PERSPEKTÄ°FE GÄ°REN ÅžAHISLAR-28

Muhammed Habaş(Suriyeli modernist) (Afra Çelebi) Ne münasebetle kurban bayramı hutbesi okudu, bilmiyoruz lakin İslamcı modernistler veya reformistler kendisine sahip çıktı ve destek veriyor. Bunlardan birisi, Etyen Mahçupyan’ın Lübnan ziyareti dönüşünde uğradığı Suriye’de karşılaştığında yazı konusu yaptığı Muhammed Habaş. Bir zamanlar ekran süvarisi


Mustafa Özcan

mustafaahmetozcan@gmail.com

2020-12-01 10:13:43

Muhammed HabaÅŸ(Suriyeli modernist)

(Afra Çelebi) Ne münasebetle kurban bayramı hutbesi okudu, bilmiyoruz lakin İslamcı modernistler veya reformistler kendisine sahip çıktı ve destek veriyor. Bunlardan birisi, Etyen Mahçupyan'ın Lübnan ziyareti dönüşünde uğradığı Suriye'de karşılaştığında yazı konusu yaptığı Muhammed Habaş. Bir zamanlar ekran süvarisi olan ve Esat rejimi lehine kamuoyu oluşturan Muhammed Habaş bilahare rejimden koptu ve şimdi eskisi kadar ekranlarda cirit atamıyor. Kadın konusunda veya reform konusunda merhum Muhammed Said Ramazan el Buti ile ters düşmüşlerdi. Aslında Muhammed Habaş'ın Afra Çelebi dayanışması şans eseri değil. Bozacının şahidi şıracı misali. Onun kızı da Hannan Habaş babasının nazlısı ve ona ' haspama yakışır' şeklinde davranıyor olmalı. Hannan, Suriye devrimi için ezgiler söylüyor.

* Muhammed Habaş, Afra Çelebi'yi aydınlanmış İslam'ın yüzü ve bir temsilcisi olarak görüyor. Habaş, Katolikliğin kadına nobran ve kaba davrandığını ve dolayısıyla onun panzehiri olarak Müslüman kadının öne çıkarılması gerektiğini savunuyor. Dört mezhep imamına göre Hazreti Meryem'in peygamber sayıldığını da ileri sürüyor. Muhammed Habaş, Türkiye'de birilerinin de istidlal ettiği gibi Ümmü Varaka'nın kadınlı erkekli sahabeler topluluğuna imamlık yaptığını; Afra Çelebi'nin de onu örnek aldığını ve özendiğini ifade etmektedir. 

Muhammed Hamid el Hamevi(Suriyeli âlim)

Elbette ki Hama kahramanı Şeyh Muhammed Hamid de Nakşibendî olmasına rağmen bir yönüyle de Hasan el Benna ile de köprü kurmuştu. Şeyh Hamid, Hasan Habenneke ile birlikte 1960'lı yıllardan beri Baas Partisi ve azınlık mezheplerinin Suriye'de iktidarı ele geçirme teşebbüslerine karşı Sünni kesimin kalesi olmuş ve büyük mücadele vermiştir. Sünni kitleyi yönlendirmiş, diri tutmuş ve onlara şer'i ve siyasi rehberlik yapmıştır.

* Yeni döneme uygun olarak tasavvuf alanında tecdit gerekmektedir. Bu alana Tuğrul İnançer gibi bazıları tecdit yerine içtihad alanı dese de yeni dönemde bu alanda tecdide ihtiyaç hasıl olmuştur. Bu alanda üç zat tecditde bulunmuştur. Bunlardan birisi Halidiyye kolunun bendelerinden ve bağlılarından olan Hamali Şeyh Muhammed Hamid'dir. Yeni dönemde altyapı kalmadığından dolayı teberrük şeyhlerinin kaldığı ve insanın bu eksikliği selatu selam evradıyla kapatabileceğini söylemiştir. Ondan ve benzerlerinden ilhamla ve İhvan'ın yöntemiyle de cem ederek Said Havva bir tecdit denemesinde bulunmuş ve yeni bir dille ve üslupla Terbiyetüna'r-ruhiyye kitabını kaleme almıştır. İkinci zat ise Muhammed Said Ramazan el Buti'nin babası Molla Ramazan'dır.

Muhammed Han Kayani(gazeteci)

31 Ocak 2014 günü akşamı Marmara Üniversitesi Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Enstitüsü ile Türk - Arap İlişkileri Merkezi ortaklaşa Sultan Ahmet'te düzenlemiş oldukları Maldivler Çalıştayını takip ettik. Bu münasebetle birçok dostu birden görme imkânı elde ettik. Bunlardan birisi de Muhammed Han Kayani beydi. Bana taze çıkmış kitaplarından Tarihe Düşülen Notlar "20. Yüzyılda Türkiye'de ve Dünyada Neler Yaşandı?" kitabını da hediye etti. Bu arada Kayani beyin birçok kitabı var ve ilgi alanı hayli geniş. Coğrafyalar üstü hakikati arayan birisi. 20'inci yüzyılın 21'inci yüzyıla devreden maznunlarından veya gariplerinden birisi. Gureba hadisinin üzerinde tecelli ettiği insanlardan birisi. Hekimoğlu İsmail'in yazmış olduğu Minyeli Abdullah tiplemesinin daha hakikisi. Maldivler Çalıştayında kısa bir selamlama konuşması yaptı ve hakikat uğruna dokuz köyden kovulduğunu ve kendi çabasıyla onuncu köyü kurmaya çalıştığını anlattı.

Muhammed Hasaneyn Heykel(Mısırlı gazeteci)

Mısır'ın yeni Belam'ı Muhammed Haseneyn Heykel, Sisi'nin zorunluluktan aday olduğunu söylüyor. Onu zorunlu aday olarak tanımlıyor. Hâlbuki zorunlu değil zorba aday. Ama yeni Firavun'un, Sisi'nin Belam'ı kendisini allayıp pullaması ve süslemesi lazım. Bundan dolayı da Sisi'nin zoraki aday olduğunu ileri sürmektedir. 

* Suriyeli yazar Yasin el Hac Salih yazar kılığındaki Seymour Hers ve Robert Fısk, Muhammed Haseneyn Heykel gibi dinazorların veya Gargamellerin Esat'ın mücahidi olduğunu söylemiştir (http:// www.aawsat.com/leader.asp?section=3&article=769025&issueno=12927#.U1OYMKtrPDc ). Bunlar Allah'ın değil, Esat'ın mücahitleridir.

* Günümüzde dev suretindeki cüceler ortaya çıkmıştır. Bunlardan birisi de Mısırlı gazeteci Muhammed Hasaneyn Heykel'dir. Kendisine 'düzenbazlık heykel'i dense sezadır. Mısır'da Sisi'nin seçilmesi için yapılacak fix ve formalite seçimlerden önce darbe tezgâhtarlığı yaptıktan sonra Heykel şimdi de Mısır'ın Sabih Kanadoğlu'su rolüne soyundu. 

* Eski tüfeklerden veya dinozorlar kuşağının son temsilcisi olan Heykel, Abdulfettah Sisi'nin ızdırari veya zorunlu aday olduğunu ve seçiminin de bu çerçevede gerçekleşmesi gerektiğini savunuyor. Zorunlu adaylığın açılımı, Sisi'nin tarihin kritik anlarından birinde ve zor zamanda Mısır'ın kurtarıcısı olarak ortaya çıkmasıdır. Heykel'e göre Sisi, ülkeyi zor durumdan sahil-i selamete çıkarabilecek sihirli çözüme haiz tek adaydır!

* Heykel delinen cüce aynı zamanda Nasır'ın cilacılarından birisiydi ve bir dönem onu ilahlaştırmakla meşgul olmuştur. Şimdi de Nasır bozuntusu olan Sisi'yi şişirmekle meşgul. Sürekli olarak kendisiyle çelişmektedir. Hatta bundan dolayı bazı eleştirmenleri kaç Heykel olduğunu soruyorlar. Çok yüzlü olduğu kesin. Darbeden sonra Müslüman Kardeşleri itibarsızlaştırmak ve karalamak için kütüphanesini yaktıklarını söylemişti. Ardından bunun yalan olduğunun ortaya çıkmasıyla birlikte geri adım atmıştı. Kütüphanesini İhvan yakmamıştı ama Mısır'ı, parlatmaya çalıştığı Nasır yakmıştır.

* Nasır'ın fırıldaklarından Heykel, Sisi darbesine arka çıkmadan ve onu yönlendirmeden önce 27 Nisan 1992 tarihinde bir makale yazar. Makalenin başlığı 'Japonya deneyimi'dir. Bu yazısında Cezayir'de cuntanın darbesine karşı çıkar ve büyük bir fırsatın heba edildiğini ve Japonya olma yolundaki Cezayir'in önünün kesildiğine temas eder! Cezayir'de Japonya modelini imha eden yerel cuntaya karşı Mısır'da da 3 Temmuz 2013 öncesi ve sonrası kendi tabiriyle Japonya gibi kalkınma modelini baltalayan ve önüne kesen kendisi ve asker kundakçılar olmuştur. 1954'ün 2013 versiyonunda Mısır'da, kundakçılık Sisi-Heykel ekibiyle birlikte başını bir kez daha uzatmıştır

*II. Bush'un 2003 Bağdat işgali sırasında bir kavram iştihar etmişti. Embedded gazetecilik. Bizim ifademizle maiyet gazeteciliği. Muhabirler tankın içinden bildiriyorlardı. Esasında embedded gazeteciliğin sınırları geniş. Sadece tankın içinden bildirmiyorlar. Bazen saraydan bildiriyorlar ve bazen de liderlerin ağzından bildiriyorlar. Bunların en tanınmışlarından birisi Nasır'ın teorisyeni veya Belam'ı Muhammed Haseneyn Heykel'dir. Kuveyt'in en tanınmış gazetelerinden Es Siyase el Kuveytiye Nasır'ın önemli adamlarından ve işkencecilerinden Şemsi Bedran'ın hatıratını yayınlıyor. Burada ilginç ayrıntılar var. 1956 yılında Üçlü Saldırıdan sonra Nasır'ın değiştiğini ve farklı bir kişilik haline geldiğini ifade ediyor. Üçlü Saldırının ardından maiyet gazetecisi veya basın üfürükçüsü Muhammed Haseneyn Heykel, Nasır etrafında bir efsane halesi üretmeye başlar ve başarır da. Ardından Nasır'ın ölümünden sonra da efsane yaşar(http://www.onmasr.com/egypt/25225 ).

*Mısırlı ünlü gazeteci ve Nasır-Sisi borazanı Muhammed Haseneyn Heykel büyük ihtimalle tarihin zindanında ya da 1950 ve 1960'ların mağarasında yaşıyor. Bir anlamda 'kaptan mağara adamı' dense sezadır. Darbecilerle işbirliği halinde veya emrinde oraya buraya nizamat veriyor.

* İnsanın yaşlandıkça bütün hırsları dumura uğrarken, hırs-i piri denilen iktidar hırsının bitmediği söylenir. Muhammed Haseneyn Heykel de hırs küpü olarak hırsıyla yaşıyor. Köpekler için 'pire torbası' tabiri kullanılır. Heykel Paşa gibiler de hırs küpü ve hırsları uğrana dünyaya ateşe vermeye hazır namzetler. Yaşlıların hırsı ve tahriki gençlere taş çıkartıyor.

* Biz önce Ortadoğu'nun veya bilhassa Mısır'ın dinazorundan bahsedelim. Adı Muhammed Haseneyn Heykel. İlgilenenlerin yakından bildikleri bir isim. Seymour Hers'in Ortadoğu versiyonu. Duayen ve kıdemli gazeteci. Daha doğrusu kara propaganda ve tezvirat aracı ve ustası. Tek özelliği belgelere ulaşabilmesi ve ulaştığı belgeleri de seçici olarak işine geldiği şekilde yayınlaması ve kullanması. Kinci birisi. Nasır'dan başka herkesle kavgalı. Sisi hariç. Onu kendi ürünü gibi görüyor besbelli! Nasır'ın Dr. Paul Joseph Goebbels'i sayılır! Bununla birlikte, Goebbels'den farklı olarak hala faal. Nasır dönemiyle birlikte aktif olmaktan çıkmış ve kızağa çekilmişti. Sisi darbesiyle birlikte siperden çıktı, yeniden göze geldi ve onun tetikçisi oldu. Firavunlar sistemi üzerinden misyonunu izah edecek olursak; ona modern Belam sıfatı yakıştırmak mümkün. 'Gazeteci kılığında sihirbazdır' dense sezadır. Nasır'ın diğer propagandisti Ahmet Said onun yanında ancak çömez olur. Ahmet Said teorisyen değil, sadece uygulayıcıydı. Spiker olarak sadece gırtlak gücüyle ve hançeresiyle hizmet ediyordu. Heykel, bir anlamda Saddam Hüseyin'in Muhammed Sahaf'ı. Saddam'ın savaşı kaybetmesinden sonra toz duman arasında sırra kadem bastı. En son olarak Arap Baharında darbeler üssü haline gelen Dubai'de görüldü.

* Muhammed Haseneyn Heykel'in misyonu Sisi'ye akıl fikir vermek, allayıp pullamak. Ve onu, Müslüman Kardeşleri tezvirat üzerinden itibarsızlaştırarak meşrulaştırmaya çalışmaktadır.

Muhammed Ä°kbal

Gazali için söylenenleri Ebu'l Hasan en Nedevi de Revai ul İkbal adlı eserinde Muhammed İkbal'e uyarlar ve Batı denizinde inci mercan avlamaya giderken vurgun yediğini ama bunun öldürücü olmadığını söyler. Bazen şer affedilebilir miktarda olabilir.

Muhammed İmare(Mısırlı yazar)

Aydınlanma serisinin editörü de Muhammed İmare idi. O günlerde gözden düşmemişti. Bugünlerde ise bu sahanın en önemli süvarilerinden birisi olmasına rağmen 46'ıncı Kahire Kitap Fuarı'nın özel şahsiyeti seçilen Muhammed Abduh panelinden mahrum bırakılmıştır. Bunun nedeni Muhammed Abduh çizgisinden ayrılması değil elbet. Son yıllarda geçirmiş olduğu müspet evrimdir. Sol düşünceden İslami düşünceye geçen önemli kalemlerden birisidir. Abdulvehhab Mesiri gibi soldan İslami kanada ve camiaya iltihak etmiştir. Yoksa daha öncesinde Arap milliyetçiliğinin bayraktarlığını yapıyor zaman zaman Kaddafi gibilerle aynı kare içine düşüyordu. 

* Mısır'da Abdulfettah Sisi darbesinden sonra kara listeye alınan ve aforoz edilen bazı isimler var. Bunlardan birisi Ezher Dergisi Yayın Yönetmeni Muhammed İmare bir diğeri de ünlü gazeteci Fehmi Huveydi. Tamamen dışlanmasalar bile kızağa çekilen isimler arasında sayılabilirler. Tamamen dışlanmamalarının nedeni ise yakaladıkları uluslar arası şöhret. Sisi rejimi onları tamamen karşısına almak yerine ademe mahkum etmeyi, göz ardı etmeyi veya susturmayı yeğliyor. Muhammed İmare ve Fehmi Huveydi'nin dışlanmalarının temel iki nedeni var. Bunlardan birisi laikler karşısında mesafeli tutumları ve Mürsi karşısındaki kampanyaya katılmamalarıdır. İnsaflı olmaları nedeniyle insafsız bir rejimin gadrine uğramışlardır.

Günümüzde en büyük Muhammed Abduh uzmanı olan Muhammed İmare dini söylemi yenileme veya dini devrim projesinde Sisi'ye mesafeli durduğundan dolayı 46'ıncı Kahire Kitap Fuarı Muhammed Abduh paneline çağrılmamış, dışlanmıştır.

-devam edecek-

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

O gün Allah onların hepsini diriltecek ve yaptıklarını kendilerine haber verecektir. Allah onları bir bir saymıştır. Onlar ise unutmuşlardır. Allah her şeye şahittir.

Mücadele,6

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın.

Müslim, 2318

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI