SÖZLER-3
' Dinin zaruriyatı ki, içtihat ona giremez.' Sh: 442
Şu anda bütün gayretimizi dinin usulünün ihyasına vermek lazım. Yani iman hakikatlerinin. Sh:443
Üstâd hazretleri içtihâd imamlarının yorumları için şu tabiri kullanıyor. ' Selefin içtihad-ı sâfiyane ve halisanesiyle bütün zamanların hacatına dar gelmeyen efkarları' sh:443
20. asrın sosyal hayatında en fazla teşhir edilen ve pazarlanan metalar; Siyaset, derd-i maişet, felsefi görüşler. Sh:443
Asr-ı saadet insanının nazarı ahirete müteveccihti. Dünyaya tebei bakıyordu. Şimdi ise dünya birinci plandadır. Ahiret ise sisli bir halde ikinci planda kalıyor. Sh:443
"Şu zamanda medeniyet-i Avrupa'nın tahakkümüyle felsefe-i tabiiyyenin tasallutuyla, şerâit-i hayatı dünyeviyyenin ağırlaşmasıyla EFKAR ve KULUB dağılmış HİMMETİNAYET inkisam etmiştir. ZİHİNLER maneviyata karşı yabanileşmiştir." Sh:443
' 4 yaşında Kur'an-ı hıfzedip alimlerle mübahese eden Süfyan ibn-i Uyeyne' sh:443
Şu zamanın materyalist felsefesi zihinleri maneviyata karşı boğuyor, yabancılaştırıyor. Sh:443
Zamanın dünyevi anlayışı Müslüman bir kalbi bile sersem ediyor, köreltiyor. Sh:443
Üstad günümüzdeki müctehid taslakları ile ilgili şu harika yorumu yapıyor: 'zaruriyatı terk eden ve hayat-ı dünyeviyeyi hayat-ı uhreviyeye tercih eden ve felsefe-i maddiye ile âlude olanlardan olan o meylüt-tevsi ve irade-i içtihad, vücud-u İslamiyeyi tahrip ve boynundaki şer-i zincirini çıkarmaya vesiledir." sh:444
Bir hükmün hikmeti aynıdır,illeti ayrıdır. Sh:444
Şu zamanın nazar-ı ruh-u şeriattan yabanidir. Sh:444
"Zaruret eğer haram yolla olmamış ise haramı helal etmeye sebebiyet verir. Yoksa su-i ihtiyarıyla gayr-i meşru sebeplerle zaruret olmuş ise haram helal edemez.Ruhsatlı ahkamlara medar olamaz, özür teşkil etmez." Sh:444
Üstad'a göre günümüz politikası ' o kadar yalan ve hile ve şeytaniyet içine girmiş ki 'vesvese-i şeyatin' hükmüne geçmiştir.' Sh:445
"Minber, vahy-i ilahinin tebliğ makamı olduğundan" sh:445 · Sh:445
"Müseylime'yi esfel-i safiline düşüren kizb olduğu gibi, Muhammedü'l Emin'i (a.s.v) ala-yı illiyyine çıkaran sıdktır ve doğruluktur." Sh:446
"Şu zamanda kizb ve sıdkın ortasındaki mesafe o kadar kısalmış ki adeta omuz omuza vermişler. Sıdktan yalana pek kolay gidiliyor. Hatta siyaset propagandası vasıtasıyla yalancılık doğruluğa tercih ediliyor." Sh:446
"Hatem-ül Enbiyadan sonra Şeriat-ı Kübrası her asırda her kavme kâfi geldiğinden muhtelif şeriatlara ihtiyaç kalmamıştır. Fakat teferruatta bir derece ayrı ayrı mezheplere ihtiyaç kalmıştır. Sh:446
"Ahkam-ı şeriyenin teferruat kısmı ahval-i beşeriyeye bakar. Ona göre gelir, ilaç olur." Sh:446
Üstada göre şâfiilik, daha çok kırsal kesime, hanefilik ise şehir ve devlet hayatına uygun. Sh:447
"Cüzi bir fazilette ve hususi bir kemalde mercuh, racihe tereccüh edilebilir." Sh:451
"Tevrat, İncil ve Kur'an'ın medih ve senasına mazhar olan sahabelere fazilet-i külliye nokta-i nazarında yetişilemez." Sh:451
 "Sohbet-i nebeviyye öyle bir iksirdir ki, bir dakikada ona mazhar olan bir zat senelerle seyrü sülüka mukabil hakikatın envarına mazhaz olur." Sh: 451
 "Sohbette insibağ ve inikas vardır." Sh:451 ·Sohbetteki insibağ sırrıyla en büyük bir veli en küçük bir sahabenin seviyesine çıkamıyor." Sh:451
Üstâd, Muhyiddin Arabi için 'harika zat' ifadesini kullanıyor. Sh:452
Üstad bir seferinde sahabelerin demesine benzer bir 'sübhane rabbiyel âlâ" demeye muvaffak olabilmiş. Öyle bir vakit namazın bir sene ibadetten daha feyizli olduğuna hükmetmiş. Sh:452
Üstad, sahabelerin ibadetteki derecelerine erişilemeyeceğini söylüyor. Sh:452
Üstad, sahabelere 3 cihette yetişilemeyeceğini söylüyor:
1.Kur'an-ı manaları anlamdaki mevkileri
2.Allah'a yakınlıkta kazandıkları makam
3.Sevapları noktasında sh:453-454
Velayete erişmenin minimum süresi 40 gün. Sh:454 ·Üstada göre, sahabeye yetişmek için hakiki sahabe olmak lazım yani onlara yetişilemez. Sh:455
Takvanın kuvveti ve ibadete düşkünlük imanın kuvvetini gösteriyor. Sh:455
"Cennet bütün lezaiz-i maneviyeye medar olduğu gibi bütün lezaiz-i cismaniyeye de medardır. Sh:458
"Cismaniyet en câmi, en muhit, en zengin bir ayine-i tecelliyat-ı esma-i ilahidir." Sh:459
Ahiret hayatı dünya hayatına bir nebze de olsa benzer, onun esaslarını muhafaza eder bir konumda. Sh: 459
Ahirette cennette taş ve ağaç gibi varlıklar dahi şuurlu ve hayatlı. Sh:460
Cennet insanın maddi-manevi bütün duygularını tatmin edecek bir güzellikler meşheri. Sh: 461
Cennette tuvalete çıkma da yok. Sh:461
Evliyanın bir nevi garibi olan abdalların. Sh:462
Cennet ehlinin cisimleri ruh kuvvetinde ve hafifliğinde ve hayal süratindedir. Sh: 463
Üstad meleklerin ve ruhani varlıkların muhtelif cinsleri olduğunu ve semadaki gezegenlerin onların bir kısmının meskenleri olduğunu söylüyor. Sh:465
"Hayat vücudun ruhudur, şuur hayatın ziyasıdır." Sh:467
Hayat, "mevcudatın keşşafı." Sh:467
"Hayat zat-ı zülcelalin en parlak bir bürhan-i vahdeti ve en büyük bir maden-i nimeti ve ne latif bir tecel-i merhameti ve en hafi ve bilinmez bir akş-ı nezih-i sanatıdır." Sh:467
"Adem-i rüyet adem-i vücuda delalet etmez. Görünmemek olmamaya hüccet olamaz." Sh:469
Melaikenin, cinlerin ve ruhaniyetin muhtelif şekil ve cinsleri, cinlerin çeşitli ırkları vardır, büyüklük ve küçüklükleri, özellikleri ayrı ayrıdır. Sh:469
Madde mana ile kaim, ona hizmet için var. Asıl değil, gölge. Sh: 469
"Şu âlem-i maddiyat ve şehadet ise alem-i melekut ve ervah üstünde serpilmiş, tenteneli bir perdedir. Sh:470
"Hiç mümkün müdür ki, hakikatsiz bir vehim, bütün inkilabat-ı beşeriyede bütün akaid-i insaniyede istimrar etsin, beka bulsun." Sh:477
İki ehli ihtisas, binler diğerlerine müreccahtır. Sh:478
"Ruh katiyyen bakidir." Sh:476
Üstâd hazretleri, pozitivist materyalizmin zihinleri allak bullak ettiğini söylüyor; ' Bu zamanda maddiyun fikri herkesi sersem ettiğinden en bedihi bir şeyde vesvese vermiş." Sh:477
"Cesed ruhun hanesi ve yuvasıdır, libası değil." Sh:478
"Ruhun libası bir derece sabit ve letafetçe ruha münasip bir gılaf-ı latifi ve bir beden-i misalisi vardır. Öyle ise mevt hengamında bütün bütün çıplak olmaz, yuvasından çıkar beden-i misalisini giyer." Sh: 478
Üstad mantık ilminden bir kaide söylüyor: Bir tek ferdde görülen zati özellik diğer fertlerde de olduğuna hükmedilir. sh:478
Üstad hazretleri keşfel kubur bir veli olarak, kabir ehline gönderdiğimiz hediyelerin onlara ulaştığını söylüyor. Sh: 478
Ruhun tarifi: ' zihayat, zişuur, nurani vücud-u harici giydirilmiş, cami, hakikattar külliyet kesb etmeye müsait bir kanun-i emridir." Sh:478
"Saadet-i ebediye muktezi vardır ve o saadeti verecek fail-i zülcelal de muktedirdir." Sh:479
Üstada göre, insanın temel maddeciği ve 'nüveler ve tohumlar hükmünde olan ve hadiste acbüzzenep tabir edilen ecza-i esasiye ve zerrat-ı asliye ikinci neşe için kafi bir esastır, temeldir. Sâni-i Hakim beden-i insaniyi onların üstünde bina eder.Sh:484
"Şu dar-i dünya beşerin ruhunda mündemiç olan hadsiz istidatların sünbüllenmesine müsait değildir." Sh: 484
"Evet, kim kendi uyanık viçdanını dinlese 'ebed, ebed' sesini işitecektir." Sh:482
"Hilkat-ı eşya, Vahid-i Ehad'e verilse, bütün eşya bir şey gibi kolay olur. Eğer esbaba verilse, bir şey bütün eşya kadar külfetli, ağır olur. Sh:486
"Kudret melekutiyet-i eÅŸyaya taalluk eder." Sh:486
Eşyanın iki ciheti var: 1- Mülk
2-Melekut sh:486
"Mülk ciheti zıdların cevelengahıdır." Sh:486
"Haşirde bütün zevil ervahın ihyası bir sineğin baharda ihyasından daha ziyade kudrete ağır olamaz." Sh:488
"Nasıl ki insan küçük bir alemdir, yıkılmaktan kurtulamaz. Alem dahi büyük bir insandır. O dahi ölümün pençesinden kurtulamaz." Sh: 489
Lafız mana zararına kalınlaşır. Sh: 489
Ruh ceset hesabına inceleşir. Sh:489
Üstad hazretleri kıyamet günü için, şu güzel izahı yapıyor: ' işte şu mevt ve sekerat ile Kadir-i Ezeli kainatı çalkalar, kainatı tasfiye edip cehennem ve cehennemin maddeleri bir tarafa, cennet ve cennetin mevadd-i münasipleri başka tarafa çekilir, alem-i ahiret tezahür eder.' Sh:490
 "Madem Alem-i Beka şu Alem-i faniden yapılacaktır. Elbette anasır-ı esasiyesi bekaya ve ebede gidecektir." Sh: 490
"Cennet-cehennem secere-i hilkatten ebed tarafına uzanıp eğilerek giden iki dalın meyvesidir. Sh: 490
Üstad, Ahzab 72' de bahsedilen emanetin bir vechinin 'ene' olduğunu söylüyor. Sh:494
"Ene, künuz-u mahfiye olan esma-i ilahiyenin anahtarı olduğu gibi, kainatın tılsım-ı muğlakının dahi anahtarı olarak bir muamma-i müşkülküşadır, bir tılsım-ı hayret fezadır." Sh: 494
Ene, bir vahid-i kıyasi, bir mevhum hat, bir manay-ı harfidir. Sh: 495
"Enenin dürbünü ile Esma-i ilahi anlaşılır." Sh: 496
Şahıs enaniyetleri, cemaat ve grup enaniyetlerine ve sonunda ırkçı enaniyete götürür. Sh: 496
Felsefe, eneye mana-i ismiyle bakmış. Sh: 498
Üstad, felsefenin tarih boyunun dalaletlerini şu şekilde sıralıyor:
1.Eneye manay-i ismi cihetiyle bakması.
2.İnsanın gayelerin gayesi ilahlaşmaktır demeleri (tesabih-i bilvacip)
3."Kuvvette hak vardır" görüşleri
4.Evren'e Rabbinden kopuk, gayesiz olarak bakmaları
5."Hayat bir mücadeledir" fikirleri
6.İşrakçi felsefenin yaradılışı Rabblere ve 10 akla indirgemesi
7."Her canlının neticesi kendisine bakar" diyerek Halık-Mahluk ilişkisini koparması
8.Bir kısmı Cenab-ı Hak için 'Mucib-i bizzat' diyerek iradesini nefyetmiştir
9.Bir kısım felsefeciler de 'Cüziyata İlm-i İlahi taalluk etmiyor' diye İlm-i İlahiyi nefyetmişler"
"Şeytanlar, güya enenin gafa ve pençesiyle dinsiz feylesofların akıllarrını havaya kaldırıp, dalalet derelerine atıp dağıtmıştır." Sh:501
 Küçük alemde ene, büyük alemde tağutlardandır. Sh:501 ·"Tahavvülat-ı zerrat, nakkaş-ı ezelinin kalem-i kudreti kitab-ı kainatta yazdığı ayatı tekviniyenin hengamında ihtizatı ve cevalanıdır." Sh:504
"Feya Sübhanallah! Zındık Maddiyun Gavurlar bir vacibul vucüdu kabul etmediklerinden zerrat adedince batıl aliheleri kabul etmeye mezheplerine göre muzdar kalıyorlar. Sh: 510
 Velayet-i Ahmediyye'nin (asm) bütün velayatın fevkinde bir külliyat, bir ulviyet suretinde bir tezahürüdür ki bütün kainatın Rabbi ismiyle, bütün mevcudatın Halıkı ünvanıyla Cenab-ı Hakkın sohbetine ve münacatına müşerrefiyettir." Sh: 516
Hz. İsa'da Esma-i İlahi'den en baskın isim Kadir ismi Hz. Musa'da ise Mütekellim ismi. Sh: 519
"Alem-i Süflinin manevi tezgahları ve külli kanunları avalim-i ulviyededir." Sh: 580
Üstad, yapılan zikir ve tesbihatın meva cennetinde temessül ettiğini söylüyor. Sh: 580
Üstad, Resulullahın (sav) mirac'ta Zat-ı Zülcelal'i gördüğünü söylüyor. Sh: 581
Sad-ı Taftazani'ye göre şakkı kamer hadisesi mütevatirdir. Sh : 609
"Bir tek Zat-ı müşahhas, muhtelif ayineler vasıtasıyla külliyet kesbeder." Sh: 609
Üstad'ın izahına göre haşrin mertebeleri var. Bir kısmına iman farzdır. Diğer bir kısmı ruhi ve fikri terakki ile kavranabilir. Sh:614
Kur-an'daki 'Ahsen-ün halıkin' lafzı 'Halıkıyet mertebelerinin en ahsenindedir.' demektir. Sh :617
Seyyid Şerif Cürcani Şerh-ul Mevakıf'ta diyor ki: "sevginin sebebi: 1.lezzet 2.menfaat 3.müşakelet (güzellik) 4.kemal sh: 619
' Kemal mahbub-u lizatihidir.' Sh: 619
"Umum kainattaki umum Kemalat bir zat-ı zülcelalin kemalinin ayatıdır ve cemalatının işaratıdır."Sh:620
"Ef'al esmaya, esma sıfata, sıfat zat'a delalet eder." Sh: 620
"Şu seyl-i kainattaki muvakkat parlayan mehasin ve kemalat bir şems-i sermedinin lemaat-ı cemal-i esmasıdır." Sh:621
"Bütün mevcudatın hakaiki bütün kainatın hakikatı, Esma-i ilahiyeye istinad eder." Sh:627
"Şirk ve dalaletin ve fısk sefahatin yolu insanı nihayet derecede sükut ettiriyor. Hadsiz elemler içinde nihayetsiz ağır bir yükü zaif ve aciz beline yükletir." Sh: 632
"Gayr-i meşru bir muhabbetin neticesi merhametsiz azab çekmektir." Sh:634
"Sefahat ve sarhoşluk perdedir. Muvakkaten hissettirmez." Sh:635 ·Pederine isyan eden ve onu rencide eden insan bozması bir canavardır." Sh: 639
Üstad, kadının hakiki ve parlak güzelliğinin onun ahlak ve şefkati olduğunu söylüyor. sh:640
"Dünyayı ve ondaki mahlukatı manayı harfi ile sev, manayı ismi ile sevme." Sh:640
'Ne kadar güzel yapılmış' de 'ne kadar güzeldir' deme. Sh: 640
"İnsanın mahiyeti ulviyye, fıtratı camia olduğundan binler enva-i hacet ile bin bir esma-i ilahiyeye her bir ismin çok mertebelerine fıtraten muhtaçtır." Sh: 642
"Muzaaf ihtiyaç iştiyaktır. Muzaaf iştiyak, muhabbettir. Muzaaf muhabbet dahi aşktır." Sh: 642
"Ruhun tekemmülatına göre meratib-i muhabbet, meratib-i esmaya göre inkişaf eder." Sh:642
"Ehl-i gaflet ve ehl-i dünya tarzında ve nefis hesabına olan muhabbetlerin dünyada belaları, elemleri, meşakkatları çoktur safaları, lezzetleri rahatları azdır." Sh:643
"Gençlikte kazandığın ibadetler o fani gençliğin baki meyveleridir." Sh:645
"Letaif-i Cennet, Cilve-i Esmanın temessülatıdır." İmam Rabbani sh:649
Kudrete nisbeten her şey müsavidir. Sh: 699
Kainatı elinde tutamayan zerreyi halk edemez. Sh: 700
"İhya-yı nev ihya-yı ferd gibidir." Sh: 700
"Vicdan cezbesi ile Allah'ı tanır." Sh: 700
"Fıtratın şahadeti sadıkadır." Sh:700
"Tebe-i nazar muhali mümkün görür." Sh: 703
Dimağda anlayış mertebelerinin sıralaması tahayyül > tasavvur > taakkul > tasdik > iz'an > iltizam > itikad . Sh: 706
"Hazm olmayan ilim telkin edilmemeli." Sh: 706
Aciz kiÅŸi tahribe meyilli olur. Sh: 706
"Lisanı siyasette lafız, mananın zıddıdır." Sh: 707
"Şu zamanda gösterdi, cehennem lüzumsuz olmaz cennet ucuz değildir." Sh:708
"Enesini sevenler başkaları sevmezler." Sh: 708
"Beşer salah isterse, hayatını severse, zekatı var etmeli, ribayı kaldırmalı." Sh: 709
Üstada göre, mutluluğun tahrip edicisi ve hayatın katili iki şeydir: Suizan ve ümitsizlik. Sh: 711
"Mübalağa zemn-i zımnidir." Sh: 716
"Din hayatın hayatı, hem nuru, hem esası ihyayı din ile olur şu milletin ihyası." Sh:717
"Kim hayatı isterse, şehadet istemeli." Sh: 717
"BeÄŸendiÄŸin ÅŸeyde ifrat etme." Sh: 718
"Bir derdin dermanı başka derde dert olur." Sh: 718
"Zihniyet-i inhisar hubb-u nefisten geliyor." Sh: 719
İslam aleminin hayatiyetini devam ettirmesi ittihata bağlı. Sh: 719
"Meziyetin varsa hafa turabında kalsın, ta neşuünema bulsun." Sh: 720
"İsraf sefahetin, sefahat sefaletin kapısıdır." Sh: 721
Her musibette bir ciheti nimet var. Sh: 724
"Büyük görünme, küçülürsün." Sh: 724
"Kamillerde büyüklük mikyasıdır küçüklük, nakıslarda küçüklük mizanıdır büyüklük." sh: 724
"Mimsiz medeniyet taife-i nisayı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metan yapmış. Şer-i İslam onları Rahmeten davet eder eski yuvalarına." sh:727
Üstad hazretleri, asrımızın bozulmaya çok elverişli olduğunu şu sözüyle anlatıyor: 'Bunca esbab-ı ifsad, demir sebat kararı lazımdır, ta dayansın." Sh. 727
Üstada göre kadınların sosyal hayattaki serbestisi beşerde birden bire kötü ahlakın inhişafını sebebiyet vermiş. Sh: 727
Üstad medeniyetin insanların ruhlarını hırçınlaştırdığını söylüyor. Sh: 727
"İmanın rükunlarından birisinde hasıl olacak bir şüphe veya inkar dinin teferruatında yapılan lakaydlıktan pek çok defa daha felaketli ve zararlıdır." Zübeyir Gündüzalp sh:749
"Taklidi bir iman, hususun bu zamandaki dalalet sapkınlık fırtınaları karşısında çabuk söner." Zübeyir Gündüzalp sh:749
Zübeyir abi hakikatlerin anlaşılmasına mani bazı kötü hasretleri sayıyor ki, bu aynı zamanda Risale-i Nuru anlama önündeki engellerden bazılarını muhtevidir: "Benlik, gurur, ucub, enaniyet" vs. sh: 751
Böyle dehşetli bir asırda insanın en büyük meselesi iman kurtarmak ve kaybetmek davasıdır. Sh: 752
Zübeyir ağabey Risale-i Nur'da 3 esası şöyle sıralıyor: 1.Hakikat-i İslamiye 2.Şehameti İslamiye 3.İzzet-i İslamiye
Zübeyir ağabey Türkçe ezan için ' o uydurma ezan' ifadesini kullanıyor. Sh:757
"Hazret-i Üstad, Resul-ü Ekrem (sav) efendimizin Sünnet-i Seniyyesine tam iktida etmiştir." ZG. Sh:757
Üstad, cihad ubudiyyet ve takvayı beraber yürütmüş, birini yaparken diğerini terk etmemiş. Sh:757
Üstad ' Birkaç adamın imanını kurtarmak için cehenneme girmeye razıyım' demiştir. Sh:757
Üstad ' Bütün ahkam-ı şeriyye ve hakaik-i imaniyye aklidir. Akli olduğunu ispata hazırım' demiştir. Sh:764
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-8
351-İfrat ve tefritten kurtulmak için istikamet mizanına müracaat edilmeli. Ms: 227 352-Âyâ
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-7
301-Bazen adavet, şiddet-i muhabbetten gelir. Mü: 7 302-Adaletin tevziinde adalet olmazsa
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-6
Ehl-i dalaletin cinayetleri, o kadar büyüktür ki: kısacık hayat-ı dünyeviyeye cezaları sığ
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-5
201-Nasıl maddî hava fena ise, fena tesir ediyor. Manevî hava da bozulsa, herkesin istidadına gÃ
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-4
Beşer, fıtraten şu kâinatın Hâlıkına karşı hadsiz bir muhabbet üzerine yaratılmıştır.
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-3
Dua, ubûdiyetin ruhudur ve hâlis bir imanın neticesidir. Mektubat – 302
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-2
51-İşlediğimiz her bir günah, kafamıza giren her bir şübhe, kalb ve ruhumuza yaralar açar. L
NUR VECÄ°ZELERÄ°NDEN BÄ°R DEMET-1
Kıymetli ziyaretçilerimiz, Risale-i Nur külliyatını tarayarak, bir vecizeler demeti oluşturduk
BARLA LAHÄ°KASI NOTLARI
• “Serapa Nur olan Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın hak ve hakikatını, bu asır insan
BEDÄ°ÃœZZAMAN HZ.LERÄ°NDEN KISA VECÄ°ZELER-3
1-Batıl şeyleri iyice tasvir safi zihinleri idlaldir-Mektubat 455 2-Hakikatı tanımayan hayalata
BEDÄ°ÃœZZAMAN HZ.LERÄ°NDEN KISA VECÄ°ZELER-2
Ey insan! Senin elinde bulunan nefis ve malın senin mülkün deÄŸil, belki sana emanettir–16.
Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük bir nefretle karşılanır.
SAFF, 3
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Allah'ın en sevdiği isimler
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Allah'ın en ziyade sevdiği isimler Abdullah ve Abdurrahman'dır." Müslim-Edeb:2 Ebu Davud-Edeb:59
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...