ŞİFA TEFSİRİ NOTLARI-26
Çocukluğumuzda terzilerin piri İdris (a.s.), gemicilerin piri Nuh (a.s.), demircilerin piri Davud (a.s.) diye her mesleğin mucidinin bir Peygamber olduğu öğretilmişti. Buradan da anlıyoruz ki "hukukumuz vahye dayandığı gibi, sanayimizin de temeli vahye dayanmaktadır."
*Çocukluğumuzda terzilerin piri İdris (a.s.), gemicilerin piri Nuh (a.s.), demircilerin piri Davud (a.s.) diye her mesleğin mucidinin bir Peygamber olduğu öğretilmişti. Buradan da anlıyoruz ki "hukukumuz vahye dayandığı gibi, sanayimizin de temeli vahye dayanmaktadır."
*Nuh tufanının bölgesel mi yoksa evrensel mi olduÄŸu konusunda ayet ve hadislerden kesin bir delil yok. Hedef imansızları cezalandırmak olÂduÄŸuna göre, onlar da Hz. Nuh'un kavmi olduÄŸuna göre bölgesel olduÄŸu anlaşılabilir.
Her ırktan insanların tufan olayını bilmesi evrensel olduÄŸuna iÅŸaret etmez. Bu bilgi bütün insanların Hz. Nuh ailesi ve ona iman edenlerÂden türediÄŸini gösterir.
*Günümüzde de "DoÄŸru yoldan gidelim.", "Allah doÄŸru yoldan ayırÂmasın" diye ifadeler var. Kim belirleyecek bu yolu? EÄŸer ben belirleyeÂcek olsam, içinizde benden akıllı olabilir. Yani akıl akıldan üstündür. Öyle ise bir akıllının emrine, bütün insanları onun emir ve yasaklarına mecbur tutmayalım. Birini derebey yapıp, öbürlerini onun kulu ve kölesi yapmayalım.
Allah (c.c.)'ın emir ve yasakları dünya ve ahiretimiz için en doÄŸru yoldur. Hani Hindistan devlet baÅŸkanı 800 milyon kiÅŸiyi yönetiyor. Deli bir adam deÄŸil bu, ama bu kadar insanı yöneten bu kiÅŸi, annesi ölünce topraÄŸa gömmüyor, elleriyle yakıyor. Bu yaptığı eÄŸri mi? Onun aklına göre çok doÄŸru. Öbür tarafta yamyam da anasını yiyor. Niye? "Anamı ben topraÄŸa verecek kadar zalim deÄŸilim. Ben onu kanımda taşıyacaÂğım" diyor. Yamyama göre mantıklı bir ifade, diÄŸeri de "anam beni besleÂyip büyütmüş, devlet baÅŸkanlığına kadar da getirmiÅŸ. Her ÅŸeyin pisini, kirini ateÅŸ temizler, anamın da kirini, günahlarını ateÅŸle temizlerim. Sonra Ganj nehrinde yıkarım onu" diyor. Böylece yakıyor.
Londra Belediye BaÅŸkanı da "ÅŸehri ısıtmak için ölüleri yakıp, ÅŸehri ısıtalım" diyor. Kendine göre mantıklı, "ekonomik yönden büyük katkısı olur" diÂyor. Bütün bunları insana havale edecek olursak bir baÅŸkası da baÅŸka türlü düşünür.
Rabbimiz bunları insanın mantığına havale etmemiÅŸ, bunların yoluÂnu göstermiÅŸ. TopraÄŸa defnini göstererek en doÄŸru yolu Rabbimiz beÂlirler bize. En doÄŸru kanunu Allah koyar. Yoksa insanlar belirleyecek olsa her on senede bir düzeltmek için birinin çıkması gerekir..
*Åžimdi Salih (a.s.)'ın devesiyle ilgili çok ÅŸey anlatılır. Tefsirlerimizde ama Rabbim burada "Yalnız bu Allah'ın devesidir, sizin için bir ayettir" demiÅŸ, kimse o yöne yönelmemiÅŸ. Tefsirlerimizde çok uzun bazen efÂsaneye varan hikayeleÅŸtirilmiÅŸ uzun ÅŸeyler anlatılıyor. Genelde metoÂdum ÅŸu, Kur'an ve Sünnetin bildirmediklerine, yalnız tefsircilerimizin anlattıkları masallara pek riayet etmemek prensibimdir. Ama Kur'an ve de Efendimiz'in sahih hadisi bir olay hakkında bilgi vermiÅŸse, isterse mantığıma ters düşsün, ben kabul ederim. Derim ki mantığım yanlış alÂgılıyor olayı, mantığım yanılıyor. Yoksa sahih hadis, sahih haber yanılmaz.
*Çağımızda en son çaÄŸdaÅŸ 21. asrın insanıdır diye bize takdim edilen küfür akımlarının tamamının geçmiÅŸten örneÄŸi vardır. Bunlar bu çaÄŸa yeni bir ÅŸey getirmiyorlar, Fikir planında getirmiÂyorlar. Teknolojide getiriyor, tekerlekten bugünkü teknolojiye geçilmiÅŸÂtir. Ama fikir planında yeni bir ÅŸey getirmiyorlar. Ä°mansızlığın her çeÅŸiÂdini getirsinler, söylesinler diyorum bana. Kur'ân-ı Kerîm'de daha önce bunun ya Kabil tarafından, ya Nemrut tarafından veya Firavun tarafınÂdan, ya ÅŸeytan tarafından veya bir baÅŸka imansız tarafından söylendiÂÄŸini, yerini göstereceÄŸim diye iddia ediyoruz.
*Åžimdi elektrik direklerinde bir ölmüş adam kellesi var. Ne demektir bu, "buraya yaklaşırsan ölürsün." Yani daha önce biri yaklaÅŸtı? Bu hale geldi, sende yaklaÅŸma demektir. Ä°ÅŸte Nemrud'un, Firavun'un, Ad kavÂminin, Semûd kavminin bize Kur'ân-ı Kerîm'de böylece iskeletlerini gösteriyor Rabbim. "Bunlar helak oldular, siz helak olmayın" diyor.
*T.R.T de muhabir olan, hem talebem, hem arkadaşım, Ä°stanbul'a ziyaretime geldiÄŸinde anlatmıştı; "Gelirken, otobüste Bolu daÄŸlarının oradayız, yanımdakine iÅŸte çam, ardıç filan ne güzel boyu var diyorum O adam demiÅŸ ki; "hala köylü gibi düşünüyorÂsun, T.R.T. de muhabir olmuÅŸsun, ama bu Ardıç'ın bir Ä°ngilizcesi yok mu? onu kullansan" demiÅŸ." Ardıç'ın Ä°ngilizcesini kullanırsan aydın olaÂcaksın. Ardıç kelimesini kullanırsan hala köylülükten vazgeçmiÅŸ olmaÂyacaksın. Bana bunu söyledi adam" diyor. Böylesine sömürgecilerin köpekliÄŸini izzet kabul etmiÅŸ insanlar vardır..
*Batının tarihinde lügatçilik çok yenidir. Bizim tarihimizde 1300 seÂneliktir lügat. Kur'an'ı bize getiren kıraati seba imamlarından imamı Kisai lügat yazmış. Ondan evvel Halil b. Ahmed yazmıştır ki, Irak onu basıyordu. Ben sekiz cildini gördüm, devam ediyordu. Ä°lk lügat kitabını tabiin yazmaya baÅŸlamış. Niye yazmaya baÅŸlamışlar? Ä°leride biri çıkar kelimelere yanlış ve kötü bir mana verir milleti yönlendirir.
Yusuf Suresi
*Ä°nsanların yazdığı tarihte yanılmalar çoktur. 1980 yılında meydana gelen Oniki Eylül ihtilalini on sene sonra yazmaya baÅŸladılar. Yazarların bir kısmına göre bunlar melek gibiler. Bir kısmına göre de ÅŸeytanın ön ayağı. Bunların hangisine inanacaksın. Åžimdi biz gördüğüÂmüz için kötülüklerini biliyoruz. Ya yüz sene sonraki tarihçi hangisine inansın?
*Tarih, bir milletin hafızası gibidir. Hafızasını kaybeden adam her şeyini yitirdiği gibi, tarihini inkâr eden, önderlerini tanımayan da her şeyini yitirir. Bizim en doğru tarihimiz Kur'an'dadır.
*Günümüzde yazar-çizer takımıyla siyasiler "Vay bu Yahudiler şunu da yapar, bunu da yapabilir" derlerken hem onların hatırına gelmeyeni getirirler. Hem de kendilerinin en zayıf taraflarını söylemiş olurlar.
Bu konuda Alusi merhum "Ruhul Meani" isimli tefsirinde Ebu-ÅŸ-Åžeyhin tahriç ettiÄŸi îbni Ömer hadisini nakleder. Efendimiz şöyle buyurmuÅŸ; "Ä°nsanlara (yanlış) telkinde bulunmayın, yoksa onlar yalan söylerler. Yâkub'un oÄŸulları kurdun insanları yiyeceÄŸini bilmiyorÂlardı, Yakub telkin edince; "Onu kurt yedi " diye yalan söylediler..
*Kalpazanın evi soyulmaz, sarrafın evi soyulur. Meyvesiz aÄŸaç taÅŸÂlanmaz, meyveli aÄŸaç taÅŸlanır. Çirkine hased eden olmaz, güzeller kısÂkanılır.
Ä°slâmi hizmetlerinizin karşılığı olarak sizi hapse atarlar, ateÅŸte yaÂkarlar, sürgün ederlerse, bu Allah katında deÄŸerli olduÄŸunuzun, insanlar katında önemli olduÄŸunuzun delilidir.
*Hani Türkiye'de bir kısım kardeÅŸlerimiz özellikle Risale-i Nur'u okuyan, Bediüzzaman Hz'lerinin çizdiÄŸi yolda Ä°slâm'a hizmet eden kardeÅŸlerimiz hapishaneyi "Medreseyi Yusufiyye" diye isimlendirdiler. Yani "Yusuf (a.s.)'ın medÂresesi" diye isimlendirdiler. Bu konuda çok cesurca hareket ettiler. Özellikle 50'li yıllarda, 60'lı yıllarda çok cesurca hareket ettiler. Yani o günün mahkemelerinde söylemiÅŸ oldukları sözler, yapmış oldukları saÂvunmalar tarihte eÅŸi az görünen savunmalardır. Yazılmadı, çizilmedi ama tarihin isimsiz kahramanlarıdır onlar. Yazılanlardan daha ziyade yazılmayanları çok önemlidir. Hani bazıları da iki günlüğüne hapishaÂneye girer, ondan sonra 200 sayfa hatırat yayınlar. Onlardan ziyade, yazmayanlarınki daha ziyade yiÄŸitçedir. Bazen duyduÄŸumuz, gördüÂğümüz veya bir hâkimden dinlediÄŸimiz veya bir savcıdan dinlediÄŸimiz bazı olaylar vardır. Bunlar köylü Mehmet aÄŸam gibidirler. Ä°simsiz kahÂraman olarak yaÅŸarlar. Ä°simlerini belli etmezler. Kepenek altında yatan koç yiÄŸitlerdir bunlar. "Medreseyi Yusufiyye" demeleri pek hoÅŸuma gider…
-devam edecek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Kendilerine ait bir takım menfaatlara şahit olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları kurban ederken Allah'ın adını ansınlar; siz de onlardan yiyin, yoksulu ve fakiri doyurun.
Hacc Suresi:28
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Eğer sizden birinizin elinde dikilecek bir hurma fidanı varken, kıyamet kopsa ve onu dikmeye vakit bulursa, hemen o fidanı diksin
250 Hadis, s.27
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...