HACI FARUK EFENDİ’NİN VEHHABİ HOCAYI SUSTURMASI
“Faruk Bey, Osmanlı'nın son devrinde yetişen müstesna simalardan biriydi, itibarlı ve yüksek seciyeli bir aileye mensuptu. Hem din ilimlerinde hem de fen ve felsefe derin bir vukufiyete sahipti. İlm-i ledünniyeden feyiz almış kerim bir zattı. Lisanındaki fesahat, ifadesindeki belagat ruhlara te'sir ederdi. Okuttuğu bazı talebelerinin maişetlerini bizzat te'min ederdi
 "Faruk Efendi, Osmanlı'nın son devrinde yetişen müstesna simalardan biriydi, itibarlı ve yüksek seciyeli bir aileye mensuptu. Hem din ilimlerinde hem de fen ve felsefe derin bir vukufiyete sahipti. İlm-i ledünniyeden feyiz almış kerim bir zattı. Lisanındaki fesahat, ifadesindeki belagat ruhlara te'sir ederdi. Okuttuğu bazı talebelerinin maişetlerini bizzat te'min ederdi."
Evet böyle anlatıyor hocası Tivnikli Faruk Efendi'yi(1881-1953) talebesi Mehmed Kırkıncı Hocaefendi..
Merhum Cemalettin Revnakoğlu ise şöyle anlatır bu Allah dostunu; "1943'deki köy tetkiklerim dolayısıyla kendisine misafir olduğum gecelerde idi. Bu Allah yolunun Allah ilminin adamını sabahlara kadar seccade üzerinde Allah'ı ile baş başa gözyaşları dökerken gördüm."
Hacı Ali Efendi anlatıyor; " Bir Hac mevsiminde Büyük Efem(Alvarlı Hâce Muhammed Lütfi Efendi) Hacı Salih Efendi(Çöğenderli Salih Efendi) ve Hacı Faruk Beyin hizmetlerini görme şerefi nasib olmuştu. Hacı Faruk Bey namazlarında saatlerce kıyamda, dakikalarca secdede kalırdı.
Bir gün Mescid-i Nebevi'de yine Hacı Faruk Bey namaza durmuştu. Hacı Salih Efendi ise bir Arap hocası ile Vehhabilik üzerinde münakaşaya tutuşmuşlardı. Büyük Efem dinliyor ve hiç söze karışmıyordu. Arapça konuştukları için ben bir şey anlamıyordum. Münakaşa uzadı. Hacı Salih Efendi çok celallenmişti.
Nihayet Efemin mübarek sesleri duyuldu; "Oğul Faruk, hele namazı çabuk bitir, Salih sıkıştı." Bunun üzerine selam veren Hacı Faruk Bey o tatlı, munis, şefkatli sesiyle Arap hocasına Arapça olarak birkaç cümle konuştu. Hocaefendinin tavrı değişti, kızgınlığı gitti. Biraz düşündükten sonra her üç velimizin de ellerini öptükten sonra yanımızdan ayrıldı."
Kaynaklar
1-M. Sıtkı Aras, Erzurum'un Manevi Mimarları, Dergâh Yayınları, İst. 2007, 3. Baskı
2- Mehmed Kırkıncı, Bediüzzaman'ı Nasıl Tanıdım? Ekev Yayınları, Erzurum, 2. Baskı
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
(Resulüm!) Sana bu mübarek Kitab'ı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.
Sa'd, 29
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Her kim, inanarak ve karşılığını yalnız Allahtan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır."
Buhârî
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...