MEALCİ KARDEŞLERİME KUR’AN’DAN MİSAFİRPERVERLİK DERSİ

Kur’an-ı Kerim, Arapça olarak indiğinden Kur’an’da geçen her kelimenin o günkü manalarının hepsinin bilinmesi gerekir. Önemli tefsirler buna çok dikkat etmişlerdir. Onun için, en az beş ayrı tefsir okunduktan sonra meal okumaya devam edilmeli. 


2022-01-08 13:12:46

Rabbimize hamdolsun, son elli yıl içinde Kur'an-ı Kerim'i manasını anlayarak okuma hareketi hızlandı.

İslam dininin ana kitabı Kur'an-i Kerimdir. O kitabı bize getiren sevgili peygamberimize itaati emreden de yine bu Kitabımızdır.

Kur'an'ın anlaşılmasında ve uygulanmasında örneğimizin o olduğunu Ahzab süresinde bildiren de Kur'an'dır.

Son zamanlarda bazı yanlışların piyasada dolaşması ve bu yanlışların da kaynağının Kur'an olduğunun söylenmesi art niyetlilerin yaptığı değil, iyi niyetlerle Kur'an- Kerimi mealinden okumaya çalışan kardeşlerimizin ve hepimizin bir metni okurken nelere dikkat edileceğini öğreten bir eğitimden geçmememizdir.

Orta okul ve Lisede en hafife alınan Edebiyat derslerinde bile buna zaman ayrılmadığından siyasetin sözcülerinin her konuşmasından sonra gelen tenkitlere "Siz, neden öyle anladınız, ben onu kast etmemiştim" demesi de bu eğitimin olmayışındandır.

Atalarımızın, "Efradını cami, ağyarını mani" diye ifade ettiği gibi, sözünüz anlatacağınız konuyu etraflıca anlatsın ve anlatmayacağınız konuların kelimelerini oraya sokmayınız. Çünkü başka konunun kelimesi oraya çeker sizin anlatmak istediğinizi.

Ne ise konumuz ders vermek değil, çünkü ben de o eğitimi almadım. Ancak Kur'an'la, Hadisle, Fıkıh kitaplarıyla meşgul olurken anladım ki, Fıkıh kitaplarında bile bir kelime oradan çekilirse mana bozulur. Her kelime yerli yerine Mimar Sinan'ın taşlarından daha uygun yerleştirilmişler.

Meal okuyan kardeşlerime örnek olsun, okumayan kardeşlerime de okumalarına teşvik olsun diye bir ayeti kerimeyi beraber okuyalım:

هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ ضَيْفِ إِبْرَاهِيمَ الْمُكْرَمِينَ

"İbrahim'in ikram olunan müsafirlerinin haberi sana geldi mi?

إِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَامًا قَالَ سَلَامٌ قَوْمٌ مُنْكَرُونَ

"Hani onlar (müsafir melekler) İbrahim'in yanına girdiler ve "Selâm" demişlerdi. İbrahim de: "Selam, tanınmamış bir toplum" dedi.

فَرَاغَ إِلَى أَهْلِهِ فَجَاءَ بِعِجْلٍ سَمِينٍ

"Hemen ailesine gidip semiz bir buzağı getirdi.

فَقَرَّبَهُ إِلَيْهِمْ قَالَ أَلَا تَأْكُلُونَ

"Buzağıyı onlara yaklaştırdı ve "Yemez misiniz?" dedi. (Zariyat süresi ayet 24-27)

Genelde meal okuyan kardeşlerimiz, bu bölümü okurlarken Lut kavminin helaki için gelen melekleri öğrenirler.

Doğrudur. Ama bu Allah kelamıdır ve her kelimesi, her cümlesi bize kıyamete kadar bir çok konuda ufuk açmaya, yönlendirmeye devam edecektir.

Ayetten anladıklarımızın bir kısmı:

Yazılı metine göre Misafirperverliğin en eski başlatıcısı Hazreti İbrahim aleyhisselamdır.

Yirmi beşinci ayetten anladığımıza göre misafir odasının kapısı herkese her saat açıktır ki, kapı çalınmadan girildiğini haber veriyor.

Gelenler "Selamen" diyerek fiil cümlesiyle selam veriyorlar, İbrahim aleyhisselam, isim cümlesiyle selama karşılık verirken selam alanın, selam verenden daha güzel karşılık vermesine işaret ediyor. (İsim cümlesi ile fiil cümlesi arasındaki farkı çevrenizdeki değerli bir hocadan soruverin)

Yirmi altıncı ayette gelen müsafire "Aç mısın" diye soru sorulmayacağına işaret vardır. İbrahim aleyhisselam hemen kalkıyor ve yemeği getiriyor.

Kendi elleriyle getirerek, çocuklarına getirtmeyerek misafire ikramın nasıl olacağını öğretiyor kıyamete kadar bizlere.

Evde mevcut yiyeceklerin en değerlisinin konulmasına işaret ediyor. Buzağının zayıfını değil de en yağlısının getirildiğini haber verirken yiyeceğin en değerlisinin konulması isteniyor bizden.

Yirmi yedinci ayette yemeğin müsafirin ayağına getirilmesi haberini verirken asıl olanın insan olduğu, insanın yemeğin ayağına götürülmemesi gerektiğine işaret ediyor.

İkrama davet ederken "Ye ye, haydi ye" gibi sözlerin değil bulunduğumuz bölgenin en nazik, en kibar, en sevimli kelimelerini kullanmamız gerektiğine işaret ediyor.

Kur'an-ı Kerim, Arapça olarak indiğinden Kur'an'da geçen her kelimenin o günkü manalarının hepsinin bilinmesi gerekir. Önemli tefsirler buna çok dikkat etmişlerdir.

Onun için, en az beş ayrı tefsir okunduktan sonra meal okumaya devam edilmeli. 

http://mahmuttoptas.com

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

MUALLİMLERİMİZ NELERE DİKKAT ETMELİ?

İnsanları tenvir ederek cehaletten halas eden, onları atalet ve sefaletin karanlık gecelerinden

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

HÜRRİYET ADINA KAYBETTİKLERİMİZ

Dr. Alexis Carrel Her insan keyfine göre yaşamak ister. Bu insanın doğuştan gelen bir dileğid

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

ŞAFAĞIN IŞIĞINDAKİ SIR

“Annemin memnun bir eda ile: “Bu sabah kahvaltıdan önce ne yaptığımı dünyada tahmin edeme

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE BİR MUHÂVERE

UBEYDULLAH-I AFGÂNÎ  İLE SEBÎLÜRREŞÂD İDÂREHÂNESI’NDE  BİR MUHÂVERE

Ubeydullah-ı Afgānî” nâmında bir zât tarafından geçenlerde Kavm-i Cedîd ünvânıyla neş

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

MAÂRİF, DİN EĞİTİMİNİ EN İYİ ŞEKİLDE VERMELİDİR

İnanmak yaradılışın bir gereğidir. Din, aklın mâverâsında, zekânın fevkinde bir mürşi

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

MELİK FAYSAL’IN YAHUDİ KİSSİNGER'E VERDİĞİ TARİHİ CEVAP

Melik Faysal'ın en önemli gayelerinden birisi, Filistin meselesi ve Mescid-i Aksâ'nın hürriyeti

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

NESLİN EĞİTİMİNDE MAARİFE DÜŞEN VAZİFELER

Mânevîyatsız ilmin, beşeriyete felâh ve huzur yerine, şüphe, tereddüt, hatta ızdırap verdi

NASIL BİR MAARİF?

NASIL BİR MAARİF?

Yıllardır ilmî ve fikrî çalışmalarım arasında memleketimizin mânevî, ahlâkî, derûnî

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

GENÇLERİ HEDONİZM ÇILGINLIĞINA İTENLER

Diyorlar ki: Dünyaya bir kere gelinir. Sonun başlangıcı yoktur. Gülün, eğlenin, bir yıldır

HİCRET VE HAREKET

HİCRET VE HAREKET

Hicret, tâ ezelden ebede, âlem-i vücubdan âlem-i imkâna, daire-i ilimden daire-i kudrete, tâ

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

ORUÇ, ORUÇ BOZMAK VESAİRE

Ramazan ayının hususiyeti oruç. Orucun hususiyeti de kendisine ait meseleler. Başında; tutan tu

Artık Allah'a, Peygamberine ve indirdiğimiz o nûra (Kur'an'a) inanın. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.

Teğabün, 8

GÜNÜN HADİSİ

Gerçek Müslüman

Müslüman, dilinden, elinden müslümanlar selâmette kalan kimsedir. (Buhari, Kitabü'l İman -Abdullâh b. Amr b. Âs)

TARİHTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI