ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-6
*Zamanla Sabiin denen takımyıldıza tapınırlarmış, onların günümüze kadar kalıntısı var mı? Evet, İstanbul şehrinde birkaç kişi var¬dır, bir araya gelirler. Yıldız falı ile uğraşırlar. Bir tane adamı tanımıştım, gündüz hayatlarını ve senelik hayatlarını yıldız falına göre ayarlarlar. Ne kadarsınız dedim. " Biz azız, yüz kadarız" dedi. Bu yıldız falı, yıldıza ta¬panlardan kalmadır. Yıldız falına bakanlar yıldıza tapmıyorlar. Hani eski
*Zamanla Sabiin denen takımyıldıza tapınırlarmış, onların günümüze kadar kalıntısı var mı? Evet, Ä°stanbul ÅŸehrinde birkaç kiÅŸi varÂdır, bir araya gelirler. Yıldız falı ile uÄŸraşırlar. Bir tane adamı tanımıştım, gündüz hayatlarını ve senelik hayatlarını yıldız falına göre ayarlarlar. Ne kadarsınız dedim. " Biz azız, yüz kadarız" dedi. Bu yıldız falı, yıldıza taÂpanlardan kalmadır. Yıldız falına bakanlar yıldıza tapmıyorlar. Hani eski çaÄŸlarda mezarÂlara çaput baÄŸlama âdeti vardır. Müslümanlıktan deÄŸildir. Eski Türklerin Åžaman dininden kalmadır. Bin yıldır Müslüman olmuÅŸuz ama o gelenek nasılsa devam ettiÄŸi gibi, yıldıza tapanların da dininden günümüze devam eden, yıldıza bakma, yıldız falını okuma, yıldızname gibi kitaplarla inÂsanların geleceÄŸi hakkında bilgi verme, günümüzde televizyona da sıçradı..
*"Bu günkü Yahudi ve Hristiyanlar da cennete gidecektir" diyenler, cennetin sahibi olan Allah'ın sözüne karşı gelmiş olmuyorlar mı?
*AÄŸaç hani yapraklar yemyeÅŸilken, güz mevsiminde sararmaya baÅŸlayacak en tepedeki bir yaprak sararır, yani ilk önÂce bir yaprak sararacak. AÅŸağıdaki yapraklar ayıplayamazlar onu. Aaa biz yemyeÅŸildik o sarardı diyemezler, niye? AÄŸacın topyekûn bünyesinin izni olmadan o yaprak sararamazmış. Topyekûn aÄŸacın bünyesinden sararmaÂya bir meyil baÅŸlamıştır derken üsteki bu iÅŸi belirtmiÅŸti. Onun için topÂlumdaki kötü davranışları gördüğünüzde kabahatin tamamını, o fahiÅŸeye, o hırsıza veya soyguncuya yüklemeyelim, toplumun genel bünyesinden bunlara bir izin çıkmıştır…
*"Yahu hocam bu elektriÄŸi icat eden adam nereye gidecek? Kur'an'ı bile onun ışığında okuyorsun, hastahanelerde aydınlanıyorsun. Bu kadar hasÂtalar tedavi ediliyor, kitaplar basılıyor, ilaçlar imal ediliyor, yani insanlıÂğın hayrına büyük iÅŸler oluyor, bu adam cehenneme mi gidecek?" Rabbim kimsenin amelinin karşılığını zayi etmeyeceÄŸini ifade ediyor. Kıyamette "kulum sen ne yaptın?" diye sorar. O da "elektriÄŸi icat ettim." "Niçin? Benim için mi icat ettin?" "Yarabbi seni inkâr etmiÅŸtim ben kabul etmemiÅŸtim veÂya seni üç ilah olarak tanımıştım. Ben insanlık için yapmıştım" der. Allah (c.c.) şöyle söyler; "bütün insanlık iÅŸte burada, bunlardan al haydi bakalım…"
*Mekke'ye eskiden cahiliye döneminde Bekke deniliyor. BekÂke, Arabın dilinde en zalim despot insanlara bile boyun eÄŸdiren manasına gelir. Bundan hareketle Bekke demiÅŸler
*Ä°stanbul hukuk fakültesinde ceza kanununu anlatan bir öğretim göÂrevlisi, "şüpheden sanık yargılanır" kaidesini âşıkane bir ÅŸekilde anlattıkÂtan sonra "ArkadaÅŸlar, bu kaideyi bulan batılı hukukçu bence ayı fetheÂdenden daha büyüktür" deyince, benim Ä°slâm hukuku derslerime katılan bir öğrenci "sayın hocam o bahsettiÄŸiniz kaide peygamber efendimizin sözüdür" der. Bunun üzerine öğretim görevlisi hadisin metnini ve kayÂnaklarını getirmesini ister. Öğrenci Tirmizi'nin Ebvabül-Hudud bab; 2'deÂki, Ä°bn-i Mace'nin Hudud; 5'deki hadisi ile Suyuti'nin El-EÅŸbah Ven-Nezair'inde 136 ncı sahifede naklettiÄŸi hadisleri metinleriyle beraber yazıp verÂdiÄŸinde, alır ve teÅŸekkür eder.
*Müslüman olarak bu can, bu tenden ayrılabilmişse, o bana yeter. Gerçekten de bu dünyadan mü'min olarak Rabbimin huzuruna varmayı başaracak olursa, günahlarının çokluğuna hiç aldırmasın. Rabbim onları af edecektir. Ama günahları işlemeye devam etmesin. Çünkü günahlar mü'min olarak ölmeyi engeller. Yani burada ne kadar günah işlersen işle anlamında değil. Çünkü günahları azaltıp iyilikleri çoğaltmak suretiyle mü'min olarak ölmeye gayret etmemiz gerekiyor. Sizinle beraber gidecek olan da amelinizdir.
*Ben bu sarf, nahiv dilbilgisi ilmini öğrendim. Tefsir dersime hazırlaÂnırken onlardan yararlanıyorum. Ancak buraya derse devam edenler AnaÂyasa mahkemesi üyelerinden, üniversite hocalarından, askeriyeden, baÂsından, eÄŸitimden, sarrafından, terzisinden avukatından, manifaturacısıÂna, yayıncısından, oyuncusuna kadar her kesimin devam ettiÄŸi yer öldüÂğünden dilbilgisi dersi deÄŸil tefsir dersi veriyoruz. Dikkat edenler ayetleÂre manâ verirken dilbilgisi kurallarını gözettiÄŸimi görürler.
*Medreselerimizde son zamanlarda bu ayetlerin manası üzerinde durÂmak yerine kelimeler ve cümle yapıları üzerinde durulmaya devam edilÂmiÅŸtir. DoÄŸu medreselerinde yirmibeÅŸ sene ders okuyan ve okutan deÄŸerli bir Hocaefendi "Ben Kur'an'ın manasıyla Ä°stanbul'a geldikten sonra ilgiÂlendim" diyor.
*Türkistanlı merhum Celaleddin Hocaefendi (Allah sevdiği kullardan eylesin) "Sarf ve Nahiv dilbilgisi ilmi yemeğin içindeki tuz gibidir. Fazla olursa da, hiç olmazsa da tadı olmaz. Kur'an'ı anlayacak kadar öğreneceksin" demişti."
*Ayetler arasında ayırım yapmayın. "Åžu ayet çağımıza uygun, bu ayet uygun deÄŸildir" demeyin. Lâle, çağımızın estetik anlayışına uygun ama sümbül uygun deÄŸil diyor musunuz? Bir hukuk profesörü "Kur'an'a inanırım ama bazı ayetleri çağımıza uygun deÄŸildir. Bin dört yüz sene öncesine aittir" dediÄŸinde "uygun olmaÂyan bir ayet oku" dediÄŸimde, okuyamamıştı. "Milyonlarca sene önce tabiatı yaratan Allah'ın yarattıklarından çağımıza uymayan bir çiçek veya böcek var mı? Ä°lim adamları fizikçi, kimyaÂcı, biyoloji âlimleri böyle bir ÅŸey söylüyorlar mı? Söylemediklerine göre, milyonlarca sene önce yarattığında hata etmeyen Allah bin dört yüz sene öncesinde peygamberine vahyettiÄŸi sözünde mi hata edecek" dediÄŸimde, "bu fikrin, bütün dünya hukukçularına duyurulması gerekir" demiÅŸti.
*Çağımızda bazı sapık cereyanlar tasavvuf maskesi altında hareket ediyorlar. Kur'an'ın tefsirini okumayı yasaklayıp, kendi kitaplarının okunÂmasını emreden, Kur'an'a deÄŸil kendisine sımsıkı sarılmayı emreden inÂsanlar var. Åžerlerinden Allah'a sığınırız.
*"Osmanlı, Yahudileri kurtarmış ama Ä°spanya'daki Müslümanlara yarÂdım elini uzatmamış" diyenler, Barbaros Hayreddin paÅŸanın hatıratını okusunlar. Hayreddin paÅŸa hatıratında seksen bin Müslümanı gemilerle Kuzey Afrika'ya taşıyıp yerleÅŸtirdiÄŸini söyler. O Müslümanları Ä°stanbul'a getirmenin hiçbir faydası yoktu. Kuzey Afrika'da Ä°slâm'ın güçlenmesi, yeniden Avrupa'ya yürümesi için, oraya yerÂleÅŸtirmiÅŸ.
*Hani Bursa'da bir öğretmeni anlattılar bana, matematik öğretmeni imiÅŸ. Bursa lisesinde yıllarca imansızlığı ateistliÄŸi anlatmış. Emekli olduktan sonra Ä°slami çizgiye dönmüş. Tevbe etmiÅŸ. Bir tanesi demiÅŸ ki "senin tevben Ulucamide teÅŸbih çekmekle olmaz. Senin tevben o çocukların isimlerini tesbit edip, o çocukları nerde bulursan, bulabildiÄŸin kadarı ile söylediklerinin yanlış olduÄŸunu duyurmaktır" Ve bu adam bu iÅŸe girmiÅŸ. Hâlâ saÄŸ dediler.(1990 senesine göre) "Liseye gidip o zamanki talebelerin listesini çıkarttırmış, saÄŸ olsun müdür de vermiÅŸ. Gidiyor diyor ki: "yavrum, çocuÂÄŸum ben size şöyle şöyle demiÅŸtim ya. Yanlış onlar." ÇoÄŸunluk diyormuÅŸ ki "Hocam biz seni zaten gâvur diye biliyorduk, sözüne hiç itibar etmiyorÂduk, dinlemiyorduk." "aman kuzum iyi etmiÅŸiniz" diyormuÅŸ ama bir kısÂımda diyormuÅŸ ki; -çok azda olsa- "Hocam, o zamanlar aydın bir kiÅŸiydin, faÂkat ecelin yaklaşınca bazı ÅŸeylerden korkmaya baÅŸlamışsın. Örümcek kafaÂlı olmuÅŸsun sen" diyorlar. Onlara da üzülüyor ama görevini yerine getiriÂyor, Ä°ÅŸte yani ıslah budur. BozduÄŸunu düzeltmektir.
*Yani bir adam ehl-i kitaptır deyip te Müslüman olduktan sonra da bu adama "ehl-i kitap idi, Yahudi idi, Hristiyan'dı" sakın bu kelimeyi kullanmaÂyın. Mesela günümüzde Türkiye'de şöyle bir ÅŸey vardır, "bunun aslı dönÂme imiÅŸ." Yani dönmelik diye bir ÅŸey var. Türkiye'de bu konuda yazılmış kitaplar var. Yazılmış makaleler var. Siz ÅŸuna itibar edin; adamın ÅŸimdiki hali bizim için önemlidir. Åžu anda bu adam dinime sımsıkı sarılmışsa, anasının Yahudi olması, babasının Yahudi olması bizi ilgilendirmiyor…
Yalnız bir siyasi dönÂme vardır. Onlara dikkat edilsin. Hani gerçekte Müslüman olmadıkları halde zarar vermek için faaliyet gösteren Ermeni bir teÅŸkilat Türkiye'de vardır. Ama bir de gerçekten ErmeniymiÅŸ, Müslüman olmuÅŸ. Benim tanıÂdığım delikanlı var. Ä°slâmi faaliyetlerde çok aktifdir. Talebeleri toplayan ve onlara islâmi hizmetler veren yöneten birisi. Bizim buna "Anan Ermeni idi. Baban Ermeni idi" demeye hakkımız yoktur.
*EÄŸer biri çıkar, "benim dediÄŸim doÄŸrudur" derse, firavunlaşır. Ä°stersen bu yönetimin adına demokrasi desinler veya cumhuriyet desinler. Ä°ÅŸ öyle deÄŸil. Bir adam çıkar derse ki "iyileri de ben belirlerim, kötüleri de ben beÂlirlerim, yasakları ben koyarım, müsaadeleri ben veririm" diyorsa, sisteÂmin adı ne olursa olsun iÅŸte despotluk budur, krallık budur.
-devam edecek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-58
Zilzal Suresi *Mehmet Akif Mısır'da iken, bir ulema meclisinde konuşuyorlarmış. Kur'ân-ı Ke
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-57
A’la Suresi *Bize de bu sure-i celile, günümüzde insanlara İslâm’ı anlatırken, nasıl ha
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-56
Her insanın özellikle yönetici kadronun, tanınmış insanların, siyasilerin, sanatçıların, Ã
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-55
Müzzemmil Suresi *Günümüzde bizim eksikliklerimizden bir tanesi de, başta şahsım olarak gece
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-54
Talak Suresi *İnancımız ve kültürümüz eğer Kur'an'a göre yönlendirilmiş olsaydı; cana k
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-53
Mümtehine Suresi *Yüreğimizin ta içerisinde ahiret inancı taşırken, imansızlık alameti gö
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-52
Tanıdığım birisi şöyle anlatmıştı; "Bu şehre göçmen olarak geldim. Hiçbir şeyim yoktu.
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-51
Kamer Suresi *Ay'ın yarıldığı hadisini, Buhari, Müslim, Ahmed b. Hanbel ve diğer muhaddisler
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-50
Hucurat Suresi *Son günlerde televizyonlardan din adına konuÅŸan insanların ağızlarından ÅŸÃ
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-49
Zuhruf Suresi *Günümüzde(1997-98ler) bir tartışma başladı, "Kur'an Arapça’dır. Bunu kabu
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-48
Mümin Suresi *Hz. Ömer (R.A), Suriye'de Ä°slam'a girmiÅŸ, fakat günah iÅŸlemeye devam eden adamÄ
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-47
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-46
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-45
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-44
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-43
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-42
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-40
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-39
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-38
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-37
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-36
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-35
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-34
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-33
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-32
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-31
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-30
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-29
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-28
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-27
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-26
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-25
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-24
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-23
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-22
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-21
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-20
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-19
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-18
Şüphesiz o, korunmuş bir kitapta (yazılı) olan pek şerefli/değerli Kur'an'dır ki O'na temiz olanlardan başkası dokunamaz.
(Vakıa, 77-78-79)
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur.
Tirmizi, Savm 82, (807); İbnu Mace, Sıyam 45, (1746)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...