KADER RÄ°SALESÄ° ÅžERHÄ°-6

Kader sadece mukadder olanın hayırlı neticelerinin çokluğuyla değil, aynı zamanda sebep ve illetleriyle de kusursuzdur. Bu husus aşağıda şöyle açıklanmıştır:


Niyazi Beki(Prof. Dr.)

niyazibeki@gmail.com

2021-01-22 11:45:04

Kader sadece mukadder olanın hayırlı neticelerinin çokluğuyla değil, aynı zamanda sebep ve illetleriyle de kusursuzdur. Bu husus aşağıda şöyle açıklanmıştır: "Hem nasıl kader-i İlahî, netice ve meyveler itibariyle şerden ve çirkinlikten münezzehtir. Öyle de: İllet ve sebeb itibariyle dahi, zulümden ve kubuhtan mukaddestir. Çünkü kader, hakikî illetlere bakar, adalet eder. İnsanlar zahirî gördükleri illetlere, hükümlerini bina eder; kaderin aynı adaletinde zulme düşerler. Meselâ: Hâkim seni sirkatle (hırsızlık suçundan) mahkûm edip hapsetti. Hâlbuki sen sârık (hırsız) değilsin. Fakat kimse bilmez gizli bir katlin var. İşte kader-i İlahî dahi seni o hapisle mahkûm etmiş. Fakat kader, o gizli katlin için mahkûm edip adalet etmiş. Hâkim ise, sen ondan masum olduğun sirkate binaen mahkûm ettiği için zulmetmiştir. İşte şey-i vâhidde iki cihetle kader ve icad-ı İlahînin adaleti ve insan kesbinin zulmü göründüğü gibi, başka şeyleri buna kıyas et. Demek kader ve icad-ı İlahî; mebde' ve münteha, asıl ve fer', illet ve neticeler itibariyle şerden ve kubuhtan ve zulüm-den münezzehtir." (Sözler,464)

ÅžERH

Kader işlerin hem başlangıcı hem sonuçları itibariyle kusursuzdur.

Kader, yalnız bir tek neticeye bakmaz. Bilakis birçok neticeye birden bakar. Bu sebeple, birçok güzel neticeler yanında bir-iki kötü neticeleri olsa da külli manada kadere kötü denilmez. Çünkü çoğunlukta olan neticelerin güzelliğinden kaynaklanan kâr, azınlıkta kalan kötü neticelerin zararlarını hiçe indirir. Az bir kısım zararlı sonuçlar yüzün-den, büyük bir kısmı fayda sağlayan bir işi terketmek, o güzel, faydalı sonuçların sayısı kadar zarardır.

Neticelerinin büyük çoğunluğu güzel olması itibariyle, kader ve ilahi yaratma güzel olduğu gibi, mukadder ve yaratılmış olan hususların illetleri itibariyle de kader güzel-dir. Çünkü Allah'ın yarattığı, karara bağladığı ve hükmünü verdiği bir konunun takdir edilmesi, hakiki sebeplere ve haklı gerekçelere bakar. Bu sebepledir ki, insanların zul-mettiği aynı konuda kader adalet eder.

Meselâ: Bir hâkim, sanık olan bir adamı görünürde yaptığı hırsızlık suçundan dolayı cezalandırıp hapse atar. Oysa bu adam gerçekte hırsızlık yapmamıştır. Bu nedenle de hâkim bu kararıyla zulmetmiştir. Fakat bu adamın gizli işlediği bir cinayet suçu vardır. İlahi kader, bu gizli suçundan dolayı onun mahkûmiyet kararını onaylamış ve adalet etmiştir.

Demek ki, zahirde insanların hak etmediği bazı musibetlerin başına gelmesini alelacele haksızlık olarak değerlendirmek son derece yanlıştır. Evvela, büyük bir sıfatı adl ve adalet olan bir Allah'a iman eden kimsenin, O'nun âdil olmayan işler yaptığına inanması imanla bağdaşmadığı için yanlıştır.

İkincisi, yukarıda işaret edildiği gibi, Allah'ın bir şeyi kaderle tayin ve takdir etmesi ve yaratması, -görünürdeki sebeplerden ziyade- bizim görmediğimiz ve bilmediğimiz hakiki gerekçelere göredir. Mesela: Hz. Hızır'ın, Hz. Musa ile birlikte bindiği gemiyi delmeye çalışması, zahiren haksız bir iştir. Fakat gerçekte 'Geminin varacağı yerde sağlam gemilere el koyan zalim bir hükümdarın bu gemiyi gasp etmemesi için, onun biraz deforme hale getirilmesi', çok âdil ve haklı bir gerekçe olmuştur.

-devam edecek-

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Şüphesiz Kur'an, mü'minler için gerçekten bir hidâyet rehberi ve rahmettir.

Neml, 77

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

Ebû Malik'in babası şöyle dedi: Ben Rasûlullah'(S.A.V.)den işittim, şöyle buyuruyordu: "Her kim Allah'dan başka hak ilah yok eder, ve Allah'dan gayri ibadet olunan şeyleri tanımazsa onun malı ve kanı haram (dokunulmaz) olur. Hisabı da Allah'a aiddir."

(Müslim, Kitabu'l-İyman,37)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI