BEN OLACAKTIM Kİİİİİ

Üniversite öğrencisi iken pısırık bir hayat yaşayan, “Ben asistan olunca İslami hizmetlere başlarım” diyen, asistan olunca mıymıntılığı artan ve “Beni doktor olunca görün” diyen, doktor olunca mızmızlaşanlar, “Ben doçent olunca kimse beni tutamaz” diyenler, doçent olunca bin bir mazeret üretmeye başlar ve “Siz, beni Prof olunca görün” der. Bunun sonu gelmez. Dekanlık var, Bakanlık var…


2020-09-23 09:24:06

Mahmut Toptaş

Üniversite öğrencisi iken pısırık bir hayat yaşayan, "Ben asistan olunca İslami hizmetlere başlarım" diyen, asistan olunca mıymıntılığı artan ve "Beni doktor olunca görün" diyen, doktor olunca mızmızlaşanlar, "Ben doçent olunca kimse beni tutamaz" diyenler, doçent olunca bin bir mazeret üretmeye başlar ve "Siz, beni Prof olunca görün" der. Bunun sonu gelmez. Dekanlık var, Bakanlık var…

Bakan olunca da "Ah şimdi ben öğrenci olacaktım kiiiii" diye başlar.

Asistanlar gurubuna 1980'li yıllarda çokça hatırlatırdım bu sözleri.

Profesör olanlardan biri bir makale yazmış ve adımı da vererek "Dediği çıktı ve ben öğrencilere, 'Şimdi ben öğrenci olacaktım kii' diyerek profluktan öğrenciliğe kaçarak görev suçumu hafifletmeye çalışıyorum" demiş yazısında.

Öğrencilik hayatını, dolu dolu İslami hizmete adayan, Profluğa kadar bütün kademelerde güzel hizmetler yapan bir arkadaşım, bir ateistin Allah celle celalüh, Kur'an-i Kerim ve sevgili peygamberimiz hakkında hazırladığı sorulara cevap verilmesini isteyen bir sayfalık yazısını göndermiş ve bunlara nasıl cevap verileceğini bildiği halde "Ağabey ne diyorsun? diyor.

Aynı sorular bana üç senedir, başka bir adam tarafından haftada iki defa gmail'ime gönderilir. Hiç cevap vermedim.

Televizyonlardaki bir güldürü de bilim adamı "Bitkilerin de canı var" diyor, karşısında dinleyenlerden biri "domatesin de canı var mı" diye soruyor bilim adamı "Evet" deyince "o zaman bir kilo domates salçası için katliam yapılıyor" diyerek bilim adamının söylediklerini çürüttüğünü zannediyor.

"Bütün kadınlar, mutfakta maydanoz keserek soğanı kavurarak suç işliyor, ağaçlar da canlıysa yangında neden kaçamıyorlar, karpuz canlıysa bayramda kurban yapabilir miyiz? gibi yüz taneye yakın soru soruyor ya işte bu İslam aleyhine sorulan sorular da o cahilliğini güldürüye döndüren artist gibiler.

Bu tür sorulara basın yoluyla cevap vermeyin. Tanıyorsanız, uygun bir yerde karşılıklı sohbet esnasında yanlışlarını düzeltiniz.

Tanımadığım adam bana aynı soruları her hafta, üç yıldır göndermeye devam ediyorsa, ya hastadır, acımak lazım, ya art niyetlidir, bana basın yoluyla veya kürsülerden cevap versinler de bu akıl karıştırıcı yanlışlar yaygınlaşsın niyetindedir.

Eski komünistlerden biri çıkardığı dergi ve gazetelerde İslam aleyhine hakaret içerikli yazılar yazar ve yazdırırdı.

Yayınladıklarını az sayıda basar ama İslamcı dergiler ve gazeteler ona cevap vermek için yazdıkları cevabi yazılarıyla o yanlış olduğunu bildiği sakat düşüncelerin yayılmasını İslami basına yaptırır hem ideolojisine hizmet ettirir, hem kendini gündemde tutardı.

Örneğimiz ve önderimiz, sevgili peygamberimiz, kendisi hakkında kötü laflar edenlerin hiç birinin lafını tekrarlamamış ve ancak kendisine inen ayetleri tebliğ/insanlara ulaştırmak ve tebyin/sözlü ve uygulamalı olarak açıklamakla vakitlerini değerlendirmiştir.

Sevgili peygamberimiz:

عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ، رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا ، قَالَ : : قَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم نِعْمَتَانِ مَغْبُونٌ فِيهِمَا كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ الصِّحَّةُ وَالْفَرَاغ

"İki nimet vardır ki, insanların bir çoğu bu iki nimet konusunda aldanmaktadırlar: 1- Sıhhat, 2- Boş zaman" (Buhari, Sahih, K. Rikak, bab 1)

harcandığı zaman geri getirilmesi mümkin olmayan iki nimet konusunda çoğunluğumuz değil hemen hepimiz aldanmışız.

Bir lira aldanmama konusunda hepimiz iktisatçı kesiliriz ama sağlık ve zamanı parayla satın almadığımızdan harca harcaya bildiğin kadar mantıksızlığıyla hareket ediyoruz.

Rabbimiz, bizi zaman konusunda aldanmamamız için kamil imandan sonra amel-i salih/Hakkın rızasına, halkın faydasına olan işler yapmaya, boş laflarla vakit harcamamaya bu yolda yürürken hep Hakkı tavsıye etmeye ve bu yolda gelecek her türlü engelleri aşarken sabretmeye teşvik eder:

وَالْعَصْرِ

"Asra yemin olsun ki, 

إِنَّ الْإِنْسَانَ لَفِي خُسْرٍ

Şüphesiz insan zarardadır.

إِلَّا الَّذِينَ آَمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ

Ancak iman edip, ameli salih işleyenler, hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadırlar." (Asr süresi ayet 100/1-3)

http://mahmuttoptas.com/

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ  İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE  BİR MUHÂVERE

Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır

HİCRET VE HAREKET

HİCRET VE HAREKET

Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu

Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim arzım geniştir. O halde (nerede güven içinde olacaksanız orada) yalnız bana kulluk edin.

Ankebut, 56

GÜNÜN HADİSİ

İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır.

(Tirmizi, 2649)

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI