EMANETİN ZAYİ EDİLMESİ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla... Ebû Hureyre’den (Radıyallahu Anh) rivayet edilen Buhâri hadisinde, bir sahabinin Efendimize (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kıyametin ne zaman kopacağını sorduğunda, Rasûlüllah’ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Emanet
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...
Ebû Hureyre'den (Radıyallahu Anh) rivayet edilen Buhâri hadisinde, bir sahabinin Efendimize (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kıyametin ne zaman kopacağını sorduğunda, Rasûlüllah'ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "Emanet zâyi edildiğinde kıyameti bekle, iş, ehli olmayana verildiğinde kıyameti bekle." buyurması, kıyametin alametlerinden birisinin de, emaneti zâyi etmek olduğunu ortaya koymuştur.
Kendisini mes'ûl addeden bir müslümanın üzerinde o kadar çok emanet vardır ki, bunlar saymakla bitmez. Mesela; Rabbimizin, "hâin bakışlar"ından haberdar olduğu gözler, bir emanet değil midir?
Çalımsız yürümesi gereken ayaklar, insanların aldanarak kıymetini bilemediği sağlık ve boş vakit, zaman öldürüyoruz diyerek boşu boşuna harcanan ömür sermayesi ve daha niceleri, Rabbimiz tarafından nimet suretinde bizlere bahşedilmiş birer kıymetli emanetten ibarettir.
İdârî ve hukûkî emanetlerin zâyi edilmesinin zararı ise, o emanetleri yüklenen kişiyle sınırlı kalmayıp, alâkadar olduğu tüm fertlere sirâyet ettiği için, belki de yükü en ağır olan emanetlerdendir.
Eminlerle, eminelerin imanlarından mütevellid olan emanete riâyetin sekteye uğradığı zamanlarda ise, kelimelerin lügattan ibaret olup, sûretden ileriye geçemediğine şahit oluyoruz.
Emanete ihanet insanı sadece hain yapmaz, aynı zamanda öyle bir nifak damgasıyla damgalar ki, Buhâri'nin rivayet ettiği bir hadis-i şerifte geçtiği gibi, Rasûlüllah'ın (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) lisanıyla "halis münafık" isminin müsemmâsı haline gelir.
İmanında, emanete ihanetin zerresi bile olmayan halis müminler ise, ucunda ölüm bile olsa o ölümü bir şerbet gibi içmekten asla tereddüt etmezler.
Çünkü onlar, ölümün, nifak damgasıyla damgalanmaktan daha hayırlı olduğunu bilirler.
İhaneti meslek haline getiren hainlerden de fersah fersah uzak olmak lazımdır. Ağacın çürüğü özünden, adamın çürüğü sözünden belli olurmuş. Çok şeyi bildiği halde haddini bilmeyen çürüklerin çarıklarıyla yola çıkanların yolları daima karanlıktan ibaretdir.
Hayatımızdaki hainler insan kalabalığı olup, israftan başka bir şey değildirler. Tıpkı tabağımızdaki asla yiyemeyeceğimiz yemeğin fazlalığı gibi.
Tabağına yiyebileceğin kadar yemek, hayatına da güvenebileceğin kadar insan al. İsrafın lüzûmu yok. Tabaktaki fazla yemek karnını, hayatındaki fazla insan da başını ağrıtır.
Gül zannettiğin dikenden, dost zannettiğin yılandan uzak olmazsan, zehirlenmekten kendini muhafaza edemezsin.
Birisine söylenen sır ve söz de aslında bir emanetdir. Emanet olan o sırra herkesin vâkıf olmasını istiyorsan (!) tek tek herkese anlatmana gerek yoktur. O sırrı, emanete ihanet eden hain birisine verip, sonrada "bak kimseye söyleme ha" diyerek tenbih etmek yeterli olacaktır. Çünkü hainin vicdanı yoktur.
Ayrıca; yedi milyar küsur insanın bulunduğu dünyada iki çeşit insan vardır. Birisi vicdanı olan, diğeri ise vicdanı olmayan.
Temiz bir vicdan kadar yumuşak bir yastık yoktur. Yastığı olmayan vicdansızlar ise bir tebessümü bile çok görürler insana. Halbuki bedava olan tebessüm, vereni üzmez ama alanı mutlu eder.
Haddizatında hıyanet, bir milletin helak olmasına sebeb olan unsurlardan birisidir. Şöyleki, Ubâde İbni Sâmit (Radıyallahu Anh)dan rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Allah-u Teâlâ bir kavmin bâki kalmasını veya artmasını dilerse, onlara istikamet ve iffet (doğruluk ve namusluluk) verir, bir kavmin de kesilmesini (sonunun gelmesini) isterse, onlara hıyanet kapısını açar (kendisine, peygamberlerine, dostlarına ve aralarındaki emanetlere karşı hainlik yapma imkânları verir)."(1) buyurdu.
Nitekim Mevlâ Teâlâ:
فَلَمَّا نَسُواْ مَا ذُكِّرُواْ بِهِ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ أَبْوَابَ كُلِّ شَيْءٍ حَتَّى إِذَا فَرِحُواْ بِمَا أُوتُواْ أَخَذْنَاهُم بَغْتَةً فَإِذَا هُم مُّبْلِسُونَ فَقُطِعَ دَابِرُ الْقَوْمِ الَّذِينَ ظَلَمُواْ وَالْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
"Nihayet kendilerine verilen şeyler yüzünden ferahlandıkları vakit onları ansızın yakalayıverdik, artık o anda onlar ümitsiz kaldılar. Böylece zulmedenler güruhunun ardı arkası kesildi. Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah'adır." (En'âm: 44-45) buyurmaktadır.
Hıyaneti ve ğadri sebebiyle, kendi sonlarını hazırlayanların kıyamet günündeki halleri ise, rezaletten başka bir şey olmayacaktır. Şöyle ki; İbni Mesud, İbn-i Ömer ve Enes'den (Radıyallahu Anhüm) rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
لِكُلِّ غادِرٍ لِوَاءٌ يَوْمَ القِيَامَةِ، يُقَالُ: هذه غَدْرَةُ فُلانٍ.
"Şüphesiz kıyamet günü, ğâdir (ahdine vefa göstermeyen kimse) için bir sancak dikilerek; 'Bu falan oğlu falanın hıyanetidir.' denilecekdir.(2) buyurarak, mahşerde insanların, babalarının isimleriyle çağrılarak, yaptıkları kötülüklerle teşhir edileceklerini beyan etmiştir.
Bu ise rezillik ve rüsvaylıkdan başka bir şey değildir.
Peygamberimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
لا يُلْدَغُ المُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ مَرَّتَيْنِ
"Müslüman, bir delikden iki kere ısırılmaz"(3) buyurduğu gibi, seni defalarca ısırmak için diş bileyen hainlerle oturup kalkma. Çünkü 20 tane beş kuruş da 1 lira eder, 2 tane 50 kuruş da. Binâenaleyh cebinde şıngırdayan bozuklukları bütünleyiver gitsin.
Dipnotlar
(1) - İbni Ebi Hâtim: 4/1290-7283, Ali el-Muttakî, Kenzül- Ummâl: 6/342-15960
(2 )-Buhâri edeb: 99, Müslim cihad: 4, Tirmizi Fiten: 26, İbni Mace Cihad: 42, A.İ.Hanbel el-Müsned: 2/353-5378
(3)- (Buhari, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63)
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
AFETLER VE KURTULMA YOLLARI
A-ZAHİRİ AFAT: -İflas. Müslümanların çoğu iflasla kuşatılmasının sebebi: bilgi azlı
TEŞRİK TEKBİRLERİ
Teşrik tekbirlerinin ve ihlas suresinin Arefe gününde 1000 defa okunmasının bazı hikmetleri:
İSTİKBAL İSLAM’INDIR-3
Bediüzzaman’ın Müdellel Ümidi: Bediüzzaman hazretleri, (31 Mart hadisesinden bir müddet son
İSTİKBAL İSLAM’INDIR-2
II. HZ. PEYGAMBERDEN GELEN BEŞARETLER Hayatı boyunca ümmetine karşı gösterdiği ilgi, şefkat
İSTİKBAL İSLAM’INDIR-1
Gelecekte İslamiyet’in hâkimiyetine işaret eden beşaretler: Kur'an-ı Kerim'in istikbalin hâ
ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER
İnsanların ölüme negatif düşüncelerle bakmalarındaki sıkıntılardan biri de şudur ki, onu
CENNET VE CEHENNEM SADECE MANEVİ DEĞİLDİR
Cennet ve Cehennem iki yurttur; birisi sevaba birisi azaba, birincisi muttakilere, ikincisi kâfirle
ACBU’Z ZENEB HADİSİ
Bir sorunun cevabı; “Müzedeki bir insanın iskeleti 2.000 senedir var olduğu söyleniyor. Halbu
NAMAZDA 17 SIRRI
İslam Literatüründe “el-Mabud” kelimesi hakiki mabud olan Allah’ın bir vasfıdır. Ebced d
İNSANLARIN AYIBINI GİZLEMEK
Kişi kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa, başkalarına da öyle davranmalıdır. Bu minva
CEHENNEM NEREDEDİR?
Soru: Cehennem Nerededir? Cevap: Cennet ise Kur’an-ı Kerim'de zikredildiği gibi yüksektedir ve
- RUM SURESİ ÖZELİNDE FITRAT DİNİ’NE BAKIŞ
- HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-2
- HADİSLER IŞIĞINDA KOMŞULUK İLİŞKİLERİ-1
- SAYGI GÖSTERGELERİ
- SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-2
- SAHÂBENİN ADALETİ VE ÂLİMLERİN BUNA DAİR AÇIKLAMALARI-1
- FİTNE HADİSLERİNE İTİRAZLAR
- NEDİR İTTİHAD-I İSLAM?
- BATI DÜNYASININ İHANET SENARYOLARI VE PİLTDOWN ADAMI
- HZ. MUAVİYE'NİN, OĞLU YEZİD'İ VELİAHD TAYİN ETMESİ
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-5
- HZ. MUÂVİYE RÂŞİD HALÎFELERDENDİR
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-4
- ABDULLAH BİN SEBE DİYE BİRİ YOK MUDUR?
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-3
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-2
- SORU SORMA AHLAKI
- İLİM ALINACAK ÂLİMİN ÖZELLİĞİ VE SEÇİMİ
- KUR’ÂN VE HADİS-İ ŞERİFLERDE MUTLU EVLİLİK PRENSİPLERİ-1
- HÜR MÜSLÜMAN HANIMIN VASIFLARI:
- İLMİ, SALİH VE EHLİYETLİ HOCALARDAN ALMANIN ZORUNLULUĞU
- İLİM TAHSİLİNDE ÂLİ HİMMET SAHİBİ OLMAK
- İLİM TAHSİLİNDE VE ÖĞRETİMİNDE İYİ NİYET
- HAKKA TALİP OLANLARA ÖNEMLİ TAVSİYELER
- İSLÂM, BİLİME DÜŞMAN MIDIR?
- İLİM TALEBESİNİN İHTİYAÇ DUYACAĞI MEZİYETLERİN ÖZETİ
- İLMİN KADRİNİ BİLMEK
- PEYGAMBERLERİN MASÛM OLUŞU
- BİR MEDRESE PROGRAMI ÖRNEĞİ
Allah'ın ayetlerine küfredenler, peygamberleri haksız yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele.
AL-İ İMRAN, 21.AYET
GÜNÜN HADİSİ
Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şahid olan bunu takbih ederse (kötü olduğunu te'yid ederse), o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şahid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şahid olmuş gibi manen zarar
Ebu Davud, Melahim 17, (4345)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Cumhuriyet'in ilanı(29 Ekim 1923) *Sütçü İmam Maraş'ta direnişi başlattı(31 Ekim 1919) *I.Dünya Harbine girdik(1 Kasım 1914) *İmam-ı Rabbani Hz.lerinin İrtihali(2 Kasım 1624) *Hz.Ömer(r.a.)'in Şehadeti(3 Kasım 644)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...