MASONLAR VE ESAD AÄ°LESÄ°
Masonluk meselesi dallı budaklı bir mesele olduÄŸundan ve yüksek dozda manipülasyon içerdiÄŸinden bu konuya pek girmem. . Bu yüzden de bu konuyu ele almaktan hep uzak durmuÅŸumdur. Tabir caizse derin bir kuyu. Lakin hakkında bazı genellemeler kaçınılmaz. Bunlar MasonluÄŸu anlamakta bize yardımcı olabilir.Â
 Masonluk meselesi dallı budaklı bir mesele olduğundan ve yüksek dozda manipülasyon içerdiğinden bu konuya pek girmem. Bu yüzden de bu konuyu ele almaktan hep uzak durmuşumdur. Tabir caizse derin bir kuyu. Lakin hakkında bazı genellemeler kaçınılmaz. Bunlar Masonluğu anlamakta bize yardımcı olabilir.
 Masonların kendilerine has tanrı ve din anlayışı olduÄŸu söylenir. Bu olsa olsa Spinoza'ya yakın bir tanrı anlayışı olmalıdır. Bir baÅŸka ortak noktaları ise Åžia'da olduÄŸu gibi takiye yapmalarıdır. Bu da gizli faaliyetlerine imkan verir. HiyerarÅŸik bir sistemleri vardır ve Alamut Kalesi ve Cennet Fedailerindeki gibi derecelere ayrılan bir düzenleri vardır. Onlar için Alamut kalesi bütün bir yeryüzüdür. Yerüstü dar gelince yeraltına inerler. Buna terimlerinde uykuya yatmak da denilir. GeçmiÅŸte üyelerine tavsiyeleri ÅŸudur: Hangi ülkede yaşıyorsanız o ülkenin dini anlayışını benimseyin.Â
Bazı uyanık etnik mahiyetli azınlıklar da bu söylemi şöyle değiştiriyorlar; Yaşadığınız ülkenin milliyetçiliğini benimseyin, yapın. Böyle yaparak milliyetçilik dalgasına binerek sivrilmek ve öne çıkmak daha kolaydır. Bu da milliyetçilik asrının bir ürünü olmalı.
Bir başka genellemede şudur: Masonluk tarih boyunca heterodoks eğilimleri ve akımları benimser. Bazen de besler. Bu nedenle heterodoks akımlar geçmişte Masonluk ile anılmışlardır. İsmaili olup olmadıkları hâlâ tartışılan İhvan-ı Safa Cemiyeti böyle bir oluşumdur. Gizli bir cemiyet olmaktan öte kendilerine has felsefeleri de vardır. Söylemleri gizli imam ve gizli hakikat üzerine kuruludur. Onlara göre hakikat ancak seçkinlere malum olur. Toplumun kalıplarından azade ve hür fikir sahibi olduklarını ileri sürerler.
İsmaili ve Nuseyri akımların sosyal ve dini yapısı rahatlıkla Masonlukla iç içe geçebilir. Kaynaşmaya müsaittir. Baas Partisi Suriye'de iktidara geldikten sonra (1963) mal mülk müsadere edildiği veya istimlak edildiği ve devletleştirildiği gibi Masonluk da yasaklanmıştır. Masonlar da ya kabuklarına çekilmişler yani uyku haline geçmişler ya da bir kısmı kendisini daha rahat hissettiği ortamlara atmış ve başka ülkelere göç etmiştir.
Nuseyrilik ve İsmaililiğin iç yapısı Masonluğa uygun olduğuna göre bu çizgiden gelen yönetimlerin iktidarları döneminde masonluğu yasaklamaları bir çelişki değil mi? Nasıl izah etmeli? Türkiye'de de Masonluğun bir dönem yasaklanması aynı şekilde muammadır. Bir benzetme ile bunu izah etmek mümkündür: Asıl gelince vekil ortadan kalkar veya su görününce teyemmüm bozulur. Burada da öyle olmalıdır.
Masonluk ile Nuseyrilik arasındaki benzerliklerden birisi de her ikisinde de öğretilerin kadınlara kapalı olmasıdır. Masonlar son dönemlerde bu kısıtlamayı en azından hafifletmişlerdir. Güvenliğe dayalı politikalarıyla ve sosyalist uygulamalarıyla masonluğa hayat hakkı tanımayan Esat rejimi neden masonlar tarafından desteklenmiştir? Cevabı aranan soru budur. Halbuki güvenlik ağırlıklı rejimde kimse geleceğinden emin olamaz. Yine aynı dönemde geleneksel zengin kesimler görünmez olurken ve ortadan kalkarken Suriye'de aileden birileri Karun gibi zengin olmuş ve sivrilmiştir. Dayı oğulları Rami Mahluf gibiler özel sektörün bütün kulelerini ele geçirmişlerdir. Masonlar bu durumda maddi olarak kaybettiklerini manevi alanda kazanmış olmalıdırlar.
Masonların Esad rejimini tam benimsemeseler bile desteklemeleri ilginçtir. Arada bir ortak payda olmalıdır. Suriyeli masonlar Sünni bir iktidar ile Nuseyri bir iktidar arasında kalsalar acaba hangisini tercih ederlerdi? Elbette her ikisi de ideallerinden uzaktır, lakin eninde sonunda Nuseyri rejim ile aralarında benzerlik unsurları daha fazla çıkacaktır. Åžam rejimine kritik anda destek veren mason gurusu Åžam Ticaret Odaları BirliÄŸi BaÅŸkanı olan Bedreddin Åžallah olmuÅŸtur. Ortak karelerde Jimmy Carter, Ãœrdün Kralı Hüseyin ve BAE eski Devlet BaÅŸkanı Åžeyh Zayed ile ortak fotoÄŸrafları yer almaktadır. Bessam Nihad Cerrar gibilerinin de vurguladıkları gibi Ãœrdün Kralı Hüseyin meÅŸhur masonlardan birisiydi.Â
 1980'li yıllarda baba Hafız Esad rejimine karşı Sünni esnaf kepenk kapatma eylemine girişir. Daha önce nevzuhur Halil İbrahim Locasının başına geçen Bedreddin Şallah burada grev kırıcı bir rol oynar. Hafız Esad ile arası gayet iyi olan Şallah Sünni esnaf ile rejim arasında arabuluculuk yapar ve Şam esnafını tabir yerindeyse ayartır ve böylece rejimin düşmesine giden yolda köstek ve bariyer olur. Boykotu kırar.
 Şam'daki eski büyükelçimiz Ömer Önhon, Büyükelçinin Gözünden Suriye adlı kitabında bu meseleye de temas eder ve Bedreddin Şallah'ın 1980'lerde Şam esnafını Hama, Humus ve Halep esnafından kopararak mayalanmakta olan devrimi veya halk hareketini bastırdığını veya akamete uğrattığını söyler (S. 246).
 Bedreddin Şallah 1999 yılında dünyamızdan ayrılmıştır. Yerini büyük oğlu Ratip Şallah almıştır. 2011 yılında patlak veren ikinci dalga olaylarda yine yatıştırma rolü ve misyonu Ratip Şallah'a düşer. Bugün de rejim ile masonlar arasında bağlantı devam etmektedir. İç içe geçmiş vaziyetteler.
Masonluk RuÅŸeniye veya Ä°hvan-ı Safa gibi aydınlanmacı akımlarla aynı köklerde buluÅŸur. Rejimin güçlü savunucularından ve adeta sirkteymiÅŸ gibi dans eder, raks eder tarzda diplomasi yürüten BM Temsilcisi BeÅŸÅŸar Caferi ortak karelerden birisinde Suriye rejimini destekleyen Konstantin Antonesco adlı üst derece masonlardan birisiyle görülmektedir. Bu zatın babası Romanyalı bir subay ve devlet adamıdır ve Hitler'i desteklemesi ile bilinmektedir.Â
 Kürt kökenli İlyas Zekeriyya Hamid de yine Esad rejimini desteklemektedir. Asıl ismi Zekeriyyla Sabri Hamid olan bu zat Hıristiyanlığı benimsemiştir ve alenen İslam düşmanlığı yapmaktadır. En büyük marifetlerinden birisi aynı zamanda amansız bir rejim müdafii olmasıdır. Rıfat Esat ve yakınlarıyla güçlü bağları vardır. Nibal Esad ile aynı karede fotoğrafları yer almaktadır. Bir başka Suriyeli yüksek dereceli mason ise Cemal Nazir es Sem'an'dır. O ise anılan isimlere nazaran daha ılımlı bir siyasi çizgi tutturmakta ve uzlaşmayı yeğlemektedir.
 Gerçekten de Masonlar Esad rejiminde ne arıyorlar ve ne buluyorlar? Esad ailesinin Masonlarda ne bulduğu Şallah ailesinin katkılarıyla ortada. Lakin masonlar Esad ailesinde ne buluyorlar? Bunun net bir cevabı yok. Belki masonlar biliyordur.
Bunları yazarken aklıma, 2012 yılında olmalı TGRT ekranlarında Suriye veya Esad rejimi üzerine bir tartışma programının tarafı olduğum oturumda Marmara Grubundan Akkan Suver'in yaklaşımı geldi. O da ortak ve âli menfaatlerimiz adına Esad ailesinin veya rejiminin desteklenmesi gerektiğini savunuyordu. Esad da eminim öyle düşünüyor olmalı.
Bu onun şahsi fikirleri miydi yoksa grubu adına sesli olarak öyle mi düşünüyordu?
Orasını bilemem.
Â
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
Zulüm (ve haksızlık) edenlere de sakın meyletmeyin! Sonra size de ateş dokunur. Sizin Allah'tan başka dostlarınız yoktur, sonra size yardım da edilmez.
Hûd, 113
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Îmân altmış kadar şu'bedir. Hayâ da îmânın bir şu'besidir.
BUHARİ,KİTÂBÜ'L-ÎMÂN, EBU HUREYRE(r.a.)'dan
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...