ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-9

Günümüzde hâlâ cahiliye âdetlerine uygun hareket ederek kız çocuk¬larına mirastan pay vermeyenler var. "Hocam, biz kızları gönüllüyoruz. Tarladan, dükkândan vermiyoruz ama parayla gönüllüyoruz" diyenlere


Mahmud ToptaÅŸ

.

2020-10-08 08:49:02

*Günümüzde hâlâ cahiliye âdetlerine uygun hareket ederek kız çocuk­larına mirastan pay vermeyenler var. "Hocam, biz kızları gönüllüyoruz. Tarladan, dükkândan vermiyoruz ama parayla gönüllüyoruz" diyenlere "siz paylarını ellerine tapusuyla tes­lim edin. Sonra onlar satarlarsa, alın." diyorum. "Başkasına satarsa" di­yenlere, "İşte o zaman Şufa hakkınızı kullanarak onların sattığı paradan mahkeme kararıyla siz satın alırsınız. İslam hukukunda 'zarar etmek de yok, zarar görmek de yok" diyoruz.

*Bir insan güle oynaya kendini yakmak için odun toplarsa, ona deli deriz ve tedavi etmek için gönüllü gitmezse, zorla hastaneye yatırırız.

*Tevbe Sûresi'nin 34. ve 35'nci âyetlerinde altın ve gümüşün toplayıp infakta bulunmayanlar için o altın ve gümüş Cehennem'de kızdırılıp alın­larına, sırtlarına ve böğürlerine basılacağını haber verir. Haram, helal demeden köşe dönmek için ticaret, siyaset, alavere, da­lavere her şeyi yapanlar ve televizyonda da gülerek boy gösterenler birbir­leriyle yarışırken, "ben şu kadar odun topladım, ben senden fazla odun topladım" diye birbirleriyle yarıştıklarını görüyor, onlara üzülüyor ve ısla­hı için Rabbime dua ediyorum..

*Ramehürmüzi'nin "Emsal-ül-Hadis" isimli eserinin 84'ncü sahifesinde Ibn-i Ömer'in, Efendimiz'den rivayet ettiği hadise uygun olarak "Mümin kazığa bağlı at gibi" olmalıdır. Helaller sahasında gönlünce dolaşmalı, haram sınırına yaklaşmamalı..

*Büyük Millet Meclisi yolsuzlukları araştırma komisyonu başkanı "yolsuzluk yapan, köşe dönen, bankaları soyan yüz kişinin çalıp çırptığı parayla Türkiye'nin bütün köylerine yol, su elektrik ve hastahane yapıla­bilir" diyor.

*Bunlar küçük hırsızlar. Bir de küçük devletlerin altın, gümüş, fosfat, petrol, orman yeraltı ve yerüstü zenginliklerini çalan Amerika ve onun suç ortağı İngiliz, Fransız ve diğer kafir ülkelerin fakir bıraktığı ülkeler..

*Allah'ın yarattığı insanlar arasındaki farklılık insanlık için rahmettir. Hepimizin aklını, gücünü, anlayışını, sevgisini, nefretini aynı ölçüde yaratsaydı dünya çekilmez olurdu. Bir gül veya denize bakan beş milyar insan, aynı kelimelerle aynı şii­ri yazardı. İki güreşçi ölünceye kadar birbirini yıkamazdı. Beş milyar insan ko­şuya başlama isteğini aynı anda duyar, koşar ve aynı dakika, saniye ve salisede varırlardı. Hepsi aynı rengi sever, aynı planda ev yapar, aynı şeyleri yer ve aynı anda cinnet geçirirdi. Yani ayrı özelliklere sahip olmamız dengeyi sağlıyor. Anadolu insanı bu ayeti "Her akıl bir olsa koyuna çoban bulunmazdı" diye atasözü halinde Türkçeleştirmişler.

*Yazıları ve davranışlarıyla farkına varmadan dinime savaş açanlardan biri bana "Kur'an'da" erkekler kadınlar üzerinde hâkimdir" diye bir ayet var mı?" dediğinde "hayır böyle bir ayet yok. Ayette "erkekler kadınlar üze­rinde kaimdirler" diye geçer. Kaim, Kayyum, kayyim, kavvam kelimele­ri aynı kökden türemiştir. Ayakta tutan, kıvamına getirip onu koruyan, yöneten manalarına gelir. Vakfın mütevellisine "Kayyım" denir. Bu kayyim, vakfı kendi istediği gibi yönetmez. Vakıfın şartlarına uygun hareket eder. Aile ocağının kıva­mında devam etmesi için Allah (c.c.) kadının ve erkeğin hak ve görevle­rini belirlemiş. Kimse diğerine gayri meşru bir emir verme veya yasak koyma hakkına sahip değildir. Bu ailede erkeğin görevi, Allah'ın belirle­diği hak ve sorumlulukları yürürlükte kılma sorumluluğunu ergenlik ça­ğına gelmiş aklı başındaki erkeğe vermiştir. Peygamber Efendimiz, "Allah'a isyan olan işlerde kadın kocasına ita­at etmez" buyurmuş..

*Saliha kadınlar, Allah'a gönülden itaat eden, kocasının yokluğunda malını ve namusunu koruyan kadınlardır. "Ben saliha olmak istemiyorum" deyip geçimsizlik başlatan kadınlara gül gibi yüz, bal gibi sözlerle nasihat etmeli. Nasihat fayda vermediği zaman da yatakta üç günü geçmemek kaydı ile ayrı durmalı. O da fayda vermiyorsa yüzüne vurmadan, kemiğini kır­madan, vücudunda iz yaptırmadan, doktorun cinnet halindeki hastasını kendine getirmek için vurduğu gibi dövülür. Ayette dövmeyi üçüncü sırada zikretmiş. İyi bir insan bu üçüncüye fırsat vermemelidir. Peygamber Efendimiz aynı anda dokuz hanımla ya­şadı, ama hiçbirine tokat vurduğu rivayet edilmemiştir.

*Tokat, kişinin çarelerinin bittiğini, güçsüzlüğünü gösterir. Sekiz yaşındaki kızım Şifa'ya fena halde kızıp ilk defa tokat vurmaya karar verdi­ğimde bu ayet beni engellemiştir. Kabahat çocukta değil bende. "Çare tükenmemeli, nasihatin bin şekli varsa kullanılmalı" dedim ve ondan sonrada hiç vurmadım.

*İmam Ebu Hanife (r.a.) nin Yahudi komşusu evinin çöpünü her gece Ebu Hanife'nin kapısı önüne dökermiş. Ebu Hanife de her sabah süpürüp çöplüğe atar, ses çıkarmazmış. Talebelerine söylese Yahudi'nim işini bitirir­ler, ama söylemez. Yıllar böyle geçer, sonunda Yahudi havradaki haham­la Ebu Hanife'nin arasında mukayese yapar ve Müslüman olur. Şahsımıza yapılanlara sabredelim. Hakkımızı helal edelim. Fakat İslam'a yapılan sal­dırıda sabır olmaz.

*Cimrilik bir tür hastalıktır. Tedavisi gerekir. Buhari'nin Humus 15'de rivayet ettiği bir hadiste Efendimiz "cimrilikden daha kötü hangi hastalık vardır?" buyurur…

*Ağzınızdan çıkan her kelimeye dikkat ediniz. Hakkı ve halkı rencide etmesin. "Sözler havada yok olup gidiyor. Elle tutulur bir şey değildir" demeyin. Allah katında ağzınızdan çıkan her kelimenin hesabını verece­ğiz…

*İnsanın şahsiyeti en küçük ta­vizle yıpranır. Vücuda giren küçücük mikrop gibidir taviz..

*Şirk, çiçeğin köküne dökülen asit gibidir. Şirk kana giren öldürücü mikrop gibidir. Küçüklüğüne bakmayın, milyonlarca amelinizi götürebi­lir.

*Bugün Türkiye'de "Bu çocuklar ve çiçekler tabiatın bize hediyesidir" diyenler bilinçsiz bir şekilde Allah'ın yarattığı tabiatı ilahlaştırarak Al­lah'a ortak kabul ediyorlar. Eski Yunan'da iyilikler ilahı, kötülükler ilahı, aşk tanrıçası gibi Allah'a ortaklar edinirlerdi.

*Günümüzde bir kısım düşünürler insanın kendi kanına, kalbine, gö­züne kulağına hâkim olamadığım, bir tek hücresini yaratamadığını, bey­ninin sırlarını çözemediğini görünce, "bunları ben yaratamadığıma göre tabiat hiç yaratamaz" diyerek Allah'a iman etmeye mecbur kaldı. Ancak bunların içinden bir kısmı "Allah yeri göğü yarattı, çiçeklerle donattı, ama insanların idaresini insana bıraktı" diyerek Allah'ın kanunla­rını kaldırarak, kendisinin yaratmadığı insanı yönetmeye kalktı ve başına terör belasını satın aldı.

*Bir hukuk profesörü "Hocam, Kur'an bin dört yüz sene önce indi. O gün şartlarına uygundu. Günümüz şartlarına uygun değil" dediğinde:

-"Tabiat kanunlarım Allah milyonlarca yıl önce koydu, o günün şart­larına uygundu. Günümüzde bu çiçeğin açması, bu kuşun uçması, bu gü­neşin doğması, ayın batması yirmi birinci asra uygun değil diyor muyuz? Fizik, kimya, biyoloji bilginleri tabiat kanunlarında bir eksiklik veya fazlalık bulabiliyorlar mı?

-Hayır.

-"Öyle ise milyonlarca yıl önce koyduğu kanunlar çağımıza uyuyor­sa, bin dört yüz yıl önce indirdiği kanunlar da bize uygundur" deyince, "bunun duyurulması lâzım hocam" demişti.

*Günümüz de yeni yeni bazı şeyleri duymaya başladım. Kırk yıldır haram yemeyen biri "Bir defa günaha girsem ne olur?" demiş beş kilo al­tın değerinde parayı birkaç kişiden dolandırıp bir ev ve araba aldıktan sonra Kâbe'ye tevbe etmeye gitmiş.

*Eski korsanlar organize olup devlet kurarak adına Amerika, İngiltere gibi isimler vererek, Afrika ve diğer kıta insanlarını soyup soğana çevirip gitmişler. Ellerindekini, toprak altındakileri aldıkları gibi şimdi içkiden, viskiden, şampanyadan parçalanan ciğerlerini yenilemek için başka in­sanları canlı öldürüp ciğerlerini söküp götürüyorlar. Rabbimin emrine uyalım. İnsanı insanın insafına bırakmayalım.

*Cehennemdeki kâfirlerin cezasında hafifleme yok. Af yok. Ceza müebbeddir. Bazı müslümanlarımız dahi Kur'an okumadan Hristiyan mantı­ğıyla "cehennemde ceza ruhidir, bedensel değildir" deyiveriyorlar. Bu ayet-i kerimede bu iddia çürütülüyor. Derileri her yanışında yeni­den tazeleniyor. Yanıp bitmiyor. Günümüzde Ateistin biri "Cehennem insan haklarını ihlal ediyor" di­yor. Dikkat edin, bu ülkenin insanı batının kusmuğunu beyninde taşısa da, ben ateistim diyerek şöhret olmaya çalışsa da, farkına varmadan ağzından cehennem inancı olduğu ortaya çıkıveriyor. Bunlar rejimin çıldırttığı insanlardır, yardıma ihtiyaçları var. Lütfen bu insanların tedavisi için Kur'an reçeteleri uygulayın.

*Dünyada her nefesimiz bizi ölüme yaklaştırır. Doğup batan her güneş bizim ağzımızın tadından bir şeyler götürüp, ihtiyarlığa yaklaştırıyor. Cennette ise her an yeni bir güzellik, tazelik ve tadla karşılaşılacak

*Bu dünyada bizi yaratan Allah, yaşatan Allah, yönetenimiz de Allah'tır. Biz buna iman etmişiz. Vücudumuzu, Adana'dan gelen domates, Erzurum'dan gelen peynir, Edirne'den gelen ayçiçeği, Ayvalık'tan gelen zeytinyağı, Karaman'dan gelen bulgur, Rize'den gelen çay, Yemen'den gelen kahve, Afrika'dan gelen muzdan toplayan Allah (c.c.) kıyamet gü­nünde yine toplayacaktır. Allah söylerse sözlerin en doğrusunu söyler.

-devam edecek-

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-58

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-58

Zilzal Suresi *Mehmet Akif Mısır'da iken, bir ulema meclisinde konuşuyorlarmış. Kur'ân-ı Ke

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-57

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-57

A’la Suresi *Bize de bu sure-i celile, günümüzde insanlara İslâm’ı anlatırken, nasıl ha

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-56

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-56

Her insanın özellikle yönetici kadronun, tanınmış insanların, siyasilerin, sanatçıların, Ã

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-55

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-55

Müzzemmil Suresi *Günümüzde bizim eksikliklerimizden bir tanesi de, başta şahsım olarak gece

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-54

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-54

Talak Suresi *İnancımız ve kültürümüz eğer Kur'an'a göre yönlendirilmiş olsaydı; cana k

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-53

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-53

Mümtehine Suresi *Yüreğimizin ta içerisinde ahiret inancı taşırken, imansızlık alameti gö

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-52

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-52

Tanıdığım birisi şöyle anlatmıştı; "Bu şehre göçmen olarak geldim. Hiçbir şeyim yoktu.

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-51

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-51

Kamer Suresi *Ay'ın yarıldığı hadisini, Buhari, Müslim, Ahmed b. Hanbel ve diğer muhaddisler

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-50

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-50

Hucurat Suresi *Son günlerde televizyonlardan din adına konuÅŸan insanların ağızlarından ÅŸÃ

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-49

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-49

Zuhruf Suresi *Günümüzde(1997-98ler) bir tartışma başladı, "Kur'an Arapça’dır. Bunu kabu

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-48

ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-48

Mümin Suresi *Hz. Ömer (R.A), Suriye'de Ä°slam'a girmiÅŸ, fakat günah iÅŸlemeye devam eden adamÄ

Onu(Kur’an’ı) Ruh-ul Emin(Cebrail), inzar edenlerden olasın diye, kalbine apaçık Arapça olarak indirmiştir.

Åžuara:193-195

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Herhangi bir kişi, mükemmel bir abdest alıp da namaz kılarsa, o namazla gelecek namaz arasında işlediği bütün günahları bağışlanır.

Buhari

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI