KÜFRE SEBEB OLAN SÖZ VE DAVRANIŞLAR-2

12.Allah’a Çocuk İsnat Etme İle Meydana Gelen Küfür: Allah’a çocuk isnat etmenin küfür olduğu, Kur’an’da şöyle açıklanmaktadır:


Ali Bozkurt

alibozkurt.02@hotmail.com

2020-03-09 08:46:11

12.Allah'a Çocuk İsnat Etme İle Meydana Gelen Küfür:

Allah'a çocuk isnat etmenin küfür olduğu, Kur'an'da şöyle açıklanmaktadır:

"Yahudiler, Uzeyr Allah'ın oğludur, dediler. Hıristiyanlar da, Mesîh (İsa) Allah'ın oğludur dediler. Bu onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir. (Sözlerini) daha önce kâfir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin! Nasıl da (haktan bâtıla) döndürülüyorlar!"(1)

Tevrat'ın aslı kaybolduktan sonra Tevrat'ı aslına uygun olarak yeniden yazan Hz. Uzeyr, Yahudiler nezdinde önemli bir itibar kazanmış ve bu başarısı nedeniyle ona Allah'ın oğlu diyenler olmuştur. Medine döneminde Hz Muhammed (s.a.v.) ile konuşan Yahudiler, Hz. Uzeyr'den Allah'ın oğlu olarak bahsetmişlerdir.

Allah'a oğul isnat etmek küfürdür.

"Allah, bir çocuk edindi" dediler. O, bundan uzaktır."(2)

Allah'a çocuk isnat etmek şirktir.

"Onlar, "Rahmân, bir çocuk edindi" dediler. Andolsun, siz çok çirkin bir şey ortaya attınız."(3)

Allah'a çocuk isnat etmek hem çirkin hem de şirktir; şirk olan her şey ise küfürdür.

13-Allah'a Kız Evlat İsnat Etme İle Meydana Gelen Küfür:

Allah'a erkek çocuk nispet etmek küfür olduğu gibi kız çocuğu nispet etmek de küfürdür.

Geçmişte Allah'a kız evlat nispet edildiğini anlatan beş ayet ve kısa açıklamaları şöyledir:

 1-"Onlar, kızları Allah'a nispet ediyorlar -ki O, bundan uzaktır- kendilerine ise, canlarının istediğini."(4)

Müşrik Araplar, meleklerin Allah'ın kızları olduklarını iddia ederlerdi. Bu iddia bir bühtan ve şirktir. Allah, bu tür nitelemelerden uzaktır. Kız veya erkek evlat sahibi olmak, yaratılmışlara ait özelliklerdir.

2-"(Ey müşrikler!) Rabbiniz, erkek çocukları sizin için ayırdı da, kendisi meleklerden kız çocuklar mı edindi! Gerçekten siz, (vebali) çok büyük bir söz söylüyorsunuz."(5)

Müşrikler, melekleri Allah'ın kızları saymakla küfür ve şirklerini pekiştirmişlerdir. Müşriklerin bu düşüncesinin temelinde kızlardan üstün saydıkları erkek çocukların kendilerine ait olduğu fikri yatmaktadır.

3-"(Ey Muhammed!) Onlara sor: Kız çocukları Rabbinin de, erkek çocukları onların mı? Yoksa biz melekleri dişi olarak yaratmışız da onlar şahid mi bulunuyorlarmış?"(6)

Diyanet Tefsiri bu ayeti açıklarken şu bilgileri verir: 'Huzâa ve Kinâne gibi bazı önde gelen putperest Arap kabileleri Allah'ın kızları olduğuna inanırlardı (Taberî, XXIII, 105-106; Şevkânî, IV, 474). Bu inancın temelinde kız çocuklarını erkek çocuklardan daha aşağı gören bir zihniyet de vardı. Burada, -aslında saçma olmakla birlikte kendi telakkilerine göre- putperestlerin, daha değerli olanı kendilerine nisbet ederken değersiz gördüklerini Allah'a nisbet etmeleri, Allah'a karşı saygısızlıklarının bir kanıtı olarak gösterilmektedir (Taberî, XXIII, 107; Zemahşerî, III, 312).'(7)

4-"Yoksa kızlar O´nun, oğullar da sizin mi?"(8)

Müfessir Bilmen'in bu ayet hakkındaki açıklamasını okumak faydalı olacaktır: 'O müşrikler, ne kadar câhilce bir iddiada bulunurlar. Melekler Allah'ın kızlarıdır, derler, bu ne cehalet!. İşte onların bu cehaletlerini teşhir için de buyuruluyor ki: (Yoksa onun için) O Kâinatın Yaratıcısına mahsus (kızlar var da) ey beyinsiz müşrikler!, (sizin için oğlanlar mı) Var?. Halbuki kâinattaki bütün varlıklar, o Yüce Yaratıcının kudret eseridir, birer mahlûkundan ibarettirler, onun için hiçbir kimse, evlât olmak kabiliyetine, selâhiyetine sahip olamaz. Artık nasıl oluyor da Allah'ın birer mahlûku olan melekleri, Allah'ın kızları, sanıyorsunuz?. Halbuki bir çoğunuz kız babası olmaktan bir utanç duyuyorsunuz. Buna rağmen o Yüce Yaratıcıya kızları isnad etmekten sıkılmıyorsunuz. Bu ne kadar ahmakça bir iddia!.'(9)

5-"Demek erkek size, dişi O´na öyle mi? O zaman bu, insafsızca bir taksim!"(10)

Müşriklerin, erkekleri kendilerine kızları ise Allah'a ait saymaları son derece akılsızca bir taksimdir.

14.Peygamberlerin Bir Kısmını İnkâr etmekle Meydana Gelen Küfür:

Bu hususu anlatan bir ayet ve kısa açıklaması şöyledir:

"Allah´ı ve peygamberlerini inkâr edenler ve (inanma hususunda) Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyip «Bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına inanmayız» diyenler ve bunlar (iman ile küfür) arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu; İşte gerçekten kâfirler bunlardır. Ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır."(11)

Bütün peygamberler, Allah tarafından gönderilmişlerdir. Allah'a iman, onun bütün peygamberlerine de iman etmeyi gerektirir. Ya hep, ya hiç! Peygamberlerden bir kısmına inanmayan mü'min olamaz. İman, bölünme kabul etmez.

Yahudiler, Hz. Musa'ya inanıp Hz. İsa'ya ve Hz. Muhammed (s.a.v.)'e inanmamakla, Hıristiyanlar ise Hz. Musa'ya ve Hz. İsa'ya inanıp Hz. Muhammed (s.a.v.)'e inanmamakla ikisi arasında yani iman ile küfür arasında bir yol tutmaya çalıştılar. Oysa bu, mümkün değildir; bir insan ya mü'min ya da kâfirdir.

15.Kur'an'daki İman Esaslarını İnkâr etmekle Meydana Gelen Küfür:

İnanılması gereken iman esasları ve bunlara iananmayanların sapıtmış olduğu Kur'an'da şöyle haber verilmektedir: "Ey iman edenler! Allah´a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab´a ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah´ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam manasıyle sapıtmıştır."(12)

Ayette iman edenlere hitap edilerek sayılan esaslara iman edilmesinin istenmesi şu şekillerde yorumlanabilir:

1-Kalbinizde nifak bulunmasın, gerçekten iman edin.

2-İnanmaya devam edin; iman üzere sebat sahibi olun.

3-İmam esaslarından bir kısmına inanıp bir kısmına inanmazlık etmeyin, hepsine inanın.

4-Bu güne kadar başka şeylere inanmışsanız, onları bırakıp burada sayılan esaslara inanın.

5-Gerçek anlamda mü'min olmak istiyorsanız sayılan şeylere ve bunların kapsadığı esaslara samimiyetle iman edin.

6-Ey Ehl-i Kitap! Bundan böyle Tevrat'ı ve İncil'i tasdik edeerek Kur'an'a inanıp Hz. Muhammed (s.a.v.)'e tabi olun.

Kur'an'da, ahiret hayatına inanmayanların kâfir oldukları bildirilir:

"Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diyor."(13)

Müşriklerden Übey b. Halef, bir gün eline çürümüş kemik alıp Resulullah (s.a.v.)'in huzuruna gelerek, öldükten sonra diriltilmenin mümkün olamayacağını savunmak için "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diye sorar. Bunun üzerine şu ayet nazil olur:

"De ki: "Onları ilk başta yaratmış olan diriltecek. O yaratmanın her türlüsünü bilir."(14)

 Bu tür kimseler, Allah'a inandıkları halde onun kudretine sınırlama getirmek suretiyle ahireti inkâr edip küfre girmişlerdir.

Ahireti inkâr etmek suretiyle küfre girenler hakkında bilgi veren üç ayet ise şöyledir: 

"Onlar, Allah yolundan alıkoyan ve onu eğip bükmek isteyen zalimlerdir. Onlar ahireti de inkâr edenlerdir."(15)

"O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için, Arş'ı su üzerinde iken, gökleri ve yeri altı günde yaratandır. Yemin ederim ki, (Resûlüm!): "Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz" desen, kâfir olanlar derhal "Bu, açık bir büyüden başka bir şey değildir" derler."(16)

"Onlar, (insanları) Allah'ın yolundan alıkoyan ve onu eğri göstermek isteyenlerdir. Ahireti inkâr edenler de onlardır."(17)

16.İnkâr Edip Allah Yolundan Alıkoymakla Meydana Gelen Küfür:

Kur'an, bu hususu şöyle haber vermektedir:

"İnkâr eden ve (başkalarını da) Allah yolundan alıkoyanlar şüphesiz doğru yoldan çok uzaklaşmışlardır."(18)

Müfessir Bilmen bu ayeti şu şekilde tefsir etmiştir: '(muhakkak o kimseler ki,) o Yahudi taifesi ve emsali ki, Kur'an-ı Kerim gibi bir ilâhî kitabı inkâr ederek (kâfir olmuşlar ve) insanları aldatarak ve saptırarak (Allah yolundan) İslâm dininden (alıkoymuşlardır.) Hz. Muhammed'in peygamberlik ve risaletini inkâr etmişler, öyle açık bir hakikati gizleyerek insanların İslâmiyet'i kabulüne mâni olmuşlardır. Artık böyle pek büyük bir kötülüğü yaptıkları için (şüphe yok onlar) hidâyet sahasından (pek uzak bir sapıklıkla) bir dalâlete düşmüş olmakla (sapıtmışlardır) çünkü onlar hem dalâlete düşmüşler, hem de başkalarını azdırarak dalâlete düşürmek istemişlerdir. Bu sebeple bunların hak'ka dönmeleri pek uzak bulunmuştur.'(19)

17.Ayetleri İnkâr İle Meydana Gelen Küfür:

Ayetleri inkâr etmenin küfür olduğunu haber veren bir ayet ve kısa açıklaması şöyledir:

"Ayetlerimizi yalanlayanlar karanlıklar içinde kalmış sağır ve dilsizlerdir. Allah kimi dilerse onu şaşırtır, dilediği kimseyi de doğru yola iletir."(20)

*Ayetleri yalanlayan, karanlık içinde kalmayı tercih ettiğinden doğruyu bulması mümkün değildir.

*Ayetleri yalanlayan, bu nedenle, doÄŸruya kulak verip onu iÅŸitme kabiliyetini kaybeder.

*Ayetleri yalanlayan, yanlışı tercih ettiğinden doğruyu konuşamaz.

*Allah, kullarından kimin neyi hak ettiğini bildiğinden dilediğini şaşırtıp dilediğini doğru yola iletir.

18.Kur'an'ın Bir Benzerini Söyleyebileceğini İddia Etmekle Meydana Gelen Küfür:

Bu hususu Kur'an'da anlatan bazı ayetler ve kısa açıklamaları şöyledir:

1-"Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "(Evet) işittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir."(21)

Bazı muannit müşrikler, Kur'an kendilerine okunduğunda, isteseler kendilerinin de ona benzer şeyler söyleyebileceklerini iddia edip küfür üzere kalmayı tercih etmişlerdir. Oysa Kur'an'ın bir benzerini meydana getirmek asla mümkün değildir.

Yüce Allah, Kur'an'ın bir bezerinin asla meydana getirilemeyeceğini şu şekilde haber vermektedir:

2-"De ki: "Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar ve birbirlerine de destek olsalar, yine onun benzerini getiremezler."(22)

Nitekim bu güne kadar Kur'an'ın bir benzeri meydana getirilememiştir. Kur'an bu hususta meydan okumuş ve bu meydan okuma; Kur'an'ın ebedi olması nedeniyle devam etmektedir:

3-"Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah'tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın. Bunu yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş kâfirler için hazırlanmıştır."(23)

Kur'an'ın benzerini meydana getirebileceğini iddia etmek, ebediyen cehennemde kalma ile sonuçlanacak olan bir küfür yani inkârdır.

4-"Yoksa, "Onu (Kur'an'ı) kendisi uydurdu" mu diyorlar? De ki: Eğer doğru iseniz Allah'tan başka çağırabildiklerinizi (yardıma) çağırın da siz de onun gibi uydurulmuş on sûre getirin. Eğer (onlar) size cevap veremiyorlarsa, bilin ki, o ancak Allah'ın ilmiyle indirilmiştir ve O'ndan başka tanrı yoktur. Artık siz müslüman oluyor musunuz?"(24)

Eğer Kur'an -hâşâ- bir beşerin uydurması olsaydı, benzerleri de uydurulabilirdi. Hiçbir devirde bir benzerinin meydana getirilemeyişi, onun ilahi kitap olduğunun açık bir delilidir.

-devam edecek-

Dipnotlar

1-Tövbe-30

2-Yunus-68

3-Meryem-88.89.

4-Nahl-57

5-Ä°sra-40

6-Saffat-149.150.

7-DÄ°B Kur'an Yolu Tefsiri, C: 3, S: 555

8-Tur-39

9-Ömer Nasuhi Bilmen, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe Meal-i Alisi ve Tefsiri, C: 7, S: 3516. 3517

10-Necm-21.22.

11-Nisa-150

12-Nisa-136

13-Yasin-78

14-Yasin-79

15-Araf-45

16-Hud-7

17-Hud-19

18-Nisa-167

19-Ömer Nasuhi Bilmen, Kur'an-ı Kerim Türkçe Meal-i Alisi ve Tefsiri, C: 2, S: 710

20-6.En'am-39

21-Enfal-31

22-Ä°sra-88

23-Bakara-23.24.

24-Hud-13.14.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Kim sabreder ve affederse şüphesiz bu hareketi, yapılmaya değer işlerdendir.

Şûra, 43

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

“Âdemoğlu, kurban bayramı gününde kan akıtmaktan daha sevimli bir amelle Allâh’a yaklaşabilmiş değildir.

İ. Mâlik, Muvatta’, Kur’an 24; Tirmizî, Edâhî, 1; İbn-i Mâce, Edâhî, 3)

TARÄ°HTE BU HAFTA

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI