MEALCİLERİN SÜNNET HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARA VERİLEN CEVAPLAR

Modernist İlahiyatçı kesimin yedinci ve sekizinci şüphelerine cevapla


Seyda Musa Geçit Hocaefendi

musa_bazid04@hotmail.com

2022-08-01 09:08:25

YEDİNCİ ŞÜPHE:
Mealciler şöyle diyorlar: "Kur'an'ı Kerim bizi birlik ve beraberliğe, ümmetin birliğine, safların birleştirilmesine ve bunun önündeki bütün engelleri kaldırmaya teşvik ediyor. Bu sebeple vücutların birleştirilmesi ve büyük bir ağacın altında gölgelendirilmesi, Müslümanları parçalayan sünnetten, İslâm'a ve Müslümanlara komplo kuran hadis cinsinden bu birliği gerçekleştirmenin önündeki bütün engellerin kaldırılması gerekir."
CEVAP:
Zavallıların bu sözleri mesnetsiz bir iddiadır, yalandır ve iftiradır. Çünkü eğer dinden sünnetin çıkartılmasıyla saflar birleşmiş olsaydı, mealciler birleşirdi, sınırlı bir müddet içinde onlar farklı gruplara ayrılmazlardı ve liderlerinin ağzından farklı farklı görüşler çıkmazdı.

 Onların da bildiği bir gerçeğin örneği olarak namazı ele alalım: Onlardan kimisi "namaz beş vakit eda edilir" der. Kimisi "dört" der. Kimisi "üç" der. Kimisi de gece ve gündüz iki defa kılınacağı söyler. Bu görüşlerin her biri, bunun Kur'an'ın namazı olduğunu iddia eder. Gerçekte onların karakterleri, Allah'ın şeriatına itaat etmeye ve ona bağlanmaya razı değildir. Çünkü bu, onların arzularına nail olmalarına ve ucuz şöhret peşinde koşmalarına engeldir. Yahudiler nasıl kitaplarının lafzını tahrif etmişlerse bunlar da Kur'an'ın manasını tahrif ediyorlar ve Kur'an'a yanlış mana/meal veriyorlar.
Ya Rabbi bizleri doğru yoldan ayırma. Amin.
KardeÅŸiniz Molla Musa Celali

MEALCİLERİN HADİS HAKKINDAKİ ŞÜPHELERİ VE BUNLARIN CEVAPLARI
8. ŞÜPHE:
Hadisin Resulullah (s.a.s)'a nisbetini sabit kılarak korunma sebepleri, araştırma ve kesinlik şartları yeterince yerine getirilmemiştir. Bundan dolayı subuti yani Hz. Peygambere ait olması Kur'an gibi kesin değildir. Bu durumda olan bir şeyin teşrii kaynağı ve dinin esası olması uygun değildir.Çünkü hadisin tedvini hem gecikmiştir, hem de önü nakledenlere güvenilmemektedir. Hicri 3. Asıra kadar işitme yoluyla kulaktan kulağa nakledildi.
CEVAP:
Bunların iddiaları yalan ve iftiradır. Çünkü hadisin tedvinine daha Hz. Peygamber hayatta iken başlanmıştır. Peygamberimiz anlaşmalar, meliklere ve devlet başkanlarına gönderilen mektuplar ve zekat nisapları gibi hadisin bazı bölümlerini tedvin etmiştir. Buna ilaveten Sahabiler de Onun hadisinden bazı parçaları derlemişlerdir. Mesela; Abdullah İbn Amr İbn el-As'ın Sahifetu"s-Sadıka isimli bir tedvini vardır. Ebu Hureyre'nin tedvini Muhammed Hamidullah tarafından bastırılmıştır. Bütün bu deliller bize hadisin Peygamber (s.a.s)'in zamanında ve onun getirdiği dinin ilk taşıyıcıları zamanında tedvinini tasvir eden açık bir belge sunuyor.

Sonra tedvin bayrağını Hasan-ı Basri, Muhammed Bakır İbn Ali, Mekhul eş-Şami, Kays İbn Saad, Heman b. Münebbih ve Zührî gibi çok sayıda tabiin taşıdı. Sonra onları hicret yurdunun imamı İmam-ı Malik, Muhammed İbn İdris eş-Şafii ve İmam Ahmed gibi imamlar izledi. Son olarak İmam Buharı ve arkadaşları geldi. Mealcilerin zannettikleri gibi tedvin faaliyeti çok gecikmiş değildir. Onların hadisin geciktiği iddiası, kabul edilemez bir iddiadan öteye geçemez. Deliller bunun aksini ispat ediyor.
Hidayete tabi olanlara selam olsun.
KardeÅŸiniz Molla Musa Celali

Ey samimi alimler! Ey insaflı hocalar! ve ey müderrisler!
Åžunu bilin ki:
Bu çağımızda bazı insanlar dosdoğru olan İslâm dinini değiştirmek, bozuk düşüncelerine göre başka bir din inşa etmek ve değersiz heva- heveslerinin gereklerini yerine getirmek istiyorlar. Onların geçersiz davalarını reddetmek, batıl sözlerini yermek için birleşiniz.

Onların batıl davalarına çalışmalarının sebebi; dini zayıflatmak, değersiz mezheplerinde bağnazlık yapmak, bazı liderlerin arzularına uymak, istediklerini kötülemek, rızık( para) elde etmek, cehalete yenik düşmek veya insanlar arasında meşhur olmaktır.

Alime düşen sorumluluk; ilmini ortaya çıkarmaktır. Şayet ilmini izhar etmezse Allah'ın, Meleklerin ve tüm insanların lanetine uğrayacaktır.

Ya Rabbi bizi ve bizden önce iman üzerinde geçen kardeşlerimizi affeyle! İman edenlere kalbimizde kin bırakma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok şefkat ve merhamet sahibisin.

Ey Rabbimiz! Bize hakkı; hak olarak gösterip rızıklanmamızı (uymamızı), batılı; batıl olarak gösterip ondan sakınmamızı nasip eyle!
Amin, ey alemlerin Rabbi!
KardeÅŸiniz Molla Musa Celali

 

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise hiç şüphesiz hakikat bakımından bir şey ifade etmez.

Necm,28

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Nerede olursan ol, Allah'tan kork! Kötülüğün ardından onu silecek bir iyilik yap! İnsanlara iyi ahlakla davran!"

Tirmizi

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI