HZ. MUHAMMED (S.A.V.)’E NİÇİN VE NASIL SALAVAT GETİRİLİR?

Hz. Muhammed (s.a.v.)’e salâvat getirme hususu bu günlerde tartışma konusu yapılınca bu yazıyı okuyucu ile paylaşmak bir ihtiyaç oldu. Konu ile ilgili ayet-i kerimenin meali şöyledir


Ali Bozkurt

alibozkurt.02@hotmail.com

2020-04-15 15:25:39

Hz. Muhammed (s.a.v.)'e salâvat getirme hususu bu günlerde tartışma konusu yapılınca bu yazıyı okuyucu ile paylaşmak bir ihtiyaç oldu.

Konu ile ilgili ayet-i kerimenin meali şöyledir:

"Allah ve melekler, peygambere salât ediyorlar; ey iman edenler, siz de ona salât ve selam okuyun."(33.Ahzâb–56)

Bu ayeti okununca doğal olarak akla şu sorular gelir:

*Salât ne demektir?

*Allah'ın peygamberine salât etmesi ne anlama gelir?

*Meleklerin peygambere salât etmeleri ne anlama gelir?

*İnsanların peygambere salât etmeleri ne anlama gelir?

*Allah, melekler ve insanlar niçin peygambere salât ederler?

Bu sorulara sırasıyla cevap verelim:

Sözlükte salât; dua, tazim, tebrik ve rahmet anlamına gelir. Çoğulu salâvat'tır. Terim olarak ise, dua ve namaz anlamındadır. Konumuz ile ilgili olan terim anlamı, duadır. Ayrıca terim olarak; övgü, istiğfar, destekleme, makamının yükselmesini isteme gibi anlamlara gelir. Bu terim için Arapçada kelimenin tekili olan salât, Türkçede ise çoğulu olan salâvat kullanılır.

Allah'ın Resulüne salât etmesi; onu övmesi, gönlünü hakikate açması, ondan razı olması ve ona rahmet etmesi şeklinde olur.

Meleklerin Hz. Peygamber'e salât etmeleri; onun için dua ve istiğfarda bulunmaları ile gerçekleşir.

Müslümanlar Hz. Muhammed (s.a.v.)'e salât etmek için, adı söylendiğinde onu güzel bir şekilde anıp dua eder ve emirlerini saygı ile karşılarlar.

Allah, resulünü desteklemek, onun önemini ve makamının yüksekliğini hem meleklere hem de insanlara bildirmek için salât getirir. Melekler, Allahın emrine itaat etmek için, Müslümanlar ise hem Allah'ın emrine itaat hem de Resulüne teşekkür görevlerini ifa etmek için salât getirirler.

Peki, Müslümanlar hangi sözleri söylediklerinde Resulullah (s.a.v.)'i güzel bir şekilde anıp dua etmiş olurlar? Bu sorunun cevabını Sahabe de merak edip Hz. Muhammed (s.a.v.)'e sormuştur.

Bu konuda Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesâi ve Tirmizi tarafından rivayet edilen bir hadis-i şerifi aktaralım:

Ka'b İbn Ucre'den gelen rivayet şöyledir: Resulullah (aleyhi's-salatü vesselam) yanımıza gelmişti: "Ey Allah'ın Resulü," dedik, "sana nasıl selam vereceğimizi öğrendik. Ama sana nasıl salât okuyacağız (bilmiyoruz)?" "Şöyle söyleyin!" dedi:

"Allahümme salli alâ Muhammed'in ve alâ âl-i Muhammed'in kemâ salleyte alâ İbrahim'e inneke hamîdun mecîd. Allahümme bârik alâ Muhammed'in ve alâ âl-i Muhammed, kema bârekte alâ âl-i İbrahim'e inneke hamîdun mecîd." (Prof. Dr. İbrahim Canan, C:6, S:130)

Hz. Peygambere, yukarıdaki çerçevede salâvat getirileceğine dair başka rivayetler de mevcuttur. Söz konusu rivayetler namazlarda okunan "Salli-Barik" dualarını oluşturmaktadır.

Hz. Muhammed (s.a.v)'e ömürde bir kere salâvat getirmek farz olarak kabul edilmiştir.

Hanefilere göre namazların son oturuşları ile müekked olmayan sünnetlerin ilk oturuşlarında salâvat getirilmesi (salli-barik dualarının okunması) sünnettir; Malikilere göre ise sadece namazların son oturuşlarında okunması sünnettir. Şafii ve Hanbelî mezhepleri, namazın son oturuşunda salâvat getirmeyi farz olarak kabul etmişlerdir.

Hz. Muhammed (s.a.v.)'in adı anıldığında, ezan okunduğunda ve mescide girildiğinde salâvat getirilmesi Müstehaptır.

Konuşma sırasında ve yazılarda en azından Hz. Peygamberin adı ilk anıldığında salâvat getirmek gerekir.

Sahabe, Resulullah'ın fiil ve nitelikleri anıldığı zaman salâvat getirmiştir.

Salâvat, bir bakıma, Hz. Peygambere gıyabında selam vermek anlamına gelir.

Salât konusu anlatılırken şu ayeti de nakletmek gerekir: "Allah, size salât edendir, melekleri de salât eder." (33.Ahzâb–43)

Bu ayete göre Allah'ın ve meleklerin insanlara da salât etmeleri söz konusudur. Peki, Allah'ın ve meleklerin insanlara salât etmeleri ile Hz. Peygambere salât etmeleri arasında ne fark vardır? Allah'ın insanlara salât etmesi, onlara rahmet etmesidir, Melekler de Allah'ın rahmetinin sonucu olarak insanlara yardım ederler. Allah'ın peygamberine salât etmesi ise hem ona rahmet etmesi hem de makamını ve şanını yüceltmesidir. Ayrıca insan kendine salât etmez.

Salâvat getirmenin fazileti ile ilgili çok sayıda hadis vardır, bunlardan ikisi şöyledir:

Nesâi'nin rivayeti: "Kim bana (bir kere) salât okursa Allah da ona on salât okur ve on günahını affeder, (mertebesini) on derece yükseltir." (Prof. Dr. İ. Canan, Kütüb-ü Sitte, C:6, S:131)

Tirmizi'nin rivayeti: "Gerçek cimri, yanında zikrim geçtiği halde bana salâvat okumayandır." (Prof. Dr. İ. Canan, Kütüb-ü Sitte, C:6, S: 131)

Konu ile ilgili olarak şu soru da akla gelir:

Allah'tan Hz. Muhammed (s.a.v.) için salât talep ederken, "İbrahim'e ve İbrahim'in âline salât ettiğin gibi…" denerek Hz. İbrahim'in öncelikle zikredilmesi ne anlama gelmektedir? Bu durum, Hz. İbrahim'in daha üstün olduğu anlamına mı gelir?

Bu soruya şöyle cevap verebiliriz:

Buradaki teşbih, zayıf olanın kuvvetli olana benzetilmesi olmayıp, meşhur olmayanın meşhur olana ve sonra gelenin önce gelene benzetilmesidir. Ayrıca söz konusu teşbihe, sadece iki peygamber dâhil olmayıp âl olarak ifade edilen aileleri ve soyları de dâhildir. Hz. İbrahim'in soyundan birçok peygamber geldiği gibi, Hz. Muhammed (s.a.v.) de onun soyundandır. Gene bu dua ile Hz. İbrahim'e verilen nimet nasıl tamamlanmış ise, Hz. Muhammed'e verilen nimetin de tamamlanması istenmektedir. Bu açıklamalardan, yapılan salât'ta Hz. İbrahim'in adının önce zikredilmesinin hikmeti açık olarak anlaşılmaktadır.

Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ümmeti olarak peygamberimize her fırsatta salâvat getirerek ona dua eder, över, istiğfarda bulunur, desteklediğimizi belirtir, biat ettiğimizi teyid eder, tebliğ ettiklerini saygı ile karşıladığımızı bildirir ve makamının yükseltilmesini Allah'tan dileriz. Ayrıca yaşantımızı da salâvat'ın anlamına uygun olarak düzenleriz.

KAYNAK: Ali BOZKURT, Temel İnanç Sistemlerinde Tartışılan Konulara Sünni Bakış

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

AFETLER VE KURTULMA YOLLARI

AFETLER VE KURTULMA YOLLARI

A-ZAHİRİ AFAT: -İflas. Müslümanların çoğu iflasla kuşatılmasının sebebi: bilgi azlı

TEŞRİK TEKBİRLERİ

TEŞRİK TEKBİRLERİ

Teşrik tekbirlerinin ve ihlas suresinin Arefe gününde 1000 defa okunmasının bazı hikmetleri:

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-3

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-3

Bediüzzaman’ın Müdellel Ümidi: Bediüzzaman hazretleri, (31 Mart hadisesinden bir müddet son

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2

II. HZ. PEYGAMBERDEN GELEN BEŞARETLER Hayatı boyunca ümmetine karşı gösterdiği ilgi, şefkat

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-1

İSTİKBAL İSLAM’INDIR-1

Gelecekte İslamiyet’in hâkimiyetine işaret eden beşaretler: Kur'an-ı Kerim'in istikbalin hâ

ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER

ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER

İnsanların ölüme negatif düşüncelerle bakmalarındaki sıkıntılardan biri de şudur ki, onu

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR

Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

ACBU’Z ZENEB HADİSİ

Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu

NAMAZDA 17 SIRRI

NAMAZDA 17 SIRRI

İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK

Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva

CEHENNEM NEREDEDİR?

CEHENNEM NEREDEDİR?

Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve

Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır. Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir

Âl-i İmran:20

GÜNÜN HADİSİ

"Kelimetan hafifetan alellisan. Sakiyleten filmizan. Habiybetan ilerrahman: Subhanellahi ve bi hamdihi, subhanellahi'l-azim."

"İki kelime vardır ki, dile hafif, mizanda ağırdırlar: Sübhanellahi ve bi hamdihi, sübhanellahi'l-azim." (Buhari, Deavat: 11/175)

TARİHTE BU HAFTA

*Cumhuriyet'in ilanı(29 Ekim 1923) *Sütçü İmam Maraş'ta direnişi başlattı(31 Ekim 1919) *I.Dünya Harbine girdik(1 Kasım 1914) *İmam-ı Rabbani Hz.lerinin İrtihali(2 Kasım 1624) *Hz.Ömer(r.a.)'in Şehadeti(3 Kasım 644)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI