80-Kur'an'ın İ'cazı pek çok yönlerde tecelli eder. Onun i'cazını sadece dili, üslubu ve fesahatında aramak hatadır. Onun te'lifi, ihtiva ettiği ilimler ve maarif, kevni ilimlerdeki yeri, ıslah siyaseti, gaybi haberleri, Peygamber Efendimizi uyaran ayetleri, Peygamber efendimizin dahi ona benzer bir eser meydana getirememesi gibi daha bir çok yönlerde i'caz aranabilir. S. 163

81- Kur'an'da çeşitli konularda yemin edilmesinin sebepleri;

a-İslam öncesi Arap üslubunda yeminin rolü büyüktü. Kur'an, Arapların alışık oldukları üslubu muhafaza etmiştir.

b-Bu yeminlerde teyid yönü bulunmaktadır.

c-Yemin edilen şeyin önemine dikkat çekmek ve onu yüceltmek. s. 169

82-Bir kelimenin ifade ettiği bir mananın bir başka ayette de ayrı manada olmasına vücuh denilir. Birçok kelimenin aynı manayı ifade etmesine ise nezair denilir. S. 184

83-Mukatil bin Süleyman demiştir ki; "Kişi Kur'an'da birçok vecihler görmedikçe, hakiki bir fakih olamaz." S. 185

84-Huda kelimesi Kur'an'da 17 manaya gelir;

-Beyan

-İman

-Davetçi

-Peygamberler ve kitaplar

-Bilgi

-Doğru yol

-Hz. Peygamber

-Kur'an

-Tevrat

-İstirca

-Delil

-Tevhid

-Sünnet

-Islah

-İlham

-Tevbe gibi manalara gelmektedir. S. 185

85-Tağut:

-Şeytan

-Allah'tan gayr-i ibadet edilen putlar

-Kab bin Eşref gibi kimseler kastedilmektedir. S. 185

86-Cehennem,

Nar

Sakar,

Hutame

Cahim aynı manaya gelen kelimelerden, yani nezairdendir. s. 185

86-Kur'an'da bir ayette müphem(kapalı) bırakılan yer başka bir ayette izaha kavuşmuştur. Bunları tespit etmek Kur'an'ı anlamada çok önemlidir. Mesela Fatiha Suresi 7. Ayette geçen;

"صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ

Nimete erdirdiğin kimselerin yoluna"

ifadesinde kendilerine nimet verilen yolu nedir manasını Nisa 69. Ayeti vuzuha kavuşturmuştur;

فَأُوْلَـئِكَ مَعَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللّهُ عَلَيْهِم مِّنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاء وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُولَـئِكَ رَفِيقاً

 

"İşte onlar Allah'ın kendilerine nimete erdirdiği: Enbiya, sıddıkîn, şüheda ve salihîn ile birliktedirler, bunlarsa ne güzel arkadaş!"

87-Nisa Suresi 100. Ayette;

وَمَن يُهَاجِرْ فِي سَبِيلِ اللّهِ يَجِدْ فِي الأَرْضِ مُرَاغَماً كَثِيراً وَسَعَةً وَمَن يَخْرُجْ مِن بَيْتِهِ مُهَاجِراً إِلَى اللّهِ وَرَسُولِهِ ثُمَّ يُدْرِكْهُ الْمَوْتُ فَقَدْ وَقَعَ أَجْرُهُ عَلى اللّهِ وَكَانَ اللّهُ غَفُوراً رَّحِيماً

"Her kim Allah yolunda hicret ederse yeryüzünde gidecek çok yer de bulur, genişlik de bulur ve her kim Allaha ve Peygambere hicret kasdiyle evinden çıkar da sonra kendisine ölüm yetişirse muhakkak ki onun ecri Allaha düşer, Allah bir gafur, rahîm bulunuyor" ayetinde geçen şahsın kim olduğunu Tabiin âlimlerinden Hz. İkrime, 14 sene araştırmış ve Damra bin İys radıyallahu anh olduğunu bulmuş. (s. 186)

-devam edecek-