HİKMET PIRILTILARI-Mehmed Kırkıncı-Zafer Yayınları-İst-1996


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2002-09-16 01:57:59

•Kainattaki faaliyetlerin ekseninde insan var. sh:12

• “En güzel şey karşılıksız kerem ve ihsanda bulunmaktır.”sh:18

• Ana rahmindeki bir çocuğa göre göz, kulak, el vs. gibi cihazlar lüzumsuz görünür. Ama dünyada onların kıymetini takdir eder. Biz de, dünyada ana rahmindeki çocuk gibiyiz. Namazımız, haccımız, zekatımız vs amellerimizin fayda ve lüzumunu ahirette anlayacağız.

• “Bedenimiz çeşitli gıdalarla beslenmesi gibi, ruhumuzun sıhhatinin muhafazası ve terakki etmesi için bir çok gıdalar alınması lazımdır.” sh:27

• “Her günahın ruh da açtığı yara muhtelif ve mütevafit olmakla beraber en küçük günah dahi parmak yaralanması gibi ruhu incitmektedir.”sh.28

• “Günahın küçüklüğüne değil, günahın kime karşı işlendiğine nazar edilmelidir.” sh:28

Ahlak-ı seyyie salih amellerimizi bozan birer kurtçuktur.sh.30

• “İşlediğimiz amellerin ve yaptığımız İslami, imani hizmetlerin çokluğuna değil, onların ihlasla muhafazalarında muvaffak olup olmadığımıza nazar edeceğiz.” sh:30

• “Muvaffakiyet beldesinin yolu sabırdır.”sh:30

Devlet bir şahsi manevidir.

1-Maarif(Eğitim):beyni

2-Ordu: kolları

3-Gençlik: gövdesi.sh.35

• Milli bünyenin ıslahı hücre yenilenmesi şeklinde ve zamana vabeste bir husus.sh:36

• “Bu asırda iman zafiyeti, kainattaki mutlak hikmeti anlayamamak, kader ve cüz-i ihtiyari münasebetini bilememek gibi sebeplerle insanlarda bir çok itikadi hastalıklar doğmuş bulunmaktadır.”sh:37

• “İtikadı sarsılmış bir kimseye meseleyi gelişigüzel söylemekle vazifemizi yaptığımızı iddia edemeyiz. Bir insan batak araziye rast gele tohum ekse, ve “ben vazifemi yaptım, tesir ederse eder” dese kendini aldatmış olur.”

sh:37

• “Bizim vazifemiz kardeşlerimizin güzelliklerinden istifade etmektir. Ancak böyle yaptığımız takdirde her zaman kemale doğru yol alır, terakki ederiz.” sh:38

• Bir üniversitenin değişik fakülteleri oluyor. Bir kimse “bütün fakülteler haktır” deyip bir gün orada, bir gün burada olsa, mezun olamaz. Bir yerde sebat lazımdır. İşte İslam üniversitesinin muhtelif cemaatleri ve meşrebleri vardır. Birinde sebat ve hepsini sevmek lazımdır.sh:40

• “Sünnetullaha muhalif hareket eden, maksuduna ulaşamaz.”sh.41

• “Tohumunu zamansız eken mahsule kavuşamayacaktır.”sh.41

• “Menfi meselelerinin zikrinde kalpler rencide,fikirler rahatsız olabilir, şevkler kırılır.”sh:45

• “Meselelerimiz müzakere edilirken halden ziyade istikbal nazara alınmalıdır.” sh:45

• “Bir insanın kolunu kaybetmesi ne ise bizler için davamız noktasından bir insanın kaybedilmesi de odur.”sh:46

• “Kızmaktan ziyade tutmak, hiddetten ziyade muhabbet ve şefkat ile tedavi etmek gerekir.”sh:47

• “Kardeşlerimizi ancak tamir ile kazanabiliriz.”sh:47

• Ekser ulemaya göre meşveret vaciptir.sh:48

• “İstişare neticesi alınan kararlara muhalefet isyandır, günahtır.”sh:48

• “İlim ile hilmi bir araya getirdiğimiz takdirde çift kanatlı oluruz.”sh:50

• “Kardeşlerimize sert ve haşin davranırsak bir gün, beş gün derdimizi çeker, sonra da “artık yeter” deyip dağılabilirler.”sh:50

• “Kardeşlerini ihtiramla yad edenler hürmetle yad olunurlar.”sh:52

• “Sevdamız davamız ise kardeşlerimiz de o davanın gözleridir. O gözleri davan için sevmelisin.”sh.52

• “Şu hizmetimiz ittihad ile kaimdir.”sh:52

• “Ferdi ihtilafların hususi sohbet ve irtibatlar vasıtasıyla halline gidilmelidir.”sh:53

• “Ekseriyetin reyine kuvvet vermek, perçinleşmiş bir hizmet anlayışını zayıf düşürmemek için niza ve muhalefet kapısını kapatmak gerektir.”sh.54

• “Nazarını cüzi meselelere hasreden külliyeti idrak edemez.”sh:54

• “Çok dikkat gerektir. Bazen bir damlada tufan, bir cümlede cihan nihan olur.”sh:54

• “Bu hizmette her zaman teenni ve nezaket ile davranmak gerektir.”

sh:54

• “Kalpleri Allah rızasıyla meşbu olup hizmet aşkı ile yürüyenler zihinlerde başka şeylere kurulmamalıdır.”sh:54

• “Hizmette ileri teveccühte geri olmak ehl-i hamiyetin şanındandır.”sh:56

• İnsan sesler alemini kulağıyla, tadlar alemini burnuyla seyredebiliyor. O halde “yalnız gözümün gördüğüne inanırım” demek ahmaklıktır.sh:78

• “Selimiye’nin kubbesinin elbette bir mimarı olduğunu gören akıl ondan daha bariz şekilde bu gök kubbenin bir mimarı olduğunu görüyor.”sh:79

• Bu dünya hayatı ahiret alemine göre ana rahmindeki hayat gibidir.sh.86

“Her bir ağaç ve hayvan da zemin sahifesinde yazılmış birer makaledir. Bu makaleleri fikirsiz, bilgisiz, kör olan ve sel gibi şuursuz akan unsurlara nasıl verebiliriz?” sh:90

Hikmetle yazılmış bir kitabın müellifinin kör, sağır, şuursuz, hayatsız olduğuna inanmak neyse tabiata ilahlık isnadı da odur.sh.91

• Kainat (haşa) iki ilah tarafından idare edildiği takdirde kudretlerine ve ilimlerine sınırlama getirildiği için ilahlık iddiası havada kalmış olacaktır. sh:93

100 fakir yan yana gelse bir zenginlik teşekkül etmediği, 100 cahil toplandığında bir ilim ortaya çıkmadığı gibi 100 küsur element de bir araya gelerek kendilerinde olmayan his, şuur, maneviyat vs. özellikleri havi bir mahluk meydana getiremezler. sh.98

• Yazıdaki güzellik ve ortaya çıkan ulvi manalar mürekkebe isnat edilemez. İşte evrendeki her bir unsur bir mürekkep hükmündedir.sh:98

Cemaatin şahs-i maneviyesini bir ağaç, bir fabrika veya bir insanın vücuduna benzetebiliriz. O ağaçta küçük de olsa bir dal, fabrikada bir çivi, o vücutta bir aza olmayı becerebilenler kazanır.sh:110

• Cenab-ı Hakkın Rezzak isminin tecellilerini sadece mideye rızk verme şeklinde almak eksik bir yaklaşımdır. Mesela iman da bir rızktır. sh:112

“Cenab-ı Hakkın Kayyum isminin tecellisini kestiği anda kainat diye bir şey yoktur.” sh:113

• “Kuddus ismi mevcudatta faklı şekillerde tezahür etmektedir. Cenab-ı Hak bu ismin tecellisi gözü bir sıvı madde ile temizlediği gibi, kanı havayla, havayı nebatatla temizlemekte, güzelleştirmektedir.”sh:115

• “Vahidiyyet, Cenab-ı Hakkın mukaddes sıfatlarının birliği, ehadiyyet ise zatının birliğidir.”sh:122

• “Evveli olan şey ancak mahluk olacağından, müstakim bir akılın alacağı tek şey hakikatin kendisi olan Saniin ezeliyetidir.”sh:124

• Cenab-ı Hakkın esması ve sıfatları için kullanılan “yetmiş bin perde” tabiri bu isim ve sıfatların tecelli daireleri ve tezahür dereceleri manasınadır. Dolayısıyla da tefekkür ve temaşa daireleri genişledikçe daha geniş perdeler arkasında ve gittikçe terakki eden bir anlayış ve kavrayışla bu esma ve sıfatları tefekkür edebilmektedir.sh:156

• “İnsan, nefsini terbiye ve onu zararlı işlerden ve hasletlerden azad ettiği derecede marifetullah ve muhabbetullahta ileri gitmektedir.”sh:157

• İnsanın nefsani yönü hakikatla arasında engeldir. Nefsin terbiyesiyle perdeler yırtıldıkça, hakikat berrakça görünmeye başlar.sh:157

• “Akıl Cenab-ı Hakkın kainatta ki tasarrufunun mahiyetini anlamaya mezun değildir.”sh:161

• Kainatta görülen nisbi-hakikatlar mahlukata bakar, Hâlık’a değil. sh:164

İnsanların inkara ve sapkınlığa düşmesinin mühim bir sebebi Mevla-yı mütealin mutlak ve muhit sıfatlarını kendi cüz’i ve mahdut mukayese etmeleridir.sh:165

Atomlar Allah u Teala’nın kudret kaleminin mürekkebi hükmünde. sh:167

• “Zarf kıymetini mazruftan alır. Sedefin değeri içindeki içindendir.”sh:169

• Her mahluk bir zarf ise onda tecelli eden esma-i ilahi ise mazruftur. Mazrufa göre zarf ta kıymet kazanır.” sh.169

Memer: gelip geçilen yol demek.sh:171

• Yoldan bir sürü insan geçtiği halde o yol insanlıktan nasip alamaz. İnsan da, eğer Rabbine itaat ve inkiyad etmezse, kendisindeki esma-i ilahinin tecellilerinden istifade edemez. Kemalat bulamaz. Sadece bir hayvani değeri vardır. Ama iman ve teslim ile ona ayna olsa kıymetlenir, şereflenir.sh:171

• Kur’an-ı azimdeki arzın altı günde yaratılmasını, altı devir veya altı zaman dilimi veya belli ölçüde yaratılması olarak anlamışlar.sh:172

• “Tekbir ederiz o Zat-ı Kadir-i ki,nihayetsiz esrar-ı ilahiyi hâvi ve kemalat arşının kutb-u azamı olan Resul-i Ekrem(sav)’i bizlere mürşid ve imam olarak göndermiştir.” sh:187

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

hidayet kayapal, 2010-03-24 12:16:32

risalei nurdan süzülüp gelen hikmet pırıltıları hakikatleri misallerle açıklayarak anlayışımızı kolaylaştırmış.Allah M.Kırkıncı hocadan ve sizleren razı olsun

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

GÜZEL KONUŞMA-YAZMA KOMPOZİSYON Salih SARICA; Mustafa GÜNDÜZ, Fil Yay. İst.1994

GÜZEL KONUŞMA-YAZMA KOMPOZİSYON Salih SARICA; Mustafa GÜNDÜZ, Fil Yay. İst.1994

BAŞLIK: Kitabın adı, bölümün adı, konunun adı, paragrafın adı birer başlıktır. (25) Ba

AMERİKAN YÜZYILININ SONU Mustafa ÖZEL, İz Yayıncılık İst.1993

AMERİKAN YÜZYILININ SONU Mustafa ÖZEL, İz Yayıncılık İst.1993

1. Bütün insanlığın kurtuluşu olmayan bir şeyin kurtuluş olmayacağını idrak etmedikçe, n

YARINKİ TÜRKİYE NURETTİN TOPÇU, Dergah Yayınları 3.Baskı, 1978-İst.

YARINKİ TÜRKİYE NURETTİN TOPÇU, Dergah Yayınları 3.Baskı, 1978-İst.

1. Hakikati araştırmanın metotları... 2. Anadolu’nun Kurtuluş Savaşı, ruh cephesinde henü

TİRYAKİ SÖZLER

TİRYAKİ SÖZLER

Cenap Şehabettin, Tercüman 1001 Eser 1. Bir cemiyeti yükseltmek mi istiyorsunuz? Efradına mesu

KİTLELER PSİKOLOJİSİ

KİTLELER PSİKOLOJİSİ

Gustave Le Bon, Çev: Selahattin DEMİRKAN Yağmur Yayınevi 3. Basılış İst.1976 1. Unutulmaz

DİN GERÇEĞİ

DİN GERÇEĞİ

Vehbi Vakkasoğlu, Cihan Yayınları-İst.-1984 1. Bu iklimin ekmek ve suyu ilim ve teknoloji; nefe

SANAYİLEŞMENİN KÜLTÜR TEMELLERİ

SANAYİLEŞMENİN KÜLTÜR TEMELLERİ

John Nef; Çev.:Prof. Erol Güngör; Kalem Yayıncılık A.Ş. İst.-1980 1. *Sanayileşmeyi yarata

BİLGİ TOPLUMU VE EKONOMİK GELİŞME, PROF. DR. HÜSNÜ ERKAN

BİLGİ TOPLUMU VE EKONOMİK GELİŞME, PROF. DR. HÜSNÜ ERKAN

1. Sanayi devrimi ile ortaya çıkan yeni teknolojiler, yeni bir üretim ortamı ve yaşam biç

BİLİM TARİHİ, CEMAL YILDIRIM

BİLİM TARİHİ, CEMAL YILDIRIM

Geçmişin (günümüzde) dokunulmaz sayılan pek çok otoriteleri, varsayım ve inançları bilimin

BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 8. BÖLÜM

BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 8. BÖLÜM

SONUÇ (…) Bir devlet otoritesi ile hareket etmeyen, hakikatte herhangi bir devletin belirli bi

BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 7. BÖLÜM

BATI’YA KARŞI İSLÂM-WILLIAM I. CLEVELAND- 7. BÖLÜM

MİHVER’E (AXIS) DOĞRU (…) Alacaklılarının akbaba misali tepesinden ayrılmadıkları ger

O halde sabret. Sonunda kazanacak olanlar, elbette Allah'tan korkup sakınanlardır.

Hûd, 49

GÜNÜN HADİSİ

Bir kimseye şer olarak bir müslüman kardeşine hakaret etmesi kafidir.

Riyazü's Salihin, 3/1605

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI