KIZIL İCAZ NOTLARI-3-(4.KISIM)

Ders: Kızıl İcaz İzah: Ali Haydar Çetintürk * Süllem’in ilk beytine başlıyoruz;


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2021-03-23 08:30:34

Ders: Kızıl İcaz, 1. Beytin izahı

İzah: Ali Haydar Çetintürk

* Süllem'in ilk beytine başlıyoruz;

الحمد لله الذي قد اخرجا نتــــــائج الفكــــر لارباب الحجــــــــــا

"Bütün hamdler, hamd edenden kendisine hamd edilene, ezelden ebede kadar olmuş ve olacak bütün hamdler Allahu Teâla hazretlerine mahsustur. Öyle Allah ki, fikrin neticelerini akıl sahipleri için çıkarttı."

Üstad الحمد bir rakamını koymuş. Aşağıda bir rakamına baktığımız zaman,

كتصور العلة الغائية

diyor. Yani burada Elhamdu kelimesi "ille-i gaiyeyi tasavvur etmek gibidir." Bu ille-i gaiye mevzuu hatırlarsanız, İşaratü'l İ'caz'da geçmişti. Yani bu hamd işi zihnen mukaddem, fiilen ve haricen muahhar olan ille-i gaiyeyi tasavvur etmek gibidir. Niçin zihnen mukaddem, fiilen ve haricen muahhar dedim? Çünkü aynı tabiri Hazret-i Üstad da İşaratü'l İ'caz'da kullanıyor.

Not: İlle-i gaiye yapılan işe terettüp eden maksad demektir. Vucudun varlığı için dört şey gereklidir ki, bunlara "dört illet" denilir;

1-İlle-i mu'addiye; Mevcudun maddesi

2-İlle-i gaiye; Ana maksat

3-İllle-i Failiyye; O işi yapan birisinin varlığı

4-İlle-i şekliyye veya sûriye; o işin yapılış şekli.(A. Akgündüz, Kızıl İcaz Şerhi, s. 35) 

Not: 2: Üstadın ille-i gaiye hakkındaki bazı izahlarını nakledelim;

"Vazifeye terettüb eden maslahatlar, semereler, faidelerdir ki; ona "ille-i gaiye" denilir."(Mektubat, s. 86)

"Kâinatın neticesi hayat olduğu gibi; hayatın neticesi olan şükür ve ibadet dahi, kâinatın sebeb-i hilkati ve ille-i gaiyesi ve maksud neticesidir."(Lem'alar, s. 332 )

"Ve keza hilkat-i âlemin ille-i gaiye hükmünde olan çekirdeği yine insandır."(Mesnevi-i Nuriye, s.117)

"İşte câmiiyeti dolayısıyla insan-ı kâmil, halk-ı eflake ille-i gaiye olduğu gibi, halk-ı kâinata da semere ve netice olmuştur."(Mesnevi-i Nuriye, s. 189)

"Yalnız insanın indallah kerameti olduğu için, âlem-i şehadetin yaratılışında insan, ille-i gaiye menzilesinde gösterilmiştir."(İşarat-ül İ'caz , s. 101)

"Ancak temsilâtın sebeb ve ille-i gaiyesi, cumhur-u avamı ikaz ve irşaddır."(İşarat-ül İ'caz, s. 163)

"ille-i gaiye, daima basit birşeyden ibaret değildir."(İşarat-ül İ'caz, s. 187)

Burada Abdurrahman Ahdari'nin kitabına hamd ile başlaması, kitabın yazılmasının ille-i gaiyesi olan hamd ve şükrü çağrıştırmaya yöneliktir.

Not: Bu bir dibacedir. Dibace ile mukaddime birbirinden farklı. Bazen mukaddime ile eş anlamlı kullanılıyor. Dibace, kitabın girizgâhı. Mesela hukukla ilgili bir kitap yazıyorum. Kitabın girişi olarak bir 20-25 sayfa yazıyorum. O girişin başına da bu kitabı yazmaktaki duygularımı, maksatlarımı ifade ediyorum. İşte o giriş kısmına mukaddime, o duygularımı niyetimi ifade ettiğim kısma da dibace diyoruz.

Mesela İslam uleması kitaplarını yazarken başına hamdele ve salvale dediğimiz Cenab-ı Hakka hamd ve Hz. Peygambere salâvatı koyarlar. Burada seçtikleri kelimelerle de kitabın yazılış gayesini ve düşüncelerini anlatmış olurlar. İşte kitabın dibacesi orasıdır.

Mesela; Elhamdülillahillezi yentekimu min külli zalimin bi seyfihi(Hamdolsun o Allah'a ki, her zalimden kendi kılıcıyla intikamını alır)

Kur'anda da buna bir misal verirsek, Hüdhüd'ün hususiyeti gizli yerlerden su çıkarma noktasında inkişaf ettiğinden dolayı Hz. Süleyman'a Sebe melikesinin memleketinden haber getirirken diyor ki; "Gerçekten ben onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki ona her şeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var." "Onu ve kavmini Allah'ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar." "Ki onlar, göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilen Allah'a secde etmesinler diye (yapmaktadırlar)." (Neml: 27/23-25)

Ahdari merhum da Mantıkla ilgili bir kitap kaleme aldığı için; "akıl sahipleri için fikrin/tefekkürün neticelerini çıkarıp ortaya koyan Allah'a hamd olsun" demektedir.

Not; Prof. Dr. Niyazi Beki hocamız da bu nokta hakkında şöyle demektedir; "Müellifin Allah'ı tevsif ederken "fikrin/tefekkürün neticelerini çıkarıp ortaya koyan" şeklinde bir vasıfla nitelemesi, kitabın konusuna işaret etmek için yapılan bir beraat-i istihlaldir. Berataü'l istihlal; bir müellifin , yazacağı bir kitabın girişinde onun konusuna dikkat çeken bir ifadeyi kullanmasıdır. Örneğin Kızıl İcaz'ın metni olan Süllem kitabının başında "fikrin neticelerini çıkarıp ortaya koyan Allah'a hamd olsun" denilmesiyle, yazılan kitabın muhtevasının fikir, mantık ve düşünceden ibaret olduğuna işaret edilmiştir."(Prof. Dr. Niyazi Beki, Kızıl İcaz Şerhi, s. 15, Tenvir Neşriyat, İst. 2020, 1. Baskı)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

Salih Okur, 2022-03-06 00:17:04

İnşallah düşünüyoruz..Biraz mesafe girdi araya..Kitaplarımızdan uzak kaldık..Yakında inşallah

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

Mahmut okugetir, 2022-03-05 21:06:52

S aleyküm abiler... Bir şey soracağım kızılicaz notlarimizin devamı yok mu acaba? Çok güzel notlar alınmış. Teşekkür ederiz

Bu yoruma katılıyor musunuz ?

DİĞER YAZILAR

"Allah gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir."

Mü'min, 19

GÜNÜN HADİSİ

Takat getirebileceğiniz ameli alınız.Allah'a yemin olsun ki siz usanmadıkça Allah usanmaz.

Müslim, Kitabu Salati'l-Musafirin ve Kasriha

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI