Takdim

Kıymetli ziyaretçilerimiz yeni hizmete sunduğumuz bu köşede Kur'an baharında açan hatıralara yer vereceğiz. Yüce kitabımızla alakalı muteber eserlerde gördüğümüz kısa kısa hatıralarla bir gül buketi sunma gayretinde olacağız inşallah. Tevfik Mevlamızdan. Salih Okur/cevaplar.org

ALİ KUŞÇU VE KUR'AN'LA HİDAYETE GELEN YAHUDİ

Merhum Manastırlı İsmail Hakkı Efendi(v. 1912) tercüme ettiği Risale-i Hamidiyye'ye yazdığı bir haşiyesinde diyor ki; "Nurullah Şüsteri tefsirinde şöyle anlatır; "Büyük âlimlerden Tecrid şarihi merhum Ali Kuşçu Maveraünnehir'den Anadolu'ya geldiği sırada Yahudi âlimlerinden biri İslam'ın esaslarını öğrenmek arzusu ile kendisiyle görüşmüş ve aralarında bir ay kadar münazara devam etmişse de, Ali Kuşçu'nun getirdiği deliller ona bir kanaat vermemişti.

Sonra bir sabah Ali Kuşçu'nun evine geldiğinde, üstad Kur'an okuyordu. Eve girer girmez, işittiği Kur'an'ın fevkalade tesirine dayanamayarak hemen üstadın bulunduğu odaya girdi. Artık şüphesi kalmamıştı ki, hemen Müslümanlığı telkin etmesini istedi. Ali Kuşçu telkin edince, bunca akli delilleri işittiği halde kanaat getirmemişken şimdi kolayca Müslüman olmasının sebebini sordu.

Yahudi; "evet, şimdi Kur'an'ın Allah sözü olduğunu kesin olarak anladım. Çünkü ömrümde sizin gibi çirkin sesli bir kimse işitmiş değildim. Öyle olduğu halde okuduğunuz Kur'an, gönlümde öyle bir korku ve alaka meydana getirdi ki, anlatamam. Bu sesle beraber kalbimin ta ortasına tesir eden şu Kur'an'ın Allah kelamı olduğunda şüphe etmek yersizdir" demiş ve hakikaten bu sayede iki cihan saadetine kavuşmuştur."

Kaynak

Hüseyin Cisri, Risale-i Hamidiyye

Arapçadan terceme; Manastırlı İsmail Hakkı Efendi 

 Sadeleştiren; Ahmed Gül

Bahar Yayınları, İst. 1973