HZ. İSA (A.S) ÖLDÜ MÜ?
"Allah buyurmuştu ki: Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kâfirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim."( Âl-i İmran; 2/55)
إِذْ قَالَ اللّهُ يَا عِيسَى إِنِّي مُتَوَفِّيكَ وَرَافِعُكَ إِلَيَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَجَاعِلُ الَّذِينَ اتَّبَعُوكَ فَوْقَ الَّذِينَ كَفَرُواْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فِيمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ
"Allah buyurmuştu ki: Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kâfirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim."( Âl-i İmran; 2/ 55)
Bazı mealist çevreler, yukarıdaki âyette geçen "vefat" kelimesi üzerinden Hz. İsa (as)'ın öldüğünü iddia ederler. Oysa ki bu kelime anlam değişikliği ile beraber Türkçe'ye geçmiştir. İlk başta Türkçe mantığıyla baktığımızda "ölüm" olarak anlarız. Ancak Arapça aslına baktığımızda bu kelimenin birçok anlama geldiğini görürüz:
1. Anlam: "Vefat" kelimesi Arapça'da "bir şeyi bütünüyle almak" anlamına gelir. (Bakınız; Lisanu'l-Arap). Burada vefatın somut anlamı yani akla gelen ilk/temel anlam kullanılmıştır. Bu minvalde âyette zikredilen vefat kelimesi Hz. İsa'nın bedenen ve bir bütün olarak Allah'a yükseltildiği anlamı mevcuttur. Zaten bu, " وَرَافِعُكَ" kelimesi ile pekiştirilmiştir. Eğer burada mutlak anlamda ölüm kastedilseydi aşağıdaki âyette de görüldüğü gibi, "kital /قتل" ya da "ölüm / موت" kelimeleri kullanılması gerekirdi:
وَمَا مُحَمَّدٌ إِلاَّ رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِ الرُّسُلُ أَفَإِن مَّاتَ أَوْ قُتِلَ انقَلَبْتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ وَمَن يَنقَلِبْ عَلَىَ عَقِبَيْهِ فَلَن يَضُرَّ اللّهَ شَيْئًا وَسَيَجْزِي اللّهُ الشَّاكِرِينَ ﴿١٤٤
"Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ÖLÜR ya da ÖLDÜRÜLÜRSE, gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir şekilde zarar vermiş olmayacaktır. Allah, şükredenleri mükâfatlandıracaktır."(Âl-i İmran; 2/144)
2. Anlam: "Vefat" kelimesi Arapça'da uyku anlamında da kullanılmaktadır. Şu âyet de vefatın uyku anlamında olduğunu gösterir:
وَهُوَ الَّذِي يَتَوَفَّاكُم بِاللَّيْلِ وَيَعْلَمُ مَا جَرَحْتُم بِالنَّهَارِ ثُمَّ يَبْعَثُكُمْ فِيهِ لِيُقْضَى أَجَلٌ مُّسَمًّى ثُمَّ إِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ ثُمَّ يُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
"O, geceleyin sizi ölü gibi kendinizden geçirip alan (UYUTAN) ve gündüzün kazandıklarınızı bilen, sonra da belirlenmiş eceliniz tamamlanıncaya kadar gündüzleri sizi tekrar diriltendir (UYANDIRANDIR). Sonra dönüşünüz yalnız O'nadır. Sonra O, işlemekte olduklarınızı size haber verecektir."( Âl-i İmran; 2/60)
3. Anlam: Bazen de "vefat" kelimesi mecaz anlamda kullanılır. Biz, ölümü sevdiklerimize yakıştırmadığımız için manen yukarıya kaldırıyoruz ve "vefat etti" diyoruz. Aşağıdaki âyet bu bağlamda ölüm anlamında kullanılmıştır:
اللَّهُ يَتَوَفَّى الْأَنفُسَ حِينَ مَوْتِهَا وَالَّتِي لَمْ تَمُتْ فِي مَنَامِهَا فَيُمْسِكُ الَّتِي قَضَى عَلَيْهَا الْمَوْتَ وَيُرْسِلُ الْأُخْرَى إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
"Allah, ölenin ölüm zamanı gelince, ölmeyenin de uykusunda iken canlarını alır da, ölümüne hükmettiği canı alır, ötekini muayyen bir vakte kadar bırakır. Şüphe yok ki, bunda iyi düşünecek bir kavim için ibretler vardır." (Zümer; 42)
Görüldüğü gibi "vefat" kelimesini sadece bir manaya hamlederek Hz. İsa'yı "ölü/öldü"olarak göstermek hem Arapça dil yapısına ve hem de Kur'an-ı Kerim mantalitesine aykırıdır. Üstelik Hz. İsa'nın ölmediğine ve ahir zamanda dünyaya geleceğine dair mütevatir derecesinde hadisler vardır. Bu konuda ümmetin icmaı da vuku bulmuştur. Beyzavi, Nesefi, Suyuti, İbni Kesir, Fahreddin er-Razi, Cabir el-Cezairi, Zemahşeri gibi otorite olarak kabul edilen ulema da Hz. İsa'nın ölmediğini belirtirler. Bütün bunlara rağmen ümmetin icmasına aykırı şaz görüşler belirten modernist görünümlü mealcilerin ilmi yeterlilikleri olmadığı aşikardır. Bunları insafa deavet ediyoruz.
Kardeşiniz(merhum) Molla Musa Celali
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
Şüphesiz Kur'an, mü'minler için gerçekten bir hidâyet rehberi ve rahmettir.
Neml, 77
GÜNÜN HADİSİ
Yeryüzünde bir kötülük işlendiği vakit, ona şahid olan bunu takbih ederse (kötü olduğunu te'yid ederse), o kötülüğü görmemiş gibi zararından kurtulur. O kötülüğe şahid olmadığı halde, işittiği zaman memnun kalan kimse, sanki şahid olmuş gibi manen zarar
Ebu Davud, Melahim 17, (4345)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...