TUHFE-Ä° RAMAZAN (RAMAZAN HEDÄ°YESÄ°)-5

85-İlim ile Marifet ve İrfan arasındaki farklar; a-İlim külli ve mürekkebde kullanılır, diğer ikisi cüz’i ve basitte kullanılır. Alimtuhullahe denmez, Areftuhalle denilir.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2020-06-22 09:38:02

85-İlim ile Marifet ve İrfan arasındaki farklar;

a-İlim külli ve mürekkebde kullanılır, diğer ikisi cüz'i ve basitte kullanılır. Alimtuhullahe denmez, Areftuhalle denilir.

b-İlim bir şeyi vasıtasız, marifet ise vasıta ile idrak etmek demektir. Onun için, "Allah âlimdir" denilir, ama "Allah âriftir" denmez.

c-İlim bir şeyin künhu hakikatını, marifet ve irfan ise bir şeyin eserlerini ve vasıflarını idrak etmek demektir. Allah'ın künhu hakikatını bilmek mümkün değildir. Eserleri ile isimleri ve sıfatları marifet olunur. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.963-964

86-Kudar bin Salif, Salih aleyhisselam'ın devesini öldüren adamdır. Taberani'nin bir rivayetinde " geçmiş ümmetlerin en bedbahtı" diye tarif olunur. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.983

87-"Allah" ism-i celâli, sıfat ve esma-i ilahiyeyi de câmi bir ism-i zattır. Haririzâde Muhammed Cemâleddin, Fethu Vird-i Esrar, Şerh-i Vird-i Settar, Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1028

88-Hz. İsa aleyhisselam Yahudilere hitab ederken "ey kavmim" demedi. Çünkü İsrailoğulları ile onun akrabalığı yoktu. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1037

89-Havariyyun 'hâlis beyaz' manasına havar'ın ism-i mensubundan cem'idir. Safaay-i muhabbet ve ihlâsa aykırı olan şeylerden pek ve müberra oldukları için kendilerine o isim verilmiştir. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1039

90- İbn-i Abbas(r.a) diyor ki; "Zekât ve hac hakkında kusurları olan herkes, ölüm zamanında nedamet ve tahassürle mutlaka hayata dönmeyi isteyecektir." Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1049

91- Hasan-i Basri hazretleri der ki: Tevbe; günaha buğzetmek ve her hatıra geldikçe istiğfar eylemektir." Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1063

92-Firavun, karısı Asiye bint-i Mülazım'ı, Musa aleyhisselam'a iman ettiği için ellerinden ve ayaklarından dört kazığa bağlamış ve göğsüne de kocaman bir taş koymuş ve kızgın güneş altında bırakmıştır. Kendisine işkence edilirken, ruhunu alması için Allah'a yalvarmış ve duası kabul edilmiştir. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1063

93-Şifa-yı Şerif'te deniliyor ki; "Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem zamanında ashab-ı kiram arasında bir tek sağır yoktu."Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1070

94-Mülk Suresinin son ayetleri okununca "Allahu Rabb-il âlemin" demek müstehabtır. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1071

95- "Yağlı, kisbetli müdahinlerden

Pehlivansın, çekebilsen dâmen." Sünbülzâde Vehbi Efendi. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1073

96-Bekir bin Abdullah der ki; "Günahı çok olanın istiğfarı, istiğfarı çok olanın da günahları az olur." Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1095

97-Cennetin toprağı baştanbaşa gümüştür. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1126

98-Ebu Süleyman Dârâni demiştir ki "Reyn(kalp paslanması) ve kasvet, gafletin iki yularıdır. Tedavileri, nafile oruca devam etmektir. Eğer bundan sonra da kasvet devam ederse, yemekte katılığı terk etmektir." Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1157

99-Geceleyin gelen her şeye 'Tarık' denilir. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1169

100-İbn-i Abbas'a göre 'Tur' dağ demektir. 'Sinin''in manası ise mübarek demektir veya meyveli ağaçlarla donatılmış güzel yer demektir. O halde Tur-i Sinâ; mübarek dağ veya meyveli dağ demektir. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1197

101-Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Nasr Suresi nâzil olduktan sonra, Subhanallahi ve bihamdihi estağfirullahe ve etubu ileyh" demeyi çoğaltmıştır. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1228

102-Nasr Suresinde Efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem vefatına işaret olduğu cihetle bu sureye "veda suresi" de denilmiştir. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1229

103 –Abdülaziz bin Debbağ diyor ki; "Samed ismi canlı cansız bütün mahlûkatın su içme ihtiyacını temin eden bir isimdir. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1232

104-Şah Veliyullah Dihlevi'nin oğlu Şah Abdülaziz Dihlevi, Tefsir-i Aziz'de demiştir ki;

Şirk dört yandan olur;

1-Sayıda; İhlâs Suresindeki "ehad" lafzı onu red etmiştir.

2- Mertebede; Samed ismi onu nefy etmiÅŸtir.

3-Nisbette; Lem yuled ve lem yuled onu red eder.

4-İşte, tesirde "Ve lem yekûn lehu kufuven ehad, onu red için nâzil olmuştur. Hasan Basri Çantay, a.g.e. Cilt-3, s.1233

Not: Böylece merhum Hasan Basri Çantay'ın meal-i tefsirinden tuttuğumuz notların sonuna geldik. Ruhu için el Fatiha.(Salih Okur)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Eymen Akça, 2020-06-29 15:48:13

Güzelmiş. Size teşekkür eder, tefsiri yazan Hocamızı tebrik eder, ruhuna saadetler ve nurlar insin deriz.

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DÄ°ÄžER YAZILAR

"Eğer şeytandan gelen kötü bir düşünce seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın! Çünkü O, işitendir ve bilendir."

Fussilet, 36

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Alî b. Ebî Tâlib (r.a.)'dan :

"Benim ağzımdan yalan uydurmayınız. Her kim benim ağzımdan yalan söylerse Cehennem'deki yerine hazırlansın."

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI