ÇİÇEK, KOYUN, ÖĞRETMEN

Çiçeklerin dilinden anlamak isterdim. Kelebeklerle, arılarla, uğur böcekleriyle karşılaşınca acaba ne konuşurlar çiçekler? Sabahın ilk ışıklarını alınca birbirlerine ne derler çiçekler? Öğlenin yakıcı sıcağında yanıyoruz, güz gecelerinde donuyoruz, mu derler?


İbrahim Köse

ibrahimkose60@gmail.com

2021-04-01 09:26:28

Çiçeklerin dilinden anlamak isterdim.

Kelebeklerle, arılarla, uğur böcekleriyle karşılaşınca acaba ne konuşurlar çiçekler?

Sabahın ilk ışıklarını alınca birbirlerine ne derler çiçekler? Öğlenin yakıcı sıcağında yanıyoruz, güz gecelerinde donuyoruz, mu derler?

Bir insan bir günlüğüne gün döndü (ayçiçeği) olsa, (Keşke bu kişi ben olsam.) sabahtan akşama kadar gözünü güneşten ayırmayarak başını hep ona çevirse, bu kişi boyun bükenlerin halinden, baş eğenlerin dilinden nasıl da anlar değil mi?

Bir de ağaç olabilsem yaz mevsiminde. Hem de portakal ağacı olabilsem bahçede. Temiz yapraklarım, masum arkadaşlarım ve kokulu çiçeklerim olsa bahçede. Okullara yeni kaydolmuş öğrencilerim gibi. Yazın iri iri portakallarım olsa, dallarımda ağırlıklarımı hissetsem, gövdemde onları taşımak kolay olsa, gençliklerine tahammül edilemeyen öğrenciler gibi. Gece ay ışığı sevse portakallarımı, tan atarken şebnemler düşse yapraklarından ellerime; yavrularımın göz yaşları gibi. Ah bir ağaç olsaydım önce, sonra da öğretmen olsaydım, nasıl da öğrencilere tahammül etmeyi becerirdim.

Çiçeklerin ışık mı, nem mi, su mu istediklerini anlamak, onların dilini anlamaktır. Ne bileyim belki de çiçekler kendisiyle ilgilenen insanı, ağzından çıkan karbondioksitten anlarlar.

İlgilenilmeyen çiçekler üzülür ve solar derler. Bir öğretmenin her şeyden önce biraz çiçek sever olmasını isterdim. Evinde çiçek yetiştiren öğretmenler ne kadar anlayışlı öğretmenlerdir değil mi?

Mevlana'nın Mesnevi'sinde, Hazreti Musa'nın koyun hikayesi anlatılır. Çobanlık yapan Hazreti. Musa, bir gün sürüden ayrılan bir koyunun peşine düşer. Hayli koşup hayli yürüdükten sonra; kan, ter içinde kalır ve koyunu ancak yakalar. İşte o an insanlık için görülmeye değer bir andır. Bütün öğretmenlerin, bütün öğreticilerin ve hatta bütün insanların işte o anda orada olmasını isterdim. Hazreti Musa koyunu yakalayınca koyunun boynuna sarılır, koyunun yüzünü gözünü öper ve koyuna der ki:
-Hey koyun, mübarek koyun; haydi diyelim ki benim bu kadar yorulmama üzülmedin, bana acımadın, kendine de mi üzülmedin, kendine de mi acımadın?"

Her biri birer öğretmen olan bütün peygamberler çobanlık yapmıştır. Bilhassa koyun çobanlığı insanda yumuşak huy oluşturur derler.

 Kafesteki kanaryanın susadığını, akvaryumdaki balığın acıktığını anlamak, bir inceliktir. Aslan, kaplan terbiyecileri, öğretmen olsalar nasıl bir dikkate sahip olurlar değil imi? Yunus balığı eğiticileri keşke okul bahçelerinde biraz da öğrencilerle ilgilenseler, nelere şahit oluruz değil mi?

Her insanın hayvanlar alemini bilmesi gerekir. Bilhassa öğretmenler ve diğer eğitimciler hayvanlar alemini bilmeli ve onların duygularını hissetmelidir. Hayvanların dilinden anlayan elbette ki insanların dilinden de anlar.

Küçük çocukların hayvanlar alemine duydukları ilgi hep dikkatimi çekmiştir. Hayvanlar sadece fiziki yönden değil, duygu ve düşünce yönünden de insanlığın noksan bir yönünü tamamlar. Bitkiler de öyle.

Çiçeklerin ve hayvanların alemine girecek kadar ince ruhlu insanların öğretmen olmasını ne kadar çok isterdim.

Bahçeler de gül olamam; ama gülen birisi olabilirim.

Dağda keklik avcısı olmak istemem; ancak çağırınca kekliklerin yanıma gelmesini isterim.

Evde benimle ilgilenmeyen anne baba çocuğu olmayı istemem; ama çoban çocuğu olmayı isterim.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

ANTAKYA DEDİKLERİ ÇÖKELEK YEDİKLERİ

ANTAKYA DEDİKLERİ ÇÖKELEK YEDİKLERİ

Antakya’da iki yıl görev yaptıktan sonra, öğretmenlikte Reyhanlı yıllarımız başladı.

TUVALETLERDE BEKLEYEN ÇOCUK

TUVALETLERDE BEKLEYEN ÇOCUK

Soğuk bir ocak ayıydı. Bir iş için Ankara’ya gitmiştim. Diyanet İşleri Din Eğitimi Genel

HALDEN ANLAMAK-2

HALDEN ANLAMAK-2

Hüzünler, dertler ve acılar şairi Fuzuli de çeşitli gazellerinde bakın neler söylüyor:

HALDEN ANLAMAK-1

HALDEN ANLAMAK-1

Halden anlamak bir sanattır. Yeryüzünün en büyük sanatlarından biridir. Halden anlamak: r

ÇİÇEK, KOYUN, ÖĞRETMEN

ÇİÇEK, KOYUN, ÖĞRETMEN

Çiçeklerin dilinden anlamak isterdim. Kelebeklerle, arılarla, uğur böcekleriyle karşılaşın

ÖĞRETMEN BAŞKA BİRİSİ DEĞİLDİR

ÖĞRETMEN BAŞKA BİRİSİ DEĞİLDİR

Bugün okulda iken şöyle bir çanta muhabbeti oldu. Okulun en çok sevilen, kibar, efendi, tatl

ÖĞRETMENDEN İSTENEN

ÖĞRETMENDEN İSTENEN

Bir eve fareler köstebekler alışmış. Ev halkı çare olarak yavru bir kediyi eve getirerek düÅ

ÖĞRETMENLİK BİR SEVDADIR

ÖĞRETMENLİK BİR SEVDADIR

“Gözlerim kapalı ama görüyorum, Şimdi Türkiye’nin bütün okullarında zil çalıyor.

Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl!

Furkan, 74

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

İki müslüman birbiriyle karşılaşıp da el sıkışılarsa, ayrılmazdan evvel günahları bağışlanır.

(Riyazü's-Salihin)

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI