, Alusî, Razî ve Said Hava gibi otoriter olarak kabul edilen müfessirlerimiz, söz konusu yukarıda zikredilen hadise dayanarak Nisa Sûresi, birinci âyetini tefsir ederler. Onlar, Allah'ın tüm insanları tek bir nefisten yani tek bir kişiden yarattığını; annemiz olan Hz. Havva'yı da babamız Hz. Âdem'in eğe/kaburga kemiğinden yarattığını belirtmektedirler. Envaru't-Tenzil'e haşiye yazan Şihab'a göre Hz. Havva'nın eğe kemiğinden yaratılması görüşü en doğru görüştür. Râzî'nin de belirttiği gibi "Nefsu'l-Vahide"den maksat Hz. Âdem, Ondan yaratılan ise Hz. Havva'dır ve bu doğrultuda ümmetin icması vardır. Hz. Havva'nın kendi cinsinden ya da başka bir şeyden yaratılması görüşü batıl ve uydurmadır. Bütün bu sakat görüşler Rafızîlerin uydurmalarıdır. Otorite olarak kabul edilen âlimlerin hiçbiri bu görüşlere tevessül bile etmemişleridir.(4)

Daha önce de belirttiğimiz gibi bu modernistlerin, Kur'ân-Sünnet-Hadis anlayışından çok Allah tasavvurunda problemleri vardır. Allah'ın kudreti konusunda şüpheleri olacak ki bu konuda akıl hocaları batılı filozoflar ve oryantalistler gibi düşünüyorlar. Yoksa onları bu batıl düşüncelere sevk eden temel saik ne olabilir ki?! Bir muvvahid Müslüman için Allah'ın nasıl yarattığından çok; niçin yarattığı daha önemlidir. Allah dilediği şekilde yaratır; sorar; ama sorulmaz, sorgulanmaz. Allah'ın nasıl yarattığı konusu elbette önemli; ama Onun belirttiği şekilde anlamak gerekir. Yaradılış konusunu Allah'ın murat ettiği şekilde anlamayıp evrim teorisine benzetmeye çalışmak, Kur'ân ayetlerini Allah'a rağmen batı düşünce kodlarına göre yorumlamak değil mi? Bu sakat anlayış, "Allah'a ayar vermek" değil de nedir? 
Bir Müslüman "Allah, niçin Hz. Havva'yı Hz. Âdem'den, Onun eğe kemiğinden yarattı?" diye düşünmeli ve buradaki hikmeti araştırmalıdır. Evrim teorisine ve dolayısıyla materyalizmin değirmenine su taşıyarak İslam düşmanlarına hizmet etmemelidir. Eğer modernistlerin niyetleri yaradılış hakikatini bulmak ise muteber ulemaya müracaat etmeleri gerekir. Yok, niyetleri akıl hocalarını ve beslendiklerini memnun etmek ise bilsinler ki bütün çaba ve uğraşları boşa kürek çekmekten başka bir şey değildir.

Dipnotlar

1-Nisa, 47/1.

2-Müslim, II, 1091.

3-Buhârî, VII, 26; Tuhfe, VII, 34.

4-Detaylı bilgi için bkz: Envaru't-Tenzil, III, 96; Şihab, III, 96; Savî, I, 200; Nesefî, II, 94; Keşşaf, I, 491; Ruhu'l-Meânî, IV, 181; el-Esas Fi't-Tefsir, II, 987; Mefâtihu'l-Ğayb, III, 477.

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

İnsan, bizim kendisini kerih bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki, şimdi o apaçık bir hasım kesilmektedir.

Yasin, 77

GÜNÜN HADİSİ

“Âdemoğlu, kurban bayramı gününde kan akıtmaktan daha sevimli bir amelle Allâh’a yaklaşabilmiş değildir.

İ. Mâlik, Muvatta’, Kur’an 24; Tirmizî, Edâhî, 1; İbn-i Mâce, Edâhî, 3)

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI