Hitler zamanında Berlin hayvanat bahçesinden bir arslan kaçtı. Şehir alt üst oldu. Sokaklarda derhal bir panik baş gösterdi. Halk çil yavrusu gibi dağıldı. Arslan önüne gelenleri pençeleyerek şehir dışına doğru kaçıyor, arkasından da polisler ve SS kıtaları koşuyordu.

Arslan bir caddeden geniş bir sokağa sapınca, birdenbire karşısında ufak tefek bir adam göründü. Herkes dehşet içinde;

-Eyvah, şimdi zavallıyı parçalayacak diye bağrıştı.

Fakat beklenmeyen bir şey oldu. Adam elini arkasına doğru attı ve aniden çıkardığı küçük bir tabanca ile hayvana ateş etmeye başladı. Tam bir metre kala koca arslan acı bir kükremeyle yere yuvarlandı ve öldü.

Dehşet içinde kalan halk, polisler ve tabii gazeteciler adamın etrafını sardı;

-Bravo, bravo..Sen yaman, cesur bir adamsın' diye bağırıyor ve tezahürat yapıyorlardı.

Gazete muhabirlerinin haber telaşıyla;

"Söyle söyle sen kimsin, necisin" sorularını adam tebessümle karşıladı ve dedi ki;

 -Söyleyemem.

-Söyle, tevazu gösterme. Sen bugün şehrin en kahraman erkeğisin. Söyle kimsin, nesin?'

-Söylersem, benim kim olduğumu yazamazsınız..

-Söyle, söyle… Biz yazarız, yazmamamıza imkan yok..

-Yaa.. öyle mi, pekala.. Ben bir Yahudi'yim..

Herkes hayretle birbirinin yüzüne bakarken, adam tebessümle kalabalığı yararak, oradan uzaklaştı..

Ertesi gün gazetelerde bu hadiseye ait şöyle bir başlık görüldü;

-Dün, mâsum bir arslan, canavar bir Yahudi tarafından öldürüldü!..

Kaynak

Erendiz Kasnak

Dünya Mizahından 3000 Fıkra, Cilt:2

İst. 1976, 2. Baskı