KORONA VÄ°RÃœSÃœNÃœN ANLAMI, BÄ°LÄ°M VE DÄ°NÄ°N Ä°TTÄ°FAKI
Bu korona virüsü şimdiye kadar nerde idi? Nasıl çıktı? Niçin çıktı? Gözle görülemeyecek kadar küçük bir varlık nerde ise dünyayı dize getirdi. Bir küçük varlık bu gücü, bu meydan okuma cesaretini nereden alıyor? Yoksa bu gücün arkasında başka bir güç mü var?
Bu korona virüsü şimdiye kadar nerde idi? Nasıl çıktı? Niçin çıktı? Gözle görülemeyecek kadar küçük bir varlık nerde ise dünyayı dize getirdi. Bir küçük varlık bu gücü, bu meydan okuma cesaretini nereden alıyor? Yoksa bu gücün arkasında başka bir güç mü var?
Bu soruları soran yok, bu soruların doğru bir şekilde cevabını bulmakla uğraşan yok. Herkes, nasıl etsek te bu mikrobu bulsak, bulsak ta onu öldürsek ve kurtulsak derdinde ve düşüncesinde. Hâlbuki bugün onu bulsanız, öldürseniz de birkaç gün, birkaç ay, birkaç yıl sonra o veya bir başka afet yine bir başka adla çıkacak, dünyayı kasıp kavurmaya devam edecektir. Dünyayı ürküten ve korkutan önceki virüsler de böyle çıkmadı mı? Öyleyse çözüm, onu bulmak, öldürmek değil; asıl çözüm, onun tesadüfen gelmediğini görmek, onun bir memur olarak görevlendirildiğini anlamak, onu, onun amirine şikâyet etmek, gereken ders ve ibreti almaktır. Bizi rahatsız eden bu virüsün, aynı zamanda kâinat ve kâinatın içindeki bütün varlıkların amiri Allah'tır. Allah'ın görünen, görünmeyen orduları vardır. Hangi askerini, ne zaman devreye sokacağını Ondan başka kimse bilemez.
İnsanın birinci vazifesi, Allah'a inanmak, Onun kurallarına uymak, evrende anarşi ve terör çıkarmamaktır. Allah bunu değil de bunun aksini insanda gördüğü için zaman zaman işte böyle afetlerle insanoğluna haddini bildiriyor, bir taraftan da unutanlara Kendisini hatırlatıyor.
Merayı tecavüz edip ekilmiş bir tarlaya dalan bir koyun sürüsünü geri döndürmek için çoban taş atar. Taşlara hedef olan koyunlar geri dönerler, bu dönüşleriyle de: "Biz başıboş değiliz, çobanın emri altındayız. O bizden daha fazla bizim faydamızı düşünür. Madem onun rızası yoktur, öyleyse biz de geri dönelim." derler. Böylece hadlerini aşmaktan daha fazla taşlanmaktan kurtulurlar.
Bu misal bize diyor ki: Ey insanlar! Siz, o koyun sürüsünden daha fazla mı isyankârsınız, daha fazla mı yoldan çıkmışsınız, daha fazla mı akılsızsınız ki çobanınız olan Allah'tan atılan türlü türlü taşların manasını anlamıyorsunuz? Yola gelmiyorsunuz? Deprem bir taş, hortum bir taş, kazalar bir taş, amansız hastalıklar bir taş, virüsler bir taş, savaşlar bir taş, anarşist ve teröristlerle rahatsız edilmeniz bir taş… Bu taşlardan hiç mi bir ders çıkarmayacak ve bir ibret almayacaksınız?
Siz, koyununuzu, hatta tavuklarınızı dahi başıboş bırakmazken; sizi yoktan var eden, kâinatın gözü ve gözdesi haline getiren, her şeyi size hizmet ettiren Allah hiç sizi başıboş bırakır mı? Bırakmaz ve bırakmamıştır.[1] Bırakmadığı, yanlışlarınızdan dolayı zaman zaman sizi taşladığından belli. Ne ile taşlıyor? Depremlerle, hortumlarla, kuraklıkla, sellerle, türlü türlü kazalarla, hastalıklarla ve nihayet işte böyle korona virüsü gibi virüslerle.Neden bu taşlardan bir ders çıkarmıyoruz ve çıkarmayı düşünmüyoruz? O koyun sürüsü kadar da mı olamayacağız. Onlar kadar da mı çobanımızın emirlerini, dinini, kitabını ve Peygamberini dikkate almayacağız, tevbe edip bu mukaddes değerlere dönmeyeceğiz?
Kur'an diyor: "Yerlerin-göklerin orduları Allah'a aittir. Allah azizdir ve hakimdir."[2] Kâinat bir kışla, bir ülke. İçindeki her varlık, Allah'ın askeri ve memuru... İster inanın-ister inanmayın korona virüsü de O'nun bir memurudur. O, Allah'ın ordularından bir neferdir. Verilen emri yerine getirmektedir. Dolayısıyla ondan korkulmamalı, onun amiri olan Allah'tan korkulmalıdır. Size saldıran azgın bir köpeği durdurmak için en doğru yol, köpeğin sahibine müracaat etmektir. İnsan da bu dünyaya bir memur ve misafir olarak gönderilmiştir. Ne yazık ki insan, bazen bir memur ve misafir olarak gönderildiğini unutmaktadır. Allah da bazı görevlilerini devreye sokarak ona bunu hatırlatmaktadır. İşte dünyayı kasıp kavuran korona virüsü olayının anlamı budur. İnsan bu hatırlatmalardan ders ve ibret almalı, meranın dışına taşmamalı, haddini aşmamalı, yanına-yöresine taşların düştüğünü görür-görmez uyanmalı, taşların sahibine müracaat etmeli, merhameti sonsuz Rabbinin dergâhına sığınmalıdır.
Depremden ve sair musibetlerden korkanlara da aynı şeyi söylemiştim: Depremden ve sair musibetlerden korkmayın, depremin dizginleri elinde olan Allah'tan korkun, demiştim.[3]Allah'tan korkarsak ne olur? Hem bilimin ve hem de dinin kurallarına uyarız. Hem bilimin ve hem de dinin kurallarına uyarsak görünen ve görünmeyen virüslerin şerrinden korunmuş ve kurtulmuş oluruz. Şunu herkes duysun ve bilsin: Bilimin kuralları da dinin kurallarıdır. Çünkü bilimin kurallarını koyan akıl, Allah'ın eseridir. Aklın ortaya koyduğu buluşlar, ürünler de yine Allah'ın ona ilhamlarıdır. Şimdi gelin korona virüsünden korunmak için bilimin ortaya koyduğu kuralları görelim:
1-Eller su ve sabunla en az 20 saniye yıkanmalı veya el dezenfektanı kullanmalı,
2-Yüze, ağza, buruna yıkanmamış ellerle asla dokunmamalı,
3-Hasta insanlarla yakın temasta bulunmamalı,
4-Kapı kolu, telefon, klavye gibi ortak kullanılan ve sıkça dokunulan nesneleri sıkça temizlemeli ve dezenfekte etmeli,
5-Öksürük ve hapşırık sırasında ağız mendil ile kapanmalı, sonrasında mendili atıp el yıkanmalı.[4]
Gelin şimdi bir de dinin kurallarını hatırlayalım:
1-Yukarıdaki maddelerin hepsi ve bilimin bütün olumlu kuralları dinin de kurallarıdır. Onlara harfiyyen uyulmalı. Yukarıdaki maddelerin hemen hemen hepsiyle ilgili ya bir ayet veya bir hadis vardır.
2-Bütün virüslerden korunmak ve kurtulmak için beş vakit namaz kılınmalı. Cünüpken ve abdestsizken namaz kılınmaz. Cünüp olana boy abdesti farzdır. Namaz kılmak isteyene de abdest almak farzdır. Bu temizlikleri mükemmel yapanlara, yani sabun ve sair temizleyici maddeler kullanarak kendilerini dezenfekte edenlere virüsler kolay kolay zarar veremez. Temizliği, sabun ve benzer maddeler kullanarak mükemmel yapmayanlar abdest de alsalar, namaz da kılsalar yine virüslerin saldırısından kurtulamayabilirler. İslam, inananlarından her şeyin doğru ve mükemmel yapılmasını ister.
3-Namaz kılanın bedeni temiz olmalı, elbisesi temiz olmalı, namaz kıldığı yer temiz olmalıdır. Olmalıdır ki Allah ondan razı olsun, namazı makbul olsun. Virüsleri etkisiz hale getirmenin yolu da büyük bir titizlikle temizliğe riayettir. Bu da Allah'ın gönderdiği ve Peygamberi Hz. Muhammed'in (sav) uyguladığı İslam'da mevcuttur. [5]
4-Helal yiyeceklerle ve içeceklerle yetinilmeli, haram nesnelere el uzatılmamalıdır. Allah'ın günah ve yasak dediklerinden uzak durulmalı, helal kıldıklarına ve emirlerine sımsıkı bağlanılmalıdır.
5-Dinin karantina emrine uyulmalıdır. Hadis-i şerifte buyrulmuş: "Bir yerde bulaşıcı bir hastalığın olduğunu işitirseniz oraya girmeyiniz. O bulaşıcı hastalık bulunduğunuz yere ulaşırsa oradan ayrılmayınız."[6]
6-Hiç kimseye, canlı-cansız hiçbir varlığa haksızlık yapılmamalı, zalimlere sevgi gösterilmemeli, zulüm alkışlanmamalı, israftan, gösterişten uzak durulmalı, herkese ve her varlığa merhamet ve yardım eli uzatılmalı.
Bu kurallara uyanlara ve bu inançta olanlara virüsler yar olur, her şey kâr olur. Bu ahlak ve inançtan uzak olanlara da her şey düşman olur ve zarar olur.
Dipnotlar
[1] Bkz. Mü'minûn, 23/115
[2] Fetih, 48/7
[3] Sosyal medyada yayınlanan MADDÎ VE MANEVÎ SAĞLIĞA KAVUŞTURAN REÇETE başlıklı makalemize bakılmalıdır. Orada çok etkili dualara da yer verilmiştir.
[4] https://www.posta.com.tr/koronavirusten-korunmanin-yollari-2235829
[5] Bkz. Bakara, 2/222
[6] Buhari, Tıb, 30; Müslim, Selam 92, 93, 94, 98, 100.
Â
Â
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Sakın israf etmeyin, çünkü Allah israf edenleri sevmez.
En'âm, 141
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
İki ni'met (iki güzel hal) vardır ki, insanlardan çoğu bu ni'metleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat, boş vakit.
Abdullâh b. Abbâs (r.a)'dan
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...