YEMEK ÜCRETİNİ ÖDEMEDEN GİDEN RAHAT BIRAKILIR MI?
Mersin’de yemek mekânlarından birindeyiz. Bize hizmet veren garsonlardan birine tebessümlü bir ifade ile sordum: -Adınızı lütfeder misiniz? -Ercan, efendim. -Ercancığım, size bir sorum olacak: Bunca hizmetinizi ve ikramınızı aldıktan sonra, hizmetinizin ve ikramlarınızın ücretini ödemeden çıkıp gitsek bu konağın sahibi ve siz çalışanları bizden memnun kalır mısınız? Bizi rahat bırakır mısınız?
Mersin'de yemek mekânlarından birindeyiz. Bize hizmet veren garsonlardan birine tebessümlü bir ifade ile sordum:
-Adınızı lütfeder misiniz?
-Ercan, efendim.
-Ercancığım, size bir sorum olacak: Bunca hizmetinizi ve ikramınızı aldıktan sonra, hizmetinizin ve ikramlarınızın ücretini ödemeden çıkıp gitsek bu konağın sahibi ve siz çalışanları bizden memnun kalır mısınız? Bizi rahat bırakır mısınız?
Ercan galiba şaka yapıyorum sanarak önce bir nezaket icabı:
-Canınız sağ olsun efendim, dedi. Sonra ben tekrar sordum:
-Ya biz bu işi adet haline getirirsek, acıktığımız zaman gelip yersek, içersek, ödemeden çıkıp gidersek, yine bir şey demeden bizi rahat bırakır mısınız?
Bu sefer Ercan:
-Hayır abi, ne yalan söyleyeyim işte bu olmaz. Şayet siz, bu yanlışı ve nezaketsizliği devam ettirirseniz, size bu hizmet ve ikram bir daha verilmez, verilenlerin de hesabı sorulur.
Şimdi taşı gediğine koyma sırası bize gelmişti:
-Ercancığım, sen, ben ve bütün insanlar muhteşem bir konakta bulunuyoruz biliyor musun? O konak, şu içinde yaşadığımız kâinat. Bu kusursuz konağın sahibi ise Allah. Canlı-cansız her varlık bir garson. Hava bir garson, su bir garson, toprak bir garson, güneş bir garson, deniz bir garson, ağaçlar bir garson, hayvanlar bir garson… Her birinin eliyle türlü türlü ürünler, nimetler sunulmaktadır bize. Her gün, her an, biz bunları yiyor, içiyor, fevkalade hizmet alıyor ve ikram görüyoruz. Bunların ücretini ödemezsek bu muhteşem konağın sahibi Allah bizden memnun kalır mı, bizi rahat ve cezasız bırakır mı?
-Bırakmaz.
-Allah'ın istediği ücrete gelince o para değildir. Eğer Allah, sunduğu nimetleri para ile satsaydı, hiç kimsenin serveti onları almaya yetmezdi. Bu sebeple Allah, merhametinin bir tecellisi olarak herkesin gücünün yeteceği şeyler istemiştir. Onlar da üç şeydir: Tezekkür, tefekkür ve teşekkür. Diğer bir ifadeyle zikir, fikir ve şükürdür. Her nimete ve esere baktığımızda Allah'ı anmak zikir, Allah'ın harika işlerine ve sanat eserlerine hayran kalmak fikir, Allah'ın nimetlerinden dolayı Allah'a şükür etmek de teşekkürdür.
Ercanım, kulun Allah'a teşekkürünün adı da beş vakit namazdır. Beş vakit namazı, teşekkür olarak bizden isteyen Allah şöyle buyuruyor: "Beni unutmayın ki, ben de sizi unutmayayım, bana şükür ve teşekkür edin, nankörlük etmeyin ki[1]nimetimi artırayım, azaba çarptırmayayım.[2] Size mühlet veriyorum ki tevbe ve teşekkür fırsatını yakalayasınız. Bu sabrımı ve mühletimi isyanda kullanırsanız unutmayın tuzağım pek kuvvetli[3], azabım da pek şiddetlidir."[4] "Namazla ve sabırla benden yardım isteyin."[5] İsteyin ki şu belalı dünyada sizin yar ve yardımcınız olayım. Belalardan koruyayım, kurtarayım.[6]
Ercan zeki bir garsondu. Meseleyi çok iyi anladı. Anladığı ve memnuniyeti her halinden belliydi. Sordu:
-Ağabey biz burada, ayak üstü hiç böyle bir sohbet dinlemedik ve sizin gibi bir müşteri ile de ilk defa karşılaştık. Başka ne zaman görüşürüz?
-Ercan'ım biz bir daha görüşemeyebiliriz. Biz bir program için İstanbul'dan geldik ve gidiyoruz. Ama şu kâinat konağının sahibini sever, Onu hiç unutmaz ve Ona karşı görevlerimizi hakkıyla yaparsak inşallah cennette buluşur ve görüşürüz, dedim. Yanımda olup bitenlere şahit olan oğlum Muhammed Bey ve diğer arkadaşlarımla beraber Allah'a ısmarladık dedik, ücretimizi ödeyerek oradan ayrıldık.
Dipnotlar
[1]Â Bkz. Bakara, 2/152
[2]Â Bkz. Ä°brahim, 14/7
[3]Â Bkz. Kalem, 68/45
[4]Â Bkz. Ä°brahim, 14/7
[5]Â Bkz. Bakara, 2/152
[6]Â Bkz. Hac, 22/78
Â
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenemez.
İsrâ, 15
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Ey Allah'ın Resulü," dedim, "şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi: "Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni. (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.)
Tirmizi, Da'avat 89,
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...