EMANETİN ZAYİ EDİLMESİ

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla... Ebû Hureyre’den (Radıyallahu Anh) rivayet edilen Buhâri hadisinde, bir sahabinin Efendimize (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kıyametin ne zaman kopacağını sorduğunda, Rasûlüllah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Emanet


Ali Haydar Çetintürk

cetinturkalihaydar@gmail.com

2020-12-14 22:05:23

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...

Ebû Hureyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edilen Buhâri hadisinde, bir sahabinin Efendimize (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kıyametin ne zaman kopacağını sorduğunda, Rasûlüllah'ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "Emanet zâyi edildiğinde kıyameti bekle, iş, ehli olmayana verildiğinde kıyameti bekle." buyurması, kıyametin alametlerinden birisinin de, emaneti zâyi etmek olduğunu ortaya koymuştur.

Kendisini mes'ûl addeden bir müslümanın üzerinde o kadar çok emanet vardır ki, bunlar saymakla bitmez. Mesela; Rabbimizin, "hâin bakışlar"ından haberdar olduğu gözler, bir emanet değil midir?

Çalımsız yürümesi gereken ayaklar, insanların aldanarak kıymetini bilemediği sağlık ve boş vakit, zaman öldürüyoruz diyerek boşu boşuna harcanan ömür sermayesi ve daha niceleri, Rabbimiz tarafından nimet suretinde bizlere bahşedilmiş birer kıymetli emanetten ibarettir.

İdârî ve hukûkî emanetlerin zâyi edilmesinin zararı ise, o emanetleri yüklenen kişiyle sınırlı kalmayıp, alâkadar olduğu tüm fertlere sirâyet ettiği için, belki de yükü en ağır olan emanetlerdendir.

Eminlerle, eminelerin imanlarından mütevellid olan emanete riâyetin sekteye uğradığı zamanlarda ise, kelimelerin lügattan ibaret olup, sûretden ileriye geçemediğine şahit oluyoruz.

Emanete ihanet insanı sadece hain yapmaz, aynı zamanda öyle bir nifak damgasıyla damgalar ki, Buhâri'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte geçtiği gibi, Rasûlüllah'ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) lisanıyla "halis münafık" isminin müsemmâsı haline gelir.

İmanında, emanete ihanetin zerresi bile olmayan halis müminler ise, ucunda ölüm bile olsa o ölümü bir şerbet gibi içmekten asla tereddüt etmezler.

Çünkü onlar, ölümün, nifak damgasıyla damgalanmaktan daha hayırlı olduğunu bilirler.

İhaneti meslek haline getiren hainlerden de fersah fersah uzak olmak lazımdır. Ağacın çürüğü özünden, adamın çürüğü sözünden belli olurmuş. Çok şeyi bildiği halde haddini bilmeyen çürüklerin çarıklarıyla yola çıkanların yolları daima karanlıktan ibaretdir.

Hayatımızdaki hainler insan kalabalığı olup, israftan başka bir şey değildirler. Tıpkı tabağımızdaki asla yiyemeyeceğimiz yemeğin fazlalığı gibi.

Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına da güvenebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzûmu yok. Tabaktaki fazla yemek karnını, hayatındaki fazla insan da başını ağrıtır.

Gül zannettiğin dikenden, dost zannettiğin yılandan uzak olmazsan, zehirlenmekten kendini muhafaza edemezsin.

Birisine söylenen sır ve söz de aslında bir emanetdir. Emanet olan o sırra herkesin vâkıf olmasını istiyorsan (!) tek tek herkese anlatmana gerek yoktur. O sırrı, emanete ihanet eden hain birisine verip, sonrada "bak kimseye söyleme ha" diyerek tenbih etmek yeterli olacaktır. Çünkü hainin vicdanı yoktur.

Ayrıca; yedi milyar küsur insanın bulunduğu dünyada iki çeşit insan vardır. Birisi vicdanı olan, diğeri ise vicdanı olmayan.

Temiz bir vicdan kadar yumuşak bir yastık yoktur. Yastığı olmayan vicdansızlar ise bir tebessümü bile çok görürler insana. Halbuki bedava olan tebessüm, vereni üzmez ama alanı mutlu eder.

Haddizatında hıyanet, bir milletin helak olmasına sebeb olan unsurlardan birisidir. Şöyleki, Ubâde İbni Sâmit (Radıyallahu Anh)dan rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Allah-u Teâlâ bir kavmin bâki kalmasını veya artmasını dilerse, onlara istikamet ve iffet (doğruluk ve namusluluk) verir, bir kavmin de kesilmesini (sonunun gelmesini) isterse, onlara hıyanet kapısını açar (kendisine, peygamberlerine, dostlarına ve aralarındaki emanetlere karşı hainlik yapma imkânları verir)."(1) buyurdu.

Nitekim Mevlâ Teâlâ:

فَلَمَّا نَسُواْ مَا ذُكِّرُواْ بِهِ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ أَبْوَابَ كُلِّ شَيْءٍ حَتَّى إِذَا فَرِحُواْ بِمَا أُوتُواْ أَخَذْنَاهُم بَغْتَةً فَإِذَا هُم مُّبْلِسُونَ فَقُطِعَ دَابِرُ الْقَوْمِ الَّذِينَ ظَلَمُواْ وَالْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

 "Nihayet kendilerine verilen şeyler yüzünden ferahlandıkları vakit onları ansızın yakalayıverdik, artık o anda onlar ümitsiz kaldılar. Böylece zulmedenler güruhunun ardı arkası kesildi. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah'adır." (En'âm: 44-45) buyurmaktadır.

Hıyaneti ve ğadri sebebiyle, kendi sonlarını hazırlayanların kıyamet günündeki halleri ise, rezaletten başka bir şey olmayacaktır. Şöyle ki; İbni Mesud, İbn-i Ömer ve Enes'den (Radıyallahu Anhüm) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

لِكُلِّ غادِرٍ لِوَاءٌ يَوْمَ القِيَامَةِ، يُقَالُ: هذه غَدْرَةُ فُلانٍ.

"Şüphesiz kıyamet günü, ğâdir (ahdine vefa göstermeyen kimse) için bir sancak dikilerek; 'Bu falan oğlu falanın hıyanetidir.' denilecekdir.(2) buyurarak, mahşerde insanların, babalarının isimleriyle çağrılarak, yaptıkları kötülüklerle teşhir edileceklerini beyan etmiştir.

Bu ise rezillik ve rüsvaylıkdan başka bir şey değildir.

Peygamberimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

لا يُلْدَغُ المُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ مَرَّتَيْنِ

"Müslüman, bir delikden iki kere ısırılmaz"(3) buyurduğu gibi, seni defalarca ısırmak için diş bileyen hainlerle oturup kalkma. Çünkü 20 tane beş kuruş da 1 lira eder, 2 tane 50 kuruş da. Binâenaleyh cebinde şıngırdayan bozuklukları bütünleyiver gitsin.

Dipnotlar

(1) - İbni Ebi Hâtim: 4/1290-7283, Ali el-Muttakî, Kenzül- Ummâl: 6/342-15960

(2 )-Buhâri edeb: 99, Müslim cihad: 4, Tirmizi Fiten: 26, İbni Mace Cihad: 42, A.İ.Hanbel el-Müsned: 2/353-5378

(3)- (Buhari, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63)

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

Şüphesiz Kur'an, mü'minler için gerçekten bir hidâyet rehberi ve rahmettir.

Neml, 77

GÜNÜN HADİSİ

Takat getirebileceğiniz ameli alınız.Allah'a yemin olsun ki siz usanmadıkça Allah usanmaz.

Müslim, Kitabu Salati'l-Musafirin ve Kasriha

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI