• “Hayranlık korkuyla daima el eledir.”sh:7

• Müellif, Avrupa’nın teknolojisi hakkında şunları söylüyor: “Bu korkutucu görünüş, Avrupalı beyaz efendinin ruhlarda şaklayan kırbacıdır. Sömürge düzeninin asıl dinamosu ve psikolojik teslim alma silahıdır.” sh:8

• “Çekindiği pehlivanla kapışmayı göze alan, en azından korkusunu mağlup eder.”sh:8

• İkinci Dünya savaşında ülkeyi idare edenler,halkın tüm buğdaylarına tedbir olarak el koymuşlar. Depo olarak da ibadete kapattıkları camileri görmüşler. Şuursuzca yapılan bu depolama sonrasında buğdayın büyük kısmı çürüyüp gitmiş ve büyük bir kıtlık baş göstermiş. sh:19

• İkinci Dünya Harbinde Türkiye’de kıtlık o hale gelmiş ki, içine düşen fareden dolayı yola dökülen tahini halk kapış kapış tabaklara doldurup evlere götürmüş. sh:21

• Osmanlı evinde her yatak odasının içinde yük dolabının yanında kapısı dolap kapısı kadar küçük gusülhaneler varmış.sh:23

• “Yüksek ahlak ise peygamberlerin gaye hedefi, ve nübüvvet mirasıdır.”sh:23

• “Evet, Osmanlı’nın 600 yıllık ulu çınarının gürül gürül devrilmesi sırasında köklü aileler dağıldı, dürüst zenginler fakir oldu, gençler cephelere gitti,

dönmedi.”sh:24

• “Avrupa hayranı ittihatçılar eliyle, ilk hamlede Batı Anadolu bölgemizdeki kritik şehirler sarsıcı kültür şoklarıyla sersem edilmiştir. ”sh:28

• Müellif 1930’lu yıllarda ahlakın özellikle bozulmaya çalışıldığını söylüyor: “Dessasça hücumlar, ani ve tesirli darbelerle İslami hassasiyet mayamızı bozup ekşitmiştir.” sh:29

• Otuzlu ve kırklı yıllar halk çoğunluğunu intibaha getirmek için ilahi ikazların sıkça görüldüğü, ibretli bir geçiş devresi sayılabilir.”sh:29

• Müellif Osmanlı’nın son yıllarını şöyle özetliyor: “O nasıl bir devir ki, yaşamayı sadece savaşmak bilmişler.”sh:31

• “Günümüzün gürültülü-patırtılı şu hayat telakkisi, ne bahar esintilerine iştiyak bıraktı, ne bülbül sesine ve ne de yıldızlı bir temmuz gecesine.” sh:41

• Birinci Cihan Harbinde Arabistan cephesinde askerlerimiz sabah erken kalkıp, çiğ ile ıslanmış otlara mendillerini bastırırlar, sonra ıslanan mendilleri mataralarına sıkarlar. Ve bu kirli birikintiyle idare ederlermiş. sh:49

• Müellifin dedesi hasta yatağında 12 yılda 1500 hatim okumuş. İki buçuk günde bir hatim yaparmış.Gaferehullah.sh:53

• “Haber alma ve disiplin otoritenin temel şartıdır.”sh:59

• “Ecdadımızdan bizlere intikal etmiş kültür dallarından biri de emsalsiz musikimizdir. Cihanın hiç şüphesiz en derin, en hisli ve tesirli musikisi.” sh:71

• Musikimizin son hazinelerinden biri olan Dar-ül Elhan arşivi İstanbul üniversitesinde kalorifer tutuşturmakta kullanılmıştır. sh:72

• “Musikimiz ruhumuzun sesidir.”sh:74

• “Saklı tarih! yüzün daha kara olsun ve olacak.” sh:78