TEVAZU AMA YERİNE VE ZAMANINA GÖRE

Bu hafta kendilerinden güzel hatıralar nakledeceğimiz Hak dostu, ilminin şiddeti zuhurundan tevazuuyla gizlenmiş bir büyüğümüz. 1969 senesinde Hakkın rahmetine kavuşan eski Rize müftülerinden merhum Yusuf Karaali Hocaefendi..


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2021-01-04 08:40:27

Bu hafta kendilerinden güzel hatıralar nakledeceğimiz Hak dostu, ilminin şiddeti zuhurundan tevazuuyla gizlenmiş bir büyüğümüz. 1969 senesinde Hakkın rahmetine kavuşan eski Rize müftülerinden merhum Yusuf Karaali Hocaefendi..

İsmail Kara beyin birkaç yazısına da konu olan kendi kaleminden "hal tercümesi" onun ne zirve bir tevazu sahibi olduğunu göstermektedir. Yalnız bir husus var; Talebelerinden Zavendikli Mustafa Hoca merhumun beyanına göre, Yusuf Hoca tevazu sahibi ilim adamlarına ve hocalara karşı daima mütevazı davranır fakat "biliyorum" diye böbürlenenlere de bilmez olduğunu bir şekilde hatırlatmak, hatta göstermek, tabiri caizse haddini bildirmek istermiş.

Şimdi İsmail Kara beyin bu konuda bir hatırasına yer verelim; "Benim de hazır bulunduğum bayram ziyaretinde, biz çıkmak üzere iken, sonradan Oflu olduklarını anlayacağımız şişman, başları biraz yukarıda, bizim hocalara göre daha bakımlı bir grup geldi.

 Tebrikleşildi, boş yerlere oturuldu. Bir müddet sonra bu hocalardan biri çok önemli bir meseleyi sorar edası içerisinde, hayli açıklamalar yaparak ve tabii kendisinin de sıradan bir hoca olmadığını ihsas ettirerek, süt akrabalığı ve nikâhın düşüp düşmeyeceği üzerine bir fetva sordu. Zor bahistir süt meselesi, radâ meselesi..

Hocanın cevabı çok kısa ve net oldu. Hâlbuki karşısındakiler biraz konuşmak, hatta tartışmak istiyor gibiydiler. "Şu kitapta böyle, bu kitapta ise şöyle, bu hoca böyle dedi, bu hoca şöyle dedi' diyecekler, o sırada kendilerince hocanın vukufunu da tartacaklar. Hoca bunu bildiği için, bilgiçlik taslamalarına açık kapı bırakmak istemiyordu.

Biraz sonra Oflu Hocalar kalkacak oldular. Yusuf Hoca hafif bir tebessümle;

-Bakın bu Oflu Hocaların fıkıhları kuvvetli olur. Buradan çıkınca bizi çekiştirmeye, 'hoca tam fetva veremedi, kitapta öyle değil" demeye başlarlar. Buna mâni olmamız lazım" dedi ve soruyu sorana, kütüphaneden bir kitabı almasını işaret etti.

Ciltlerinden Bedayiu's Sanâyi kitabı olduğunu tahmin ediyorum. Oflu Molla kitabı aldı. Hocanın yönlendirmesiyle radâ (süt akrabalığı= bahsinin aranan yeri bulundu. "Orayı bir oku bakalım" dedi alçak sesle. Molla için hafif bir imtihan, misafirler için küçük bir ders. Molla metni okurken Hocaefendi dikkatle onu dinliyor, ibareye hâkimiyetini ölçüyordu. 

Metin bittiğinde Hocaefendi'nin cevabının doğru olduğu anlaşılmıştı.

-Hadi şimdi gidebilirsiniz. Bakın bunlar şahit, verdiğimiz fetvanın kara kaplı kitapta yeri var, ona göre" diyerek onları uğurladı.

1909'da tahsilini tamamlamak için geldiği İstanbul'da, metinlere vukufundan ötürü "ibareci hoca" diye meşhur olan Yusuf hocamızla alakalı diğer güzel bir hatırayı da torunu Mustafa Karaali beyefendi şöyle anlatıyor;

"Bir gün merhum Muzaffer Özak hoca efendinin Sahaflar'daki kitapçı dükkânında İbni Fariz Divanı'nı satın almak için bir süre karıştırır ve fiyatını sorar. Aldığı 7,5 cevabı üzerine "5 olur mu?" der. Muzaffer Hoca, malum, celalli bir zattır. Yusuf Hoca'yı tanımadığı için hiddetlenir ve "Sanki anladı da bir de pazarlık ediyor" diyerek kitabı elinden çekip alır. Yusuf Hoca böyle bir aşağılanmayı cevapsız bırakamazdı. "O kitabı, şu anda okuyabilenlerin hepsine, senin hocan da dâhil, ben okuttum" deyince Muzaffer hocada şafak atar. Bu kadar ağır bir iddiada bulunabilecek, İstanbul'da bir kişi vardır. "Yoksa sen ibareci Yusuf Hoca mısın?" diyerek, eline sarılır. Kitabı hediye etmek ister, fakat dedem ücretini öder."

Ruhu şâd olsun. Allah rahmet eylesin..

Kaynaklar

1-İsmail Kara, Yusuf Karaali Hoca, Dergâh Yayınları, İst. 2020, Genişletilmiş 3. Baskı

2- http://revak.org.tr/urunler/ve-guvercinler-yetim-kaliyor/45

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

BU ÇOCUK DEĞİL, SANKİ BABAN

BU ÇOCUK DEĞİL, SANKİ BABAN

Bir defasında Mirza Mazhar Can-ı Cânan (ö.1195/1781) hazretleri bir müridine şöyle demişti:

MEHMED KIRKINCI HOCAMIZIN CUMHURBAŞKANIMIZA VERDİĞİ İBRETLİ MESEL

MEHMED KIRKINCI HOCAMIZIN CUMHURBAŞKANIMIZA VERDİĞİ İBRETLİ MESEL

Suffa Vakfı başkanı Mustafa Karaman bey anlatıyor: "Cumhurbaşkanımız büyükşehir belediye b

İNSANLIK BAŞKA BİR ŞEY

İNSANLIK BAŞKA BİR ŞEY

“Talebeliğim esnasında bir sene Ramazan'da Deliorman'dan sayılmayan ova köylerinden birinde Ra

MEHMED EMRE HOCAEFENDİ’NİN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’I ZİYARETİ

MEHMED EMRE HOCAEFENDİ’NİN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN’I ZİYARETİ

Emekli müftülerimizden merhum Mehmed Emre Hocaefendi anlatıyor; “Sivrihisar'da vazifeye başlad

KENDİLERİNİ İLİM TALEBESİ GÖRDÜLER

KENDİLERİNİ İLİM TALEBESİ GÖRDÜLER

Tevazu ve hilm ile beslenen ilim ne güzeldir. Alimlerimiz bu konuda ne kadar büyük ikazlarda bulu

BİR ALİMİN BÜYÜK BİR HAREKETİ

BİR ALİMİN BÜYÜK BİR HAREKETİ

Merhum Tahirü’l Mevlevi “Kıssalar ve Hisseler” adlı eserinde, büyük bir alimin büyük b

MÜMİN PAMUK ÇUVALINA MI BENZER?

MÜMİN PAMUK ÇUVALINA MI BENZER?

Merhum Ali Yakup Cenkçiler Hocaefendi(1913-1988) İslami İlimleri tahsil etmek için memleketi Ar

BEDİÜZZAMAN’IN ESKİ SAİD DÖNEMİNE AİT BİR HATIRA

BEDİÜZZAMAN’IN ESKİ SAİD DÖNEMİNE AİT BİR HATIRA

Merhum İsmail Çetin Hocaefendi anlatıyor; “Mecnasarlı Üstad Molla Musa Rahimehullah şöyle

KERAMET DEĞİL MARİFET

KERAMET DEĞİL MARİFET

Son dönemin büyük âlimlerinden merhum İsmail Çetin Hocaefendi’nin mahdumu muhterem Ahmed Mü

KALBTEKİLER UNUTULMAZ

KALBTEKİLER UNUTULMAZ

2012 senesinde, bir bahar ayında, Van Erek Dağı eteğinde, büyük İslam âlimlerinden Seyda Mo

ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY

ÜZÜLDÜĞÜM ŞEY

1931 Menemen tırpanında idam edilerek şehadet mertebesin erişenlerden birisi de merhum Esad Erbi

Yer yüzünde bulunan her canlı yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı baki kalacaktır.

Rahman, 26-27

GÜNÜN HADİSİ

"Kişi, dostunun dini üzeredir. Bu nedenle, kiminle dost olacağına dikkat etsin!"

Ebû Dâvud

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI