ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-11
Zulüm son haddine varmıştır dünya genelinde. Ve insanlığı dinden alıkoyma hareketleri eskisi gibi hapishane, işkence yoluyla falan değil: makam verme, para verme, unvan verme, bazı dünyevi imkânları önüne serme yoluyla insanların yolu sapıtılıyor.
*Zulüm son haddine varmıştır dünya genelinde. Ve insanlığı dinden alıkoyma hareketleri eskisi gibi hapishane, işkence yoluyla falan değil: makam verme, para verme, unvan verme, bazı dünyevi imkânları önüne serme yoluyla insanların yolu sapıtılıyor.
*Günümüzde de gerçekten Tevrat'a ve Ä°ncil'e, gerçekten inanmış samiÂmi ilim adamları diÄŸerlerinden biraz daha yakındır Ä°slam'a girmeye. Ama günümüzde bir kısım papazlar veya hahamlar da vardır ki; sanki bir gerilla örgütünün lideri gibi veya yeraltı örgütünün veya mafya babası gibi faaliyet yürütüyorlar. Bu insanların Ä°ncil'e veya Tevrat'a olan inançlaÂrı da ona göre olduÄŸundan, Ä°slam'a kulak vermeleri mümkün deÄŸildir.
Meselâ, biz yani Ä°slami ilimler sahasında araÅŸtırma yapan arkadaÅŸlarıÂmız, birçoÄŸunu bilirim ki; Ä°ncil'i okumuÅŸlardır, Tevrat'ı da okumuÅŸlardır. Ama ÅŸu Ä°stanbul ÅŸehrinde bir papaz veya bir haham Kur'an-ı Kerim'i AlÂlah rızası için deÄŸil, acaba ne var diye okumamıştır.
"Efendim, ben gördüm bir papaz Kur'an'dan bazı ayetler biliyor." Biliyor ama kendi araÅŸtırması ile deÄŸil. Onun eline de yine diÄŸer papazlar tarafınÂdan yazılmış, Kur'an-ı Kerim'de bizden şöyle bahsediliyor diye yazılmış makaleler veya kitaplar vardır. Yani bizi, yani Kur'an-ı Kerim'i anlatan batıda yazılmış eserler vardır, oradan bilir.
*Mesela bizim içimizden ki olmuÅŸtur zaman içerisinde. Hâlâ yaÅŸayan insanlar da vardır. Tevrat'ın, Talmud'un ve Yahudilerin aleyhinÂde yazılmış kitaplar da vardır bu memlekette. Onun içerisinden 1-2-5 cümle almak suretiyle hücum kitaplarıdır, bunlar. Hâlbuki okuduÄŸumuzÂda, o Tevrat'tan aldığı o bir cümle Kur'an'da da vardır. O da onun farkında deÄŸil. Yani adı Türk ve Müslüman olan bu insan bunun da farkında deÄŸilÂdir.
Oraya sataÅŸmakla, Kur'an'da bir ayete de sataÅŸtığının farkına varmaz bu adam. Åžimdi böyle bir kitabı okumakla, Ä°ncil ve Tevrat hakkında bilgi edinmemiÅŸ olursunuz. Yanlış yönlendirmiÅŸ olursunuz. "Peki, hocam biz de okuyalım mı?" Åžunu diyeyim; BaÅŸtan sona Kur'an-ı Kerim'in hangi ayeti nerededir. Hangi sure nerededir diyebilecek kadar bir bilgiye sahip olÂduktan sonra okuyun. Size söylüyorum. Ama bunu bilmeden baÅŸka bir kitabı okumanın anlamı yok yani.
*Kitabımızı inkâr edenlere kitabımız adına üzülmeyiz. Çünkü "bunun doÄŸru olduÄŸunun ÅŸahidi Allah'dır" deriz. Bunun biz ispatıyla uÄŸraÅŸmıyoÂruz. Biz ÅŸunun için uÄŸraşıyoruz; Bu ayet, bu insanın gönlüne de girsin ve bu insanın canı cehennemde yanmasın diye uÄŸraşıyor, kabul etmeyene üzülüyoruz. Aramızda fark bu. Hani günümüzde kendi hukuklarını insanÂlara zorla kabul ettirmek isteyenler, ya bunu kabul edin, ya bak ne kadar iyi yapılmış filan diye zorlamalar var. Bizim bu konuda zorumuz yok. Bu konuda mahcubiyetimiz yok. Bu konuda ezilmiÅŸliÄŸimiz yok. Çünkü bu söz bizim deÄŸil. Bu söz bizi yaratan Allah (c.c.)'ündür. Bunun ÅŸahidi kenÂdisidir. Bizim üzüntümüz bu söz bu insanların yüreÄŸine girmediÄŸinden, iman etmediklerinden dolayı, bu insanların canı yanacak. Bu can yanmamalıdır diye üzüntü duyuyoruz o kadar. Benim için önemli de onun için diyorum. Yani moral bakımından önemli bu, dünyada tek başına kalsanız, bizler 7 milyar insan inanmıyor kitabınıza, ÅŸu tereddüdü geçirmeyeÂceksiniz. "Acaba ben inanmıyorum ya, acaba ben mi yanılıyorum ki," bu gönlümüzden hiç geçmeyecek. Rabbim bu kitabın Allah kelamı olduÄŸuna ÅŸahittir, ayeti kerimesiyle o ÅŸahit. Öyle olunca onun ÅŸahitliÄŸi karşısında onun yarattıklarının yalancı ÅŸahitliÄŸinin hiç deÄŸeri yoktur.
*Günümüzde insanları severken de, yaÅŸayan insanları, yani ÅŸu anda Mahmut hocayı seviyorsanız, Mahmut hocanın hata edebileceÄŸini düşüÂneceksiniz. Günaha girebileceÄŸini de hesap edeceksiniz. Yani bu adam da günaha girer. Peki, günaha girerse bu adam ne yaparım. Muhabbetten eksiklik olmasın yine, sevginizden eksiklik olmasın. Uyarın: yani bu yaptıÂğın iÅŸ yanlıştır deyin. "Ama hocam, benim şıhim yanılmaz." Ä°ÅŸte bu, Hristiyanların Hz. Ä°sa'ya söylediklerinin bir benzeridir. Yanılmaz diye bir ÅŸey yok. Peygamber yaÂnılmış. Allah (c.c.) uyarmış bunları..
*Mesela bazı arkadaÅŸlar tanırım bir efendiyle beraber çalışmışlar, çaÂlışmışlar derken aleyhine geçivermiÅŸ. Åžimdi baÅŸka bir efendi ile beraber öbürünün aleyhinde veryansın ediyor. Kendisine dedim ki, "Bak aradan 1,2 sene geçmez onun da aleyhinde aynen konuÅŸursun sen. Çünkü dil alışkanlığı yapmışsın, bu iÅŸte." Ä°nsanları, hani Mevlana'nın güzel bir sözü var. "Dostsuz kalmış dünya'da hatasız dost arayan." Hatasız dost, hatasız ÅŸeyh, hatasız ilim adamı, hatasız insan bulmak mümkün deÄŸildir. Dost isek biz; hatasını ÅŸeyhimiz de olsa söylemek gerekir.
"Aman hocam ÅŸeyhe söylenir mi o?" Niye söylenmesin ki. Hz. Ömer ÅŸeyh gibi deÄŸil ki. Hz. Ebubekir ÅŸeyh gibi deÄŸil ki. Bütün ÅŸeyhler Hz. Ömer- Hz. Ebubekir- Hz. Osman ve Hz Ali'nin ayağının tozu olamaz. O hutbede iken, "aÅŸağıdan birisi valla varmayayım yanına ha!" deyiveriyor yani. Yaptığın yanlışı düzeltirim diyor. Kılıncımla düzeltirim seni" diyor. Ve hesap soruyor. Ve o hesap soracak bir topluma sahip olduÄŸundan doÂlayı da Hz. Ömer Rabbine hamdediyor.
*Hani Yunus Emre "Gelin bugün yanalım, yarın yanmamak için" diyor. Yani yarın öbür dünyada yanmamak için bu dünÂyada bazı nefsin istediÄŸi ÅŸeyleri vermeyelim. Bunlar belki bize sıkıntı veÂrir ama öteki dünyada da kiÅŸiyi sıkıntıdan kurtarıverir.
Maide Suresi
*İnsanın gönlünden geçenler dili yoluyla dışarıya çıkınca, sorumluluk başlar. Dilinize dikkat ediniz. Yumruğunuzun etkisi kolunuzun ulaştığı yere varabilir. Dilinizden çıkan ise dünyayı dolaşabilir. Sizden bin sene sonra gelene faydalı veya zararlı olabilir.
*Arapçayı bilmeyen, Kur'an okumasını öğrenmeyen kiÅŸiler, meal okuÂyarak, okuduÄŸu meali yazan muhteremi mezheb imamı edinerek, "Kur'anda haramlığı yazılı olanlar dışında her ÅŸey helâldir" diyorlar.
*Bazı Müslümanlarımız Hristiyanlara "kâfir" kelimesinin kullanılmaÂsını hoÅŸ karşılamazlar. Hatta fikirlerini hakkı batılla karıştırdıkları dergi ve gazetelerinden de ilan ederler. Kur'an-ı okusalardı birçok ayette Yahudi ve Hristiyanlara "kâfir" keliÂmesinin kullanıldığını göreceklerdi.
Hristiyanların "Meryem oÄŸlu Mesih, Allah'ın kendisidir" dedikleri, için kâfir olduklarım Kur'an haber verir. Bugün papazların kilisede okuÂdukları Yuhanna Ä°ncil'i 1/14 nde "ve kelâm beden olup inayet ve hakikatÂle dolu olarak aramızda sakin oldu. Biz onun izzetini, Babanın biricik oÄŸÂlunun izzeti olarak gördük" cümlesi de aynı ÅŸeyi tekrarlamakta.
Allah (c.c.) Meryem validemizi öldürüyor, Hz. İsa'yı göğe kaldırıyor, kimse engelleyemiyor. Yine papazların okuduğu matta 16/16 da "sen hay olan Allah'ın oğlu Mesihsin" diyor.
Biz ise "Lem yelid ve lem yûled" doÄŸmadı, doÄŸurmadı diye iman ve ikrar ediyor ve bu ayette ifade edildiÄŸi gibi göklerin ve yerin mülkiyeÂti de hükümranlığı da Allah'a aittir. İçlerinden birini oÄŸul edinmeye ihtiÂyacı yoktur. O zaman sormak gerekir, niçin kız edinmedi. Biz bütün oÄŸullar ve kızlar Allah'a aittir diyoruz..
*Haksız yere akıtılan bir damla kan terazinin bir kefesine konsa, öbür kefesine de dünyanın bütün altım, gümüşü, incisi, mercanı konsa, bir damla kan ağır gelir.
*Ergenlik yaşına gelmiÅŸ, aklı başında bir insan zaruret hali yokken, bir ÅŸahsa ait ve korunmakta olan deÄŸerli bir maldan on dirhem gümüş deÄŸeÂrinde bir malı çalarsa hırsız kabul edilir. Ayette belirtilen cezanın uygulanması için fakihler öyle ÅŸartlar ileri sürmüşler ki nerede ise el kesme cezası uygulanamaz haldedir. Efendimiz de "Had cezalarını şüphelerle kaldırın, buyurmuÅŸ.
Ä°slam'da kötülüğü önlemenin çeÅŸitli yollarından birisi vikai tedbirler (önleyici tedbirler) ikincisi cezai tedbirlerdir. Vikai tedbirler alınmadan cezai tedbirlere baÅŸvurulmaz. Ä°slâm hukuÂkunun genel kaidelerinden biri "Nimet külfete göredir, ganimet garamete göredir."
*Fıkıh (Hukuk) kitaplarımızda hırsızlık cezasının uygulanabilmesi için şu şartların hepsinin bulunması gerektiğini yazmışlar.
1- Hırsız akıllı olacak (delinin eli kesilmez)
2- Baliğ olacak (çocuğun eli kesilmez)
3- Çalınan şey mal olacak.
4- Çalınan şeyin değeri on dirhem (iki koyun karşılığı) değerinden az olmayacak.
5- Açıktan değil gizlice çalınmış olacak.
6- Çalınan mal gizlenen korunan mallardan olacak.
7- Hırsızın çaldığı malda zerre kadar hissesi olmayacak.
Bu hukukçularımız devletin vikai tedbirleri aldığını herkese iş veya aş'ın verildiğinin nazar-ı itibara alarak bu şartları koymuşlar.
Yoksa Hz. Ömer (R.A.) vikai tedbirler alınmadan, vatandaÅŸların karÂnı doyurulmadan cezai müeyyidelere gitmeyi yasaklamış ve açlık nedeni ile hırsızlık yapan birini cezalandırmamış, açlık kıtlık yıllarında valileriÂne gönderdiÄŸi tamimde hırsızlık suçlarından dolayı el kesilmemesini emÂretmiÅŸ.
-devam edecek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-58
Zilzal Suresi *Mehmet Akif Mısır'da iken, bir ulema meclisinde konuşuyorlarmış. Kur'ân-ı Ke
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-57
A’la Suresi *Bize de bu sure-i celile, günümüzde insanlara İslâm’ı anlatırken, nasıl ha
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-56
Her insanın özellikle yönetici kadronun, tanınmış insanların, siyasilerin, sanatçıların, Ã
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-55
Müzzemmil Suresi *Günümüzde bizim eksikliklerimizden bir tanesi de, başta şahsım olarak gece
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-54
Talak Suresi *İnancımız ve kültürümüz eğer Kur'an'a göre yönlendirilmiş olsaydı; cana k
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-53
Mümtehine Suresi *Yüreğimizin ta içerisinde ahiret inancı taşırken, imansızlık alameti gö
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-52
Tanıdığım birisi şöyle anlatmıştı; "Bu şehre göçmen olarak geldim. Hiçbir şeyim yoktu.
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-51
Kamer Suresi *Ay'ın yarıldığı hadisini, Buhari, Müslim, Ahmed b. Hanbel ve diğer muhaddisler
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-50
Hucurat Suresi *Son günlerde televizyonlardan din adına konuÅŸan insanların ağızlarından ÅŸÃ
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-49
Zuhruf Suresi *Günümüzde(1997-98ler) bir tartışma başladı, "Kur'an Arapça’dır. Bunu kabu
ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-48
Mümin Suresi *Hz. Ömer (R.A), Suriye'de Ä°slam'a girmiÅŸ, fakat günah iÅŸlemeye devam eden adamÄ
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-47
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-46
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-45
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-44
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-43
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-42
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-40
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-39
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-38
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-37
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-36
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-35
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-34
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-33
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-32
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-31
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-30
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-29
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-28
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-27
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-26
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-25
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-24
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-23
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-22
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-21
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-20
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-19
- ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-18
İnsanlar yalnız inandık demeleri ile bırakılıveriliceklerini, kendilerinin imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar?
Ankebut, 2
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Kur'an'ın Faziletine Dair
"Bir grup, Kitabullah'ı okuyup ondan ders almak üzere Allah'ın evlerinden birinde bir araya gelecek olsalar, mutlaka üzerlerine sekinet iner ve onları Allah'ın rahmeti bürür. Melekler de kanatlarıyla sararlar. Allah, onları, yanında bulunan yüce cemaatte
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...