HÃœSEYÄ°N ABDULHADÄ°(1949 - )

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Tarihçe-i Hayat kitabının ‘Hariç Memleketler’ kısmında altı yaşında Suriyeli bir çocuğun mektubu vardır. Allah nasip etti, biz bu çocuğu bulduk. Hüseyin Abdulhadi… Çocuk deyince aklımıza hemen bir tıfıl bebe geliyor olabilir… Öyle değil elbette… O çocuk, bugün 66 yaşında emekli bir profesör


Ömer Özcan

ozcannurs@hotmail.com

2021-02-22 09:30:21

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Tarihçe-i Hayat kitabının 'Hariç Memleketler' kısmında altı yaşında Suriyeli bir çocuğun mektubu vardır. Allah nasip etti, biz bu çocuğu bulduk. Hüseyin Abdulhadi… Çocuk deyince aklımıza hemen bir tıfıl bebe geliyor olabilir… Öyle değil elbette… O çocuk, bugün 66 yaşında emekli bir profesör… Gaziantepli kardeşlerimiz haber verdi bize Hüseyin Abdulhadi'den. İrtibat bilgilerini de verdiler. Hüseyin Abdulhadi şimdi Türkiye'de bulunuyor. Özel bir üniversitede Arapça hocalığı yapıyor. Türkçeyi yeni yeni öğrenmeye başlamış. Türkiye'de tam hizmetlerin içinde olmasa da nur talebeleri ile irtibatının devam ettiğini öğrendik. "Suriyeli Âlimler Birliği Derneği Türkiye Sorumlusu" olarak da bir vazife yürütüyor. Çekimler ve Arapça tercümanlığı için Yusuf Yıldızhan'a ve Hazale Dernek Başkanı Selahattin Demir'e teşekkür ediyorum.

Tarihçe-i Hayat kitabında neşredilen Hüseyin Abdulhadi'nin mektubu aynen şöyle:

22 Åževval 1373

"Fahr-ül İslâm Üstaz-ı A'zam Bedîüzzaman Hazretlerine!

"Kemal-i ihtiramla hâk-i pây-i zât-ı âlîlerinize yüzümü ve gözümü sürerek öperim. Altı yaşındayım. Ramazan-ı şerifin yirmi altıncı gününde Kur'an-ı Kerim'i hatmettim. Suriye'de en küçük bir Nur talebesiyim. Arkadaşlarımdan onbir talebe daha Kur'an-ı Kerim'i hatmettiler. Hepimiz namaz kılıyoruz. Bu mektubla fotoğrafımı Urfa Nur talebeleri vasıtasıyla zât-ı meal-i sıfat-ı âlîlerinize gönderiyorum. Çok rica ederim, mübarek hatt-ı şerifinizle fotoğrafın arka tarafına bana bir-iki cümle dua yazınız, tekrar fotoğrafımı iade buyurmanızı rica ederim. Pederim Abdülhâdi, hak-i pây-i âlîlerinizden öper, dualarınızı taleb eder.

Suriye Derbasiye nahiyesine tâbi'

Âliye köyünde Nur talebelerinden

"Hüseyin Abdülhâdi"

Hüseyin Abdulhadi Anlatıyor:

Prof. Hüseyin Abdulhadi, kendisine yönettiğimiz sorulara göre Üstad Bediüzzaman'a yazdığı mektubun hikâyesini kendi hayatını da özetleyerek şöyle anlattı:

ÜSTAD'TAN TALEP ETTİĞİM FOTOĞRAF BANA GELDİ, FAKAT…

Suriye'nin Haseke iline bağlı Derbasiye nahiyesinin Âliye köyünde 1949 yılında doğmuşum.

Altı yaşındaydım. Babam ve annem Kur'an'ı altı yaşımda hatmettiğimden dolayı 1954 (H.1373) yılında Said Nursi Hazretlerine bir mektup yazdılar. Mektup yazılırken bizzat ben oraya not düşürttüm; Üstad'a selam söyledim, bir fotoğrafımı gönderdim ve fotoğrafın arkasına dua yazıvermesini ve tekrar bana iade etmesini rica ettim. O fotoğraf bize gelmişti ama Suriye'deki o malum rejimden dolayı biz her şeyi dağıttık, zayi oldu o fotoğraf. Bir daha da bulamadık. Mektubu, Urfa'daki nur talebeleri vasıtasıyla gönderdik.

Babamın adı Muhammed Abdulhadi'dir. 1973 yılında vefat etti. Mezarı Suriye'de. Babam Urfa'ya sürekli gidip-gelir, Urfa'daki nur talebeleri ile görüşürdü. Abdulkadir Badıllı ile çok görüşürdü. Suriye'de devamlı babamla beraberdim. Üstad Said Nursi'nin hizmet ve kitaplarından, hepsinden haberimiz oluyordu. Ben halen de Üstad'ın talebesiyim. Risale-i Nur Külliyat'ının tamamını en az bir kere okudum.

1971 yılında Suriye'den ayrıldım, Suudi Arabistan'a yerleştim. Üniversiteyi orada bitirdim, doktora yaptım, akademisyen oldum… Cidde Üniversitesi'nde ilim üzerine talebe yetiştirdim. 30 yıl ilim öğrettim üniversitede. İki yıl önce de emekli oldum. Suudi Arabistan'da iken hacca gelen nur talebeleri ile iç içe oluyorduk. Mekke'de Risale-i Nur'un medresesi var...

Üstad Hazretlerinin üzerimde bir duası var... O dua üzerine benim her işim yolunda gidiyor, elhamdülillah. Üç yıl önce de Üstad'ın duasıyla Türk vatandaşlığını aldım. Türkiye'de nur talebeleriyle irtibatımız devam ediyor. Şimdi Gaziantep'te kurulan Özel Zehra Üniversitesi'nde sadece Arapça üzerine ilim öğretmek üzere bulunuyorum. Suriyeli zenginlerin, Türklerin de yardımıyla Türkiye'de kurdukları bir üniversite... Bu üniversiteye şimdilik sadece Suriyeli talebeler kabul ediliyor. Ailem hala Cidde'de... Cidde'den gelip gidiyorum Gaziantep'e. Türkçeyi yeni öğreniyorum.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

YUSUF ÜNLÜ(1936 -)

YUSUF ÜNLÜ(1936 -)

Cübbeli Ahmed Ünlü hocaefendinin babası Yusuf Ünlü 1936’da Giresun’un Göreli İlçesinde

YILMAZ DUMAN(1938 -)

YILMAZ DUMAN(1938 -)

Denizlili Emekli Lise Öğretmeni Yılmaz Duman, 1951’de Türkiye’de ilk açılan yedi İmam Hat

ÜMMÜHAN ERGÜN(1913 – 1976)

ÜMMÜHAN ERGÜN(1913 – 1976)

Nur Fabrikası sahibi, Denizli şehidi, İslamköylü Hafız Ali Ergün’ün akıl sınırlarını

ÛLVİYE SÜMER (1895 – 1974)

ÛLVİYE SÜMER (1895 – 1974)

Ûlviye Sümer, Risale-i Nur’un Kastamonulu hanım kahramanlardandır… “Âsiye, Ulviye, Lütfi

TACEDDÄ°N TOPAL(1927-2020)

TACEDDÄ°N TOPAL(1927-2020)

Taceddin Topal ağabeyimiz Isparta/Yalvaçlıdır. Yalvaçlılar O’na Taci Dede diye biliyor ve ö

ŞÜKRÜ ALTUĞ(1914 – 1984)

ŞÜKRÜ ALTUĞ(1914 – 1984)

Isparta’nın Sav köyü bin kalemle Risale-i Nur eserlerini yazarak çoğaltan, Hz. Üstadın ifad

ÅžEVKET AKIN(1923 -2021)

ÅžEVKET AKIN(1923 -2021)

Batmanlı Şevket Akın, Bediüzzaman hazretlerini 1952 yılında Isparta’da ziyaret ediyor. Aynı

ŞAHABEDDİN ÜNLÜ (1945 -2021)

ŞAHABEDDİN ÜNLÜ (1945 -2021)

Bolvadinli Emekli Edebiyat öğretmeni Şahabeddin Ünlü ile Ankara’da halef selef oluyoruz. Biz

ŞAHABEDDİN GARGILI(1924 – 2017)

ŞAHABEDDİN GARGILI(1924 – 2017)

Molla Şahabeddin Gargılı, 1924 yılında Bingöl’ün Kığı ilçesinde doğmuştur. Erzurumlu

SÜLEYMAN ÇAĞAN(1930 - )

SÜLEYMAN ÇAĞAN(1930 - )

Malatya/Doğanşehirli Süleyman Çağan ağabeyimiz üç arkadaşıyla beraber Hz. Üstad’ı Ispa

SAİD NUR ÇELEBİ (1948 -)

SAİD NUR ÇELEBİ (1948 -)

Risale-i Nur hizmetkârlarından iki bahtiyar hanedanın silsilesi Said Nur Çelebi’de buluşuyor.

"İyilik ve takva üzerine yardımlaşınız, kötülük ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayınız."

Mâide, 2

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

SABAH İLE YATSI NAMAZLARINI CEMÂATLE KILMANIN FAZÎLETİNE DÂİR EBÛ HÜREYRE HADÎSİ

Münâfıklara sabah ile yatsı (cemâat) namazlarından daha ağır hiç bir namaz yoktur. (Halbuki) bu iki namaz(ın cemâatin)de olan (ecir ve fazîlet)i bilseler emekliye, emekliye (sürtüne, sürtüne) de olsa onlara gel(ip hâzır ol)urlardı. (Ebû Hüreyre)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI