BÜYÜK GÜNAHLAR-19
399. KEBİRE: Vebâdan kaçmak. Allah Teâlâ: “Ölüm korkusu ile yurtlarından çıkan binlerce kişiyi görmedin mi? Allah onlara, ölün dedi, sonra da onları diriltti,” buyurmuştur.” (Bakara Sûresi, 243).
Allah Teâlâ: "Ölüm korkusu ile yurtlarından çıkan binlerce kişiyi görmedin mi? Allah onlara, ölün dedi, sonra da onları diriltti," buyurmuştur." (Bakara Sûresi, 243).
İmam Ahmed, Bezzâr ve Taberânî, Câbir'den (r.a) şöyle rivâyet etmişlerdir: Resûlullah'in (s.a.v) şöyle dediğini işittim: "Vebâ salgınından kaçan, savaştan kaçan gibidir. Ona sabreden için de şehid sevabı vardır." Buhârî şöyle rivâyet etmiştir: Resûlullah'a (s.a.v) vebâdan bahs ettikleri zaman: "O, bazı milletlere edilen çok kötü bir azabtır. Sonra ondan bir miktar kaldı; bazan gider, bazan gelir. Kim bir yerde vebâ olduğunu duyarsa, oraya gitmesin. Kimin de olduğu yerde veba çıkarsa, oradan kaçmasın," dedi. Hz. Ömer ile ashâb, Serğ dönüşünde Abdurrahman b. Avf'ın vebâ olduğunu duyurması üzerine hadise göre amel ettiler.
Vebâdan ölmenin şehidlik olduğu hususunda birkaç hadis vârid olmuştur. Buhârî ile Müslim şöyle rivâyet etmişlerdir: "Şu beş kimse şehiddir: Vebadan ölen, karın ağrısından ölen, suda boğulan, yıkıntı altında kalan ve Allah yolunda öldürülen." İmam Ahmed ile Taberânî şöyle rivâyet etmişlerdir: "Öldürülmede şehidlik sevabı vardır, vebada şehidlik sevabı vardır, karın ağrısında şehidlik sevabı vardır, suda boğulmada şehidlik sevabı vardır, doğumdan ölen, yani çocuğu karnında olarak ölen nüfesâya şehidlik sevabı vardır." İmam Ahmed şöyle rivâyet etmiştir (hadisin ravileri sağlam ve meşhurdurlar): "Cebrail bana sıtma ile veba getirdi, ben de sıtmayı Medine'de tuttum, vebâyı Şam'a gönderdim. Vebâ ümmetim için şehidlik, kâfirler için azaptır."
400-401. KEBİRE: Ganimetten mal çalmak ve saklamak (çapulculuk etmek).Allah Teâlâ: "Bir Peygamber için çapulculuk etmek olmaz. Kim çapulculuk ederse, aldığını kıyâmet günü getirir. Sonra herkese kazancı tam olarak verilir, onlar haksızlığa uğratılmazlar." (Âl-i Îmrân Sûresi, 161) buyurmuştur.
Müslim ve diğerleri İbn Abbâs'dan (r.a) şöyle rivâyet etmişlerdir: "Hayber savaşı olunca, Peygamber (s.a.v)'in ashâbından bazıları dönüp: Falan şehiddir, falan şehiddir, dediler. Nihâyet bir adam için falan da şehiddir, dediler. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v): Hayır, ben onu ganimetten çaldığı bir hırka yüzünden cehennemde gördüm, dedi." Müslümanların ortak oldukları mallardan, beytülmaldan ve zekâttan çalmak da çapulculuk gibidir. Çapulculuk edenin zekât almağa hakkı olsun olmasın, birdir. Zira zekâtı bir kişinin kendisinin alması yasaktır; çünkü mal sahibinin niyet etmiş olması şarttır. Hatta mal sahibi o kadarını ayırsa da zekâta niyet etmese, câiz olmaz; zira bu, mal sahibinin vermesine bağlıdır. Vermeyince de mülk edinilmez; o verinceye kadar mal, sahibinin mülkü olarak kalır. Böylece zekâtı sahibinden izinsiz olarak kendiliğinden almanın câiz olmadığı meydana çıkmış olmaktadır.
XXIV. Emân (vize) ile ilgili bölümde geçen büyük günahlar 402. KEBİRE: Emân verilen kimseyi öldürmek yahut verilen ahdi bozmak veyahut haksızlık etmek.Emân bir kişinin başka birini resmen koruması altına almasıdır.
403. KEBİRE: Bunları bir zimmiye yani gayr-ı müslim'e yapmak. 404. KEBİRE: Verilen sözde durmamak.Allah Teâlâ: "Sözü yerine getirin; zira söz, mes'uliyeti gerektirir." (İsrâ Sûresi, 34) buyurmuştur. Bir âyette de: "Ey iman edenler, verdiğiniz sözleri yerine getirin." (Mâide Sûresi, 1) denmiştir ki müşriklere verdiğimiz siyasi amaçlı sözler de bunlardandır.
Buhârî ile Müslim şöyle rivâyet etmişlerdir: "Kimde şu dört şey olursa, halis muhlis münâfık olur. Kimde de bunlardan biri veya birkaçı bulunursa, onu bırakıncaya kadar o nisbette münâfık olur: Konuştuğu zaman yalan söylemek, emânet edildiği zaman hiyanet etmek, söz verdiği zaman sözünde durmamak, düşmanlık ettiği zaman aşırı düşmanlık etmek."
İmam Ahmed ve Buhârî, Ebû Hureyre'den (r.a) Resûlullah'ın (s.a.v) şöyle buyurduğunu nakletmişlerdir: "Allah Teâlâ şöyle buyurur: Ben kıyâmet gününde üç kimsenin hasmıyım; ben de kimin hasmı olursam, onu perişan ederim: Benim adıma söz verip de sözünde durmayan, hür bir insanı satıp parasını yiyen ve tuttuğu işçiyi tam olarak çalıştırdığı halde ücretini vermeyen."
405. KEBİRE: Müslümanların sırlarını ifşa etmek.Bu davranışın büyük günah olduğunun delili şu sahîh hadistir: "Hatib b. Ebi Beltea (r.a), Mekke'lilere Peygamber'in (s.a.v)Mekke üzerine yürüdüğünü yazdı. Allah da bunu Peygamberine bildirdi; o da mektubu götüren kadını yakalamak üzere Hz. Ali ile Mikdâd'ı gönderdi. Onlar da gidip onu yakaladılar. Kadının inkâr edip gizlemesi üzerine mektubu ondan zorla aldılar. Mektup Peygamber'e (s.a.v) getirilip okununca, Hz. Ömer ya Resûlallah, bırak onun boynunu vurayım, dedi. O da, Bedir savaşına katılmasından ötürü öldürülmesine müsaade etmedi."
XXV. Yarış ve müsabakalarla ilgili bölümde geçen büyük günahlar 406. KEBİRE: Kibir için yahut bahis ve kumar için at veya benzeri şeyler bulundurmak. 407. KEBİRE: Kumar veya kibir maksadıyla ok müsabakası yapmak. 408. KEBİRE: Atıcılığı öğrendikten sonra heves etmeyerek bırakmak.Çünkü bu, düşmanların galip gelmelerine ve müslümanların perişan olmalarına götürür. Buhârî ile Müslim, Peygamber'den (s.a.v) şöyle dediğini rivâyet etmişlerdir: "At üç kimse içindir: Bir kimse için günah, bir kimse için örtü, bir başkası için de sevaptır. At, onu gösteriş, kibir ve Müslümanlara düşmanlık için tutana günahtır." Ravileri sağlam şöyle bir hadis daha vardır: "At üç kısımdır: Birisini, sahibi Allah yoluna vakf eder; onun parası sevaptır, binmesi sevaptır, bakımı sevaptır. Birisi de üzerinde kumar ve bahis oynanır; bunun parası da günahtır, binmesi de günahtır. Birisi de döl içindir; bu da inşaallah sahibini fakirlikten korur."
Müslim ve diğerleri, Ukbe b. Âmir'dan (r.a) şöyle rivâyet etmiştir: "Resûlullah'ın (s.a.v) minberde şöyle dediğini işittim: Onlar için elinizden geldiği kadar kuvvet hazırlayın. Bilin ki kuvvet atıcılıktır. Kim atıcılığı öğrenir de sonra bırakırsa, bizden değildir, âsî olmuştur."
-devam edecek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.
3, Kadir
GÜNÜN HADİSİ
Hafızasında Kur'an'dan hiçbir ezber bulunmayan kişi harab olmuş bir ev gibidir
Tirmizi, Sevatbu'l-Kur'an 18, 2914
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...