BABA VE ANALARIN ÜZERİNE DÜŞEN VAZİFELER

Şafii âlimlerinden Ebu Bekr ed-Dimyâtî, Fethu'l-Muîn'in şerhi "İânetü't-Tâlibîn" adlı eserinde (1/ 25-26) şunları söyler:


Muhammed Emin Er

.

2020-01-14 10:30:05

Şafii âlimlerinden Ebu Bekr ed-Dimyâtî, Fethu'l-Muîn'in şerhi "İânetü't-Tâlibîn" adlı eserinde (1/ 25-26) şunları söyler:

"Ana ve babaların çocuklarına, bir mükellefin bilmesi zorunlu olan tüm bilgileri öğretmeleri gerekir. Böylece iman, kalplerinde kökleşir ve ibadetlere alışırlar. Mesela onlara, Allah Teâlâ hakkında vacip, imkânsız ve caiz olan hususları öğretmek lazımdır. Bu husustaki itikad, kırk bir noktada özetlenir:

1-Allah Teala için vücud vacip, adem (yokluk) imkansızdır.

2-Cenab-ı Hakk için "kıdem" (varlığının başlangıcının olmayışı, ezelî) vacip, "hudûs" (sonradan yaratılmak) imkânsızdır.

3-Hak Teâlâ için "bekâ" (varlığının sonunun olmayışı, ebedî) vacip, "fena" (yokoluş, tükeniş) imkânsızdır.

4-Allah Teâlâ'nın, zat, fiil ve sıfatları açısından mahlûkatından farklı olması (muhalefetün li'l-havâdis) vacip, onlara benzemesi (mümâselet) imkânsızdır.

5-Cenab-ı Hakk'ın "kıyam binefsihi" (varlığı hiçbir şeye muhtaç olmayan, kendinden) olması vacip, ihtiyaçlarını başka bir varlığın görmesi veya O'nu var edecek başka bir varlığa muhtaç olması ise imkânsızdır.

6-O'nun (c.c.) "vahdaniyeti", yani zât, sıfat ve fiillerindeki birliği, tekliği vacip, teaddüdü (birden fazla olması) imkânsızdır.

7-Allah Teâlâ için "hayat" vacip, "ölüm" ise imkânsızdır.

8-"İlim" O'nun için vacip ama "cehalet" imkânsızdır.

9-O'nun "irade" sahibi olması vacip, "iradesiz" olması imkânsızdır.

10-"Kudret" sahibi olması vacip, "aciz" olması imkânsızdır.

11-O'nun "semî" (duyan, işiten) olması vacip, "sağır" olması imkânsızdır.

12-"Basar" (gören) sıfatını haiz olması vacip, "kör" olması imkânsızdır.

13-"Kelâm" (konuşma)sı vacip, "dilsizliği" imkânsızdır.

14-O'nun "mümkün olan bir şeyi yapması da yapmaması da" caizdir. Bunun delili de: "O dilediğini yapar"(1) ve "İstediği şekilde hükmeder"(2) ayetleridir.

15-Bir şeyi isteyen/irade eden (mürîd) olması vacip, "mükreh" (zorla iş gören) olması mümkün değildir.

16-"Âlim" olması vacip, "cahil" olması imkân dışıdır.

17-"Hayy (diri)" olması vacip, "ölü" olması imkansızdır.

 

İşte bunlar, Allah Teâlâ hakkında inanılması vacip ve imkânsız hususlardır. Bunların dışında kırk bir tane de caiz durum vardır. Caizin anlamı mümkün olan bir şeyi yapmak veya yapmamaktır.

Çocuklara ayrıca peygamberler hakkında vacip, imkânsız ve caiz olan şeyleri de öğretmek lazımdır. Bunların özü de dokuz maddedir: Vacip olanlar sıdk, emanet, tebliğ ve fetanet. İmkânsız olanlar: Yalan, hıyanet, tebliğiyle emrolundukları herhangi bir şeyi gizlemek ve aptallık. Caiz olanlar ise: Yeme içme, cinsi münasebet ve hafif hastalık gibi Peygamberlerin yüce makamlarının şanına halel getirmeyecek beşeri hususiyetlerdir. Peygamberle (a.s.) insanların akıl ve ilimce en mükemmel olanlarıdır. Allah onları göndermiş ve apaçık mucizelerle doğruluklarını ispat etmiştir. Onlar da Allah'ın emir, yasak, müjde ve tehditlerini insanlığa tebliğ etmişlerdir.

Çocuklara ayrıca, Allah Teâlâ'nın ümmî, Arabî, Kureyşli, Haşimî Peygamber Efendimiz'i, Arabıyla acemiyle insanların tümüne; meleklere, cin ve cansız varlıkların hepsine elçi olarak gönderdiğini öğretmek lazımdır. O'nun şeriatı kendinden öncekilerin hükmünü ortadan kaldırmış; ayrıca Allah Teâlâ, Efendimizi de diğer yaratılmışların tümüne üstün kılmıştır. Nitekim la ilahe illallah dediği halde Muhammed Resulullah sözünü söylemeyen kimsenin tevhidi sahih olmaz. Çünkü Yüce Allah, insanların, hem kendi adına hem de dini-uhrevi meselelerde haber verdiği hususların hepsinde Peygamber Efendimizi tasdik etmelerini zorunlu kılmıştır.

Çocuklara, Efendimizin (s.a.v.) Mekke'de doğduğunu, sonra da Medine'ye hicret edip orada vefat ettiğini; kızıla çalan ak tenli bir şemail özelliği ve ahlaki açıdan insanların en mükemmeli olduğunu öğretmek gerekir. Öte yandan hem ana hem de baba tarafından nesebini öğretmek de icap eder.

Hatta bazı âlimler, ümmetin efendileri olmaları hasebiyle O'nun (s.a.v.) çocuklarını da tanıtmayı lüzumlu görmüşlerdir. Üçü erkek, dördü kız olmak üzere yedi çocuğu vardır. Doğum sırasına göre Kâsım, Efendimizin (s.a.v.) ilk evladıdır. Sonra Zeynep, sonra Rukiye, Fatıma, Ümmü Gülsüm ve et-tahir, et-tayyib gibi lakaplarla anılan Abdullah gelmektedir. Bunların hepsi Hz. Hatice (r.a.)'dendir. Yedincisi ise İbrahim olup Mariye el-Kıbtiyye'dendir. Bir şair de bu isimleri, tevessül maksadıyla şöylece dizelemiştir:

Allahım! Muhammed oğlu Kasım,

Sonra Zeynep, Rukiyye ve Fatıma

Ardından Ümmü Gülsüm ve Abdullah

Peşinden de İbrahim yüzü suyu hürmetine

Bu mısraların sahibini kurtar.

İşte bu, bir insanın bilmesi gereken itikadi esasların küçük bir parçasıdır. Tevhid âlimleri bunları deruhte etmişlerdir. Bu itibarla mümeyyiz çocuklara akideyi öğretme konumunda bulunan kimselere, çocuklara, en mükemmel iman üzere yetişmeleri gayesiyle, bunları öğretmeleri vaciptir.

Dipnotlar

1-Hacc; 22/ 18

2-Maide; 5/ 1

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.

Bakara, 185

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Sen dünyada bir garib veya bir yolcu gibi ol.

Buhari, Rikak 2; Tirmizi, Zühd 25, (2334)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI