ŞİRK SAYILAN AKIMLAR (1)
1-Politeizm: Yunanca poly (çok) ve theoi (tanrı) sözcüklerinden türeyen politeizm, sözlük anlamı itibarıyla birden çok tanrıya tapmak anlamına gelir.
Yunanca poly (çok) ve theoi (tanrı) sözcüklerinden türeyen politeizm, sözlük anlamı itibarıyla birden çok tanrıya tapmak anlamına gelir.
Politeistlere göre tek tanrı her şeyi yapamaz, bunun için de çok sayıda tanrı vardır. Bunlara göre, değişik isimler taşıyan tanrılar değişik işler yaparlar. Tanrılar arasında bir nevi görev bölümü vardır.
Tek ilah dışındaki tanrı inançlarını şiddetle kınayan üç ayet şöyledir:
1-"De ki: "Allah'a koştuğunuz ortaklarınızdan, başlangıçta yaratmayı yapacak, sonra onu tekrarlayacak kimse var mı?" De ki: "Allah, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrar eder. O hâlde, nasıl oluyor da (haktan) çevriliyorsunuz?"(1)
2-"De ki: Ortak koştuklarınızdan hakka iletecek olan var mı? De ki: «Hakka Allah iletir.» Öyle ise hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır; yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulamayan mı? Size ne oluyor? Nasıl (böyle yanlış) hükmediyorsunuz?"(2)
3-"Allah'ı bırakıp O'na yakınlık sağlamaları için edindikleri ilâhlar kendilerine yardım etseydi ya!? Aksine onları yüzüstü bırakarak uzaklaşıp kayboldular. Bu, onların yalanı ve uydurmakta oldukları şeydir."(3)
2-Düalizm (Seneviye):Düalist akım iki ayrı varlığın, iki ayrı prensibin ve iki ayrı cevherin mevcudiyeti fikrine dayanır. Düalizm, iki tanrının varlığını savunan akımları ifade eder. Birbirine zıt güçler taşıyan iyilik ve kötülük tanrılarının varlığını kabul eden Zerdüştlük (Mecusilik), bu anlayışın en tipik örneğidir. Bunlara göre Ahura Mazda iyilik tanrısı, Ehrimen ise kötülük tanrısıdır; bunlar sürekli olarak birbirleriyle mücadele ederler. Uyum içinde bulunan iki tanrının varlığını kabul edenler de olmuştur. Yer tanrısı gök tanrısı şeklinde iki ayrı tanrıya inananlar da olmuştur. Düalist anlayışlar, seneviye yani iki kadim varlık adı ile de tanımlanır. Bir yoruma göre kötülüğün yaratılmasını tanrıya nispet edemeyenler, ayrı bir kötülük tanrısına inanmışlardır. Maniheizm, Sabilik, Mazdekizm, Deysaniye ve Markuniye olarak adlandırılan inanışlar düalist anlayışlar olarak kabul edilmişlerdir.
Düalist akımlardan Mecusilik bir ayette yer almıştır:
"Mümin olanlar, yahudi olanlar, sâbiîler, hıristiyanlar, mecûsîler ve müşrik olanlara gelince, muhakkak ki Allah, bunlar arasında kıyamet gününde (ayrı ayrı) hükmünü verir. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla bilendir."(4)
'Bu dindeki anlayışa göre aydınlığın efendisi Ahura Mazda ile karanlığın efendisi ve şer kuvvetlerin başı şeytan Angra Mainyu (Ehrimen) arasındaki mücadeleyi Ahura Mazda kazanacak ve onun mutlak hâkimiyeti güneş gibi aydınlık olacaktır. Bu sebeple Mazdaistler (Mecûsîler) ideal temizlik ve aydınlığın sembolü olarak ateş yakarlar ve onlara "ateş yakan" anlamına "Asravan" denirdi. Onların bu geleneği müslümanların dikkatini çekmiş ve onları "ateşperest" olarak nitelendirmişlerdir. Zerdüşt'ten sonra insanlar, onun karşı çıktığı çeşitli ilâhlara tapınmaya başlamışlar, böylece çok tanrılı inançlar yaygınlık kazanmıştır.'(5)
3-Putperestlik:Bu anlayışa göre bir Allah bulunmakla birlikte, putlar da değişik açılardan Allah'ı temsil eder ve birçok konuda etkili olurlar. Putperestler, putların tanrı nezdinde kendileri için şefaatte bulunacaklarına inandıklarından onlara değer vermişlerdir.
Putperestlik hakkında bilgi veren bazı ayetler ve kısa açıklamaları şöyledir:
 1-"Hani o, babasına ve kavmine: Neye tapıyorsunuz? demişti. "Putlara tapıyoruz ve onlara tapmaya devam edeceğiz" diye cevap verdiler. İbrahim: Peki, dedi, yalvardığınızda onlar sizi işitiyorlar mı? Yahut size fayda ya da zarar verebiliyorlar mı? Şöyle cevap verdiler: Hayır, ama biz babalarımızı böyle yapar bulduk. İbrahim dedi ki: İyi ama, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?"(6)
'Hz. İbrâhim'in kavmi ay, güneş ve yıldızlara veya bunların yerdeki sembolü olan putlara tapıyorlardı. Bu toplumun gökyüzündeki en büyük tanrıları güneş, yeryüzündeki en büyük tanrıları ise onun temsilcisi olan Baal adındaki put idi. Onlara göre insanların hayatını putlar yönetiyordu, yaratma ve yok etme işini de zaman yapıyordu (İbn Âşûr, XIX, 141). İşte Hz. İbrâhim, kavminin Allah'ı bırakıp da tapmış oldukları bütün tanrıların uydurma, onlara tapanların da yanlış yolda olduklarına işaret etmiş, bundan sonra da gerçek ve tapılmaya lâyık olan tanrının yaratan, hidayete erdiren, yediren, içiren, şifa veren, öldüren, hayat veren ve kıyamet gününde günahları bağışlayan Allah Teâlâ olduğuna dikkat çekmiştir.'(7)
2-"İbrahim, şöyle dedi: "Öyle ise siz, (hâlâ) Allah'ı bırakıp da, size hiçbir fayda, hiçbir zarar veremeyecek şeylere mi tapacaksınız?"(8)
Gayet açıktır ki, insanların kendi elleriyle yontup yaptıkları putların hiç kimseye ne bir faydaları dokunur ne de zararları. Öyleyken bunlara tapmak ne kadar acıklı bir durum!
3-"Allah'ı bırakıp da sana fayda veya zarar vermeyecek şeylere tapma. Eğer bunu yaparsan, o takdirde sen mutlaka zalimlerden olursun."(9)
Allah'ı bırakıp putlara tapan kişi, cehennem azabını hak edeceğinden nefsine büyük bir zulüm yapmış olur.
4-"Bu adam, onlar için, böğürebilen bir buzağı heykeli icat etti. Bunun üzerine: İşte, dediler, bu, sizin de, Musa'nın da tanrısıdır. Fakat onu unuttu. O şeyin, kendilerine hiçbir sözle mukabele edemeyeceğini, kendilerine ne bir zarar ne de bir fayda vermek gücünde olmadığını görmezler mi?"(10)
Her devirde o çağın kültürüne uygun figürlerle insanı aldatmak isteyen şeytanlar ve şeytanlaşmış insanlar bulunur. Samiri de şeytanlaşmış insanlardandır. Samiri, ateşe atıp erittiği ziynetlerden, içine giren havanın etkisiyle böğürebilen bir buzağı heykeli yapıp İsrail oğullarının buna tapmalarını istedi. İsrail oğulları, Hz. Harun'un uyarılarına rağmen Samiri'ye kanıp kimseye fayda ve zarar verme özelliği bulunmayan bu heykele taparak son derece yanlış bir iş yapmışlardır.
Dipnotlar
1-Yunus-34
2-Yunus-35
3-Ahkaf-28
4-Hac-17
5-DÄ°B Kur'an Yolu Tefsiri, C: 3, S: 721. 722.
6-Åžuara: 70-75
7-DÄ°B Kur'an Yolu Tefsiri, C: 4, S: 157
8-Enbiya-66
9-Yunus-106
10-Taha-88.89.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.
AL-Ä° Ä°MRAN,134.AYET
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
“Âdemoğlu, kurban bayramı gününde kan akıtmaktan daha sevimli bir amelle Allâh’a yaklaşabilmiş değildir.
İ. Mâlik, Muvatta’, Kur’an 24; Tirmizî, Edâhî, 1; İbn-i Mâce, Edâhî, 3)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...