EMANETE RİAYET ETMEK

إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُكُمْ أَن تُؤدُّواْ الأَمَانَاتِ إِلَى أَهْلِهَا وَإِذَا حَكَمْتُم بَيْنَ النَّاسِ أَن تَحْكُمُواْ بِالْعَدْلِ إِنَّ اللّهَ نِعِمَّا يَعِظُكُم بِهِ إِنَّ اللّهَ كَانَ سَمِيعاً بَصِيراً

 "Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir, görendir. (Nisa:4/58)

Not: Merhum Osman Efendi ayetin sonunu zuhülen yanlış okumuş. Onun için yukarıdaki meal-i münifiyle birlikte verdik, Allah rahmet eylesin.(Salih Okur) 

…Emr-i İlahi nedir? Cenab-ı Hak ne buyuruyor? Buyuruyor ki; Ey kullarım, size emrederim, emanetleri sahiplerine verin, âlemin hakkını yemeyin, hıyanetlik yapmayın" buyuruyor. Ahalinin arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmedin, iltimas etmeyin. Ben adil olan insanları severim" buyuruyor. Ayet-i Kerime böyle. Emniyete riayet edin, adalete riayet edeceğiz. Böyle yaparsak, Allah sever bizi.

Cenab-ı Peygamber aleyhissalatu vesselam efendimiz hazretleri Cuma hutbesine çıktığı vakit, her Cuma hutbesinde şöyle söylermiş; "Emniyeti olmayanın imanı yoktur, sözünde durmayan adamın dini yok" buyuruyor. O kadar sıkı tembih eder ki ahaliyi, bu ahlaktan çevirmek için..

Hazret-i Enes radıyallahu anh buyuruyor; "Köylünün birisi geldi, dedi ki; "Ya Rasulullah! Müslümanlıkta en çetin şey nedir, en kolay şey nedir, bana haber ver" dedi. Rasulullah buyurdu ki; "en kolay şey kelime-i şehadet. En çetini de emanettir" buyurdu. Anladık mı? Emanete riayet etmek. Yani ahalinin huyunda emanet az. Kalkıp da âlemin hakkını vaktiyle vermek, eziyet etmemek yok bunların şeyinde.

Bak Cenab-ı Peygamber buyuruyor; "Cebinde parası olan bir adam borcunu yarına kadar bekletse, Allah bunu zalimler defterine geçiriyor." Anladık mı? Sen fabrikadan paranı aldın işte. Bakkal borcunu istiyor. "Yarın veririm" diyorsun. Elinde paran var, yalnız ona eziyet için yapıyorsun. "Allah, zalim defterine geçirir" buyuruyor. Bir hamal, bir adamın yükünü getirdiği vakit, teri kurumadan evvel ücretini vermezsen, Allah seni zalim defterine yazar" buyuruyor. "Hadi git, akşama veririm" bilmem ne… bu eziyeti yaparsa, çünkü o adam bu parayı alacağım diye keyifli keyifli geliyor, üzüyorsun sen, bu amel insanı zalim defterine geçiriyor.

Ebu Eyyüp radıyallahu anh efendimiz hazretleri buyuruyor ki; "İnsanlar Müslüman oldukları vakit (asr-ı saadette) Allah kalplerine emniyet getirdi. Kur'an-ı Azimüşşan inmeye başladı. İndikçe, emniyet dolmaya başladı. Ahirzamanda maazallah emniyet kalkacak. Nasıl kalkıyor? Uykudayken üçte biri kalplerinden kalkacak. Sanki kalplerine bere yapar gibi. Bir zaman sonra kalplerinden üçte biri daha kalkacak. Bir ateş bir uzvu yaktığında kabarttığı gibi kalpte tesir yapar. Ondan sonra da tamamıyla kalplerinden emniyet gider. Artık hiç emniyete riayet kalmayacak" buyuruyor. Anladık mı? Haddin varsa kimseye borç ver. Haddin varsa veresiye ver, haddin varsa birisine paranı göster. Öyle bir kapmaya hazırlanıyor ki, yağma..