KADER RİSALESİ ŞERHİ-17
ÜÇÜNCÜ MEBHAS: Kadere iman, imanın erkânındandır. Yani: "Herşey, Cenab-ı Hakk'ın takdiriyledir." Kadere delail-i kat'iyye o kadar çoktur ki, hadd ü hesaba gelmez. Biz, basit ve zahir bir tarz ile şu rükn-ü imanîyi, ne derece kuvvetli ve geniş olduğunu, bir mukaddeme ile göstereceğiz.
ÜÇÜNCÜ MEBHAS: Kadere iman, imanın erkânındandır. Yani: "Herşey, Cenab-ı Hakk'ın takdiriyledir." Kadere delail-i kat'iyye o kadar çoktur ki, hadd ü hesaba gelmez. Biz, basit ve zahir bir tarz ile şu rükn-ü imanîyi, ne derece kuvvetli ve geniş olduğunu, bir mukaddeme ile göstereceğiz.
Mukaddeme: Herşey vücudundan evvel ve vücudundan sonra yazıldığını وَلاَ رَطْبٍ وَلاَ يَابِسٍٍ اِلاَّ فِى كِتَابٍ مُبِينٍٍ gibi, pekçok âyât-ı Kur'aniye tasrih ediyor ve şu kâinat denilen, kudretin Kur'an-ı kebirinin âyâtı dahi şu hükm-ü Kur'anîyi, nizam ve mizan ve intizam ve tasvir ve tezyin ve imtiyaz gibi âyât-ı tekviniyesiyle tasdik ediyor. Evet şu kâinat kitabının manzum mektubatı ve mevzun âyâtı şehadet eder ki, herşey yazılıdır.
Amma vücudundan evvel herşey mukadder ve yazılı olduğuna delil, bütün mebadi ve çekirdekler ve mekadîr ve suretler, birer şahiddir. Zira herbir tohum ve çekirdekler, "Kâf-Nun" tezgâhından çıkan birer latif sandukçadır ki, kaderle tersim edilen bir fihristecik, ona tevdi edilmiştir ki; kudret, o kaderin hendesesine göre zerratı istihdam edip, o tohumcuklar üstünde koca mu'cizat-ı kudreti bina ediyor. Demek bütün ağacın başına gelecek bütün vakıatı ile çekirdeğinde yazılı hükmündedir. Zira tohumlar maddeten basittir, birbirinin aynıdır, maddeten birşey yoktur..(Sözler , s. 469)
ŞERH:
Kaderin Varlık Delilleri
Bu delilleri, Kur'an, hadis ve kâinat kaynaklı olmak üzere üç kısımda mütalaa edebiliriz:
I. Kur'an'da kaderin varlık deilleri:
a.
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَمْ يَتَّخِذْ وَلَداًوَلَمْ يَكُن لَّهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ فَقَدَّرَهُ تَقْدِيراً
"Her şeyi yaratan, yarattığını belli bir kadere göre takdir edip belirleyen O'dur/Allah'tır" (Furkan, 25/2) mealindeki ayette bütün varlıkların kaderle takdir edildiğinin altı çizilmiştir.
b.
إِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ
"Muhakkak ki Biz her şeyi bir kaderle, bir ölçü ile yarattık"(Kamer: 54/49) mealindeki ayette de kadere vurgu yapılmıştır.
c.
وَكُلَّ شَيْءٍ أحْصَيْنَاهُ فِي إِمَامٍ مُبِينٍ
"Biz her şeyi, apaçık bir kitap'ta sayıp dökmüşüz" (Yasin, 36/12)
d.
وَالشَّمْسُ تَجْرِي لِمُسْتَقَرٍّ لَّهَاذَلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ
"Güneş de kendisi için belirlenen bir yerde/yörügede akıp gider… Bu azîz ve alîm olan Allah'ın takdiridir." (Yasin, 36/38)
e.
وَمَا يَعْزُبُ عَن رَّبِّكَ مِن مِّثْقَالِ ذَرَّةٍ فِي الأَرْضِ وَلاَ فِيالسَّمَاء وَلاَ أَصْغَرَ مِن ذَلِكَ وَلا أَكْبَرَ إِلاَّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ
"Yerde olsun, gökte olsun, zerre ağırlığınca bir varlık bile Rabbinin ilminden gizlenip kaçamaz. Ne bundan küçük, ne bundan büyük hiçbir şey yoktur ki, hepsi apaçık bir kitapta olmasın." (Yunus, 10/61)
f.
فَلَبِثْتَ سِنِينَ فِي أَهْلِ مَدْيَنَ ثُمَّ جِئْتَ عَلَى قَدَرٍ يَا مُوسَى
"Medyen halkı arasında da yıllarca kalmıştın, sonra bir kader üzerine (buraya) geldin ey Musa.» (Taha, 20/40)
g-
مَّا كَانَ عَلَى النَّبِيِّ مِنْ حَرَجٍ فِيمَا فَرَضَ اللَّهُ لَهُ سُنَّةَ اللَّهِ فِيالَّذِينَ خَلَوْا مِن قَبْلُ وَكَانَ أَمْرُ اللَّهِ قَدَراً مَّقْدُورا
"Allah'ın, kendisi için takdir ve emrettiği bir şeyi yerine getirme hususunda Peygamber için bir sıkıntı ve sakınca olamaz. Allah'ın hükmü değişmez kaderdir. Daha önce gelip geçen, Allah'ın vahyini insanlara ulaştıran, O'ndan çekinen, Allah'tan başka hiçbir kimseden çekinmeyen peygamberler hakkında da Allah'ın kanunu böyledir. Hesap sorucu olarak Allah kâfidir."(Ahzab, 33/38)
h-
فَجَعَلْنَاهُ فِي قَرَارٍ مَّكِينٍ {*} إِلَى قَدَرٍمَّعْلُومٍ {*} فَقَدَرْنَا فَنِعْمَ الْقَادِرُونَ
"Sizi önemsenmeyen bir sudan yaratmadık mı? Onu belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik. (Kaderle takdir edilen) Ölçüleri biz koyduk; ne de güzel ölçmüşüzdür! (Mürselat, 77/20-23)
-devam edecek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
Sakın sizi dünya hayatı aldatmasın.
Fâtır, 5
GÜNÜN HADİSİ
Ebû Malik'in babası şöyle dedi: Ben Rasûlullah'(S.A.V.)den işittim, şöyle buyuruyordu: "Her kim Allah'dan başka hak ilah yok eder, ve Allah'dan gayri ibadet olunan şeyleri tanımazsa onun malı ve kanı haram (dokunulmaz) olur. Hisabı da Allah'a aiddir."
(Müslim, Kitabu'l-İyman,37)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...