ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-19
Emrini tutamadığında, yasağı çiğnediğinde veya isyana meylettiğin¬de Allah'ı hatırlayıp ürperendir mü'min. Allah'ı zikrederken ona layık te¬miz bir kalb ve tertemiz bir dil ve helalle beslenmiş bir tenle zikir yapa¬madığı için kalbi ürperendir mü'min
Enfal Suresi
*Emrini tutamadığında, yasağı çiÄŸnediÄŸinde veya isyana meylettiÄŸinÂde Allah'ı hatırlayıp ürperendir mü'min. Allah'ı zikrederken ona layık teÂmiz bir kalb ve tertemiz bir dil ve helalle beslenmiÅŸ bir tenle zikir yapaÂmadığı için kalbi ürperendir mü'min.
*Bakara suresinin üçüncü ayetinde açıklandığı gibi, imandan sonra namaz, namazdan sonra zekâtı da içine alan, "infak" gelmektedir. Ne zaman mü'min insan tarif edilse bu üç esas birbiri ardınca zikreÂdilir.
*Ashabın büyüklüğü Allah Rasulünün kesin tavrını öğrendikten sonra tam teslim olup "sen denize dalarsan bizÂde dalarız" demesindedir. Ashabın bu sözü deniz kenarında yaÅŸayanlar için bir anlam ifade etmez. Ama çölde yaÅŸayan ve babası ölürken yaptığı vasiyyetler arasında "topuÄŸundan yukarıya çıkan suya dalma" sözüyle büyüyen bir çöl insanı bu sözü söylüyorsa, veremeyeceÄŸi hiçbir ÅŸeyin olÂmadığını ifade eder. Ä°ÅŸte bizim efendilerimiz diye sevdiÄŸimiz yıldızlarımız bunlar. Onlar sermayeden vazgeçip orduyla, silahla karşılaÅŸmayı istediler ve baÅŸardılar.
*Günümüz Müslümanlarından ben kırk senedir. "Önce para, para, paÂra, para" diyenleri görüyorum. BirçoÄŸu para yolunda parelendi. BirçoÄŸu parçalandı. Kâfirlerle içli dışlı oldu. İçerde ve dışarda kâfirlerle büyük tiÂcari iliÅŸkilerde bulundu ve eski dostlarından uzaklaÅŸtılar. Önce kâfirlerle hesaplaÅŸmayı seçenleri de, göz göre göre kendilerini tehlikeye atmakla suçladı..
*Ziraatta hiç ilgilenmeyen, nasırlı ellerin ürettiÄŸini sömürerek geçinen bir kısım imansız gâvurlar: "sulama sistemini kurduktan sonra niçin AlÂlah'a tevekkül edecekmiÅŸim" deyiverir. YandaÅŸları tarafından da alkış alaÂbilir. Ancak hiçbir çiftçi buna katılmaz. Önce Müslüman çiftçi tevekkülün sevap kazandıracağını bilir ve tevekkül eder. Sonra Allah dilemezse bir damla yaÄŸmur yaÄŸdırmaz. Yeraltı suları çekilir. Sulama aletleri iÅŸe yaraÂmaz hale gelir ve mahsul kurur. Veya yaÄŸmuru fazla verir, mahsûl çürür veya dolu vurur.
Tevekkül eden mü'minle tevekküle inanmayan kâfir aynı iÅŸlemleri yapsalar, sonunda ikisininki de kurusa, çürüse veya dolu vursa, mü'min tevekkül sevabını aldığı için kazançlıdır. Ve de stres hastalığından uzak olur. Her ikisi de iyi mahsûl alsalar, mü'min fazladan olarak tevekkül seÂvabı alır ki o dünyalara deÄŸer. Mehmet Akif merhum: Safahatında, Fatih Kürsüsünde şöyle der:
"Şeriatın ikidir en muazzam erkanı;
Kiminki öyle müezzeb değildir imanı;
Ayırmaz onları, bir addedip tevessül eder,
Açıkça söyleyelim: Azm eder, tevekkül eder"
 *"Bana ne", "Beni sokmayan yılan bin yaÅŸasın" "Her koyun kendi baÂcağından asılır" sözlerine deÄŸer vermeyin. Siz ayete iman ediyorsunuz. Ayette de, zalimler yüzünde bir belâ gelirse yalnız zalimlere gelmeyeceÂÄŸini, zalim olmayanlarında helak olacağını haber veriyor.
Åžoförün sarhoÅŸ olmasının zararı yolculara da olacağından, sarhoÅŸken otobüs sürdürmüyorlar. Hâlbuki sürse, zararı altmış kiÅŸiye dokunur. Ama milyonlarca insanı devlet arabasına yükleyip götüren yöneticiÂler ise, milyonlara zarar verirler. EÄŸer yolcular müdahale etmezlerse "yaÂpan kendine yapar" derlerse, devlet arabası ahlaken, iktisaden, siyaseten çökerse, altında millet kalır.
 *Ä°slam güçlü iken bütün Firavunlar Musa kesilir. Ancak küfürle iman çarpışması anında ateÅŸte, altınla bakırın ayrıştığı gibi münafıklar kâfirlerin yanında yer alırlar. Ãœst üste binmiÅŸ inek pisliÄŸi gibi bir topluluk oluÅŸÂtururlar.
 *Günümüzde, düşmanların birbirlerine destek verdiklerini görüp de onlardan korkmayın. 1974 yılında Amerika Yunanistan'a "seni destekleÂyeceÄŸim Kıbrıs'ı iÅŸgal et" demiÅŸti. Harb kızışınca, Akdeniz'in sıcak sulaÂrında gemilerinden seyretmekten baÅŸka bir ÅŸey yapamadı. Kendi çıkarlaÂrının zedeleneceÄŸini gördü ve kaçtı.
 Tevbe Suresi
*Hangi yetkili batıdan gelip te üçüncü dünya ülkelerini ziyaret etmiÅŸse, mutlaka orada bir fitne, fesat var, bir çatışma baÅŸlıyor, orada bir kargaÅŸa baÅŸlıyor ve ihtilal ve inkılaplar oluÂyor o ülkede. Binlerce insanın kanı ve gözyaşı birbirine karışıyor, yani Malta'da toplandılar, Afganistan'ı iÅŸgal etti, sonra Ä°ngiltere'de toplandılar Saddam'ı Ä°ran'a vurdurdular, ondan sonra petrol meselesini çıkardılar. DaÂha dünyanın çeÅŸitli yerlerinde neler oluyor da, bize hani konumuz olmaÂdığından, ilgimiz olmadığından dolayı duyurulmuyor. Afrika'nın ortası da zaten dünyaya kapalı, Allah'a açık. Her gün beÅŸ altı tane Filistinli öldürüÂlüyor kılımız kıpırdamıyor da, çocuÄŸun birinin kolu yaralanmış Ä°srail'de veya kuÅŸ ölmüş, televizyonda ayaÄŸa kalkıyor.
*Hacca gittiÄŸimde, Riyad üniversitesinde öğrencilerin kaldığı yurtta iki gece kaldım. Talebeden biri "yıllarca bizi sömürmüşsünüz" diyor. "OÄŸlum" dedim, "Suud petrolü bulalı ne kadar oldu? Yakın. Yani OsmanlıÂdan ayrıldıktan sonra, Ä°ngilizlerin emriyle, Osmanlıdan ayrıldıktan sonra petrol buralarda bulundu ve iÅŸlemeye baÅŸlandı deÄŸil mi?" "Evet." "Yani biz petrolünüzü sömürmedik, sizi sömürmedik. Petrolünüzü Amerika ile Ä°nÂgiltere sömürüyor ÅŸu anda" "evet." Peki, daha önce biz ne götürmüşüz, kum mu götürmüşüz? Yani Süleymaniye'yi yapmak için çölden kum mu götürÂmüşüz? Ne vardı ki?" Çocuk dura kaldı, hakikaten ne vardı ki? Hiç düÂşünme fırsatı vermiyor ki Ä°ngiliz yönetimi veya Amerikan yönetimi oradaki insanlara. "Sömürmüşler sizi" diyor, o kadar.
*Åžeytan olmasaydı diyorlar, ÅŸeytan olmasaydı ne olurdu? ÂdemoÄŸlu uyurdu. Åžeytan olmamış olsaydı hayatta mücadele diye bir ÅŸey olmazdı. Kırlangıç kuÅŸuna demiÅŸler ki "niye böyle uçarken zik zaklı uçuyorsun." "Ben belanın bir altından, bir üstünden uçarım" demiÅŸ. Yani eÄŸer atmaca korkusu olmamış olsaydı, Kırlangıç hantal bir kuÅŸ olurdu. Uçamazdı, fazÂla uçma kabiliyeti geliÅŸmezdi. Onun içindir ki onun böyle cevval uçması atmaca korkusundandır. Onun için biz de kâfir korkusundan deÄŸil, diniÂmizi kaybetme korkusundan, dinimize her geçen gün biraz daha sarılıyoÂruz.
*Mısır'ın ünlü ediplerinden Mustafa Lütfü adında bir zatın harp hutbeÂsi vardır. Libya'da, Ä°talyanlara karşı mücadele edenlere diyor ki: "EÄŸer Arslanlar gibi savaÅŸ meydanında çarpışmadan kaçarsanız, düşmanlarınız cephedekileri öldürdükten sonra gelip ellerinizdeki kazmalarla mezarlaÂrınızı kazdırıp, canlı canlı sizi topraÄŸa gömerler" diyor. Onun için kaçÂmak çıkar yol deÄŸil…
-devam edecek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali verdik.
Zümer, 27
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Kim Müslümanlar arasından bir yetim alarak yiyecek ve içeceğine dahil ederse, affedilmez bir günah (şirk) işlememişse, Allah onu mutlaka cennete koyacaktır.
Tirmizi, Birr 14, (1918)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...