HAKÄ°KATLA YETÄ°NMEK
Hangi şeyi vasfetsen olduğu gibi vasfet. Medhin mübalağası bence zemm-i zımnidir.(gizli kötülemedir) Lemaat'tan
 Genelde doğu ülkelerinde özelde ise Fars, Kürt ve Türk halklarında görülen yaygın bir hal, abartılı ve mübalağalı konuşmaktır. Hemen hemen her meselede bu böyledir. Realiteden ziyade hayaller, dengeden daha çok ifrat ve tefrit, tefekküri akletme yerine hissi şartlanmalar bizim diyarlarımızda daha fazla hüküm fermadır başka yerlere göre...
Bu durum sevgilerimize de yansır. Sevdiğimiz insanları hayalimizde öyle tahtlara otururuz ki, sonunda ortaya bulutlarda gezen bir hayal kahramanı çıkıverir. Ferdi muhabbetlerimiz böyle olduğu gibi gönül verdiğimiz grup, cemaat ve topluluklar için de böyle ölçüsüzdür sevgilerimiz. 'Her kemale bir noksan karıştırmanın şu âlemin gereklerinden biri' olduğunu es geçeriz çoğu zaman. Ve âlemin-Büyük İmam Gazali'nin de ısrarla üzerinde durduğu gibi- asıl böylece tam uygunluk ve ahenk arz ettiğini de... Hâlbuki bir hakikat aşığına gerekli olan her şeyin kıymetine kanaat etmek, mübalağa ve hayali anlatımlarla hakikata tecavüz edip haddi aşmamaktır. (1)
Geçenlerde elimize Risale-i Nurların okunmasının önemini anlatan bir yazı geçti. İyi niyetle hazırlanmış bir çalışmaydı. Ama niyetlerin halis olması her zaman yetmiyordu. Yazıyı hazırlayan zat 'özellikle naklettiği hatıralarda- kulaktan dolma bilgilere yer vermiş ve 'bu söz kime, niçin, hangi maksatla, hangi makamda, ne zaman söylenmiş' gibi bir söze ruh katan unsurlara hiç yer vermemiş gibiydi. Bunlar arasında özellikle üç tanesi ruhumuzu sıktığı için, Üsküdar'da ziyaret ettiğimiz, Bediüzzaman hazretlerinin yakın talebelerinden muhterem Mustafa Sungur ağabeye sorduk. Aldığımız cevapları aşağıya kaydediyoruz.
1- Bahsi geçen yazıda şu ifadeler vardı: 'Üstadımız bu asırda bir yerde kırk ölümden sadece birkaç tanesinin kazandığını, sairlerinin kaybettiğini söylemektedir. Bu bahis okunurken Üstadımızın mümtaz talebelerinden Mustafa Sungur ağabeyin aklına 'Türkiye gibi % 99'u Müslüman olan bir ülkede böyle bir oran çok fazla değil mi?' diye geçiyor. Kendisi bir şey demeden Üstadımız 'Sungur, Sungur! O imansız gidenler içersinde nice beş vakit namaz kılanlar vardı' diyor.
Yeis kokan bu ifadeleri Sungur ağabeye okuduğumuzda 'nerde o yazılan yer?' dedi ve bu ibarenin geçtiği yere hatt-ı Kur'anla aynen şu ifadeyi yazdılar: 'Baştan başa uydurma, yalancılar! İftiracılar!'
2-Dr. Dozy Haşir risalesini okuduğunda 9. hakikata gelince bırakmış, sebebini soranlara: 'Biraz daha okusaydım ben de inanacağım' demiş. Sungur ağabey bunu da red ettikten sonra meselenin aslını şöyle açıkladılar: 'Meşrutiyet senelerinde meşhur Yahudi Karasso Üstadımızın sohbetini dinlemiş de: 'Az daha kalsam Müslüman olacaktım' demiş.(2)
3-Yazıda bir de şu hatıra vardı: Üstadımız: 'Sungur ben vallahi billahi Haşir risalesini on bin defa okudum' demiş. Sungur ağabey bu nakille alakalı da 'Öyle bir şey yok ya!' dedikten sonra aslı olarak şunları anlattılar: 'Üstad bir derste dedi ki: 'Ben yemin ediyorum bu dersi yeni görmüş gibi istifade ettim, ders aldım' Halbuki ben bunu on bin defa okumuşum'(yani herhangi bir imani mesele, Haşir risalesi değil. Buradaki sayı da çokluktan kinaye)
Bunları duyunca aklıma hadis uydurma faaliyeti geldi. Tarih boyunca bazı safdil zatlar 'sevap kazanacağım' mülahazası ile hadis uydurmamışlar mıydı? Hatta bunlardan biri olan Meysere bin Abdürrabbih ölüm döşeğinde kendisine: 'Allah'ın Rahmetinden ümitvar ol' dediklerinde şu cevabı vermişti: 'Nasıl olmam? Sadece Hazret-i Ali'nin faziletlerine dair 70 hadis uydurdum'
Bu meseleyi sorduğumuz günlerde ortalıkta bir de rüya dolaşıyordu Son olarak ona da değinelim. Irak harbi sıraları Erzurum'lu muhterem bir zat rüyasında Peygamber Efendimizi(sav) görüyor ve savaşın durumunu soruyor. Resulullah(sav) da 'Filan kimseler dua ederlerse düzelecek' manasında bir cevap veriyor. Bu rüyayı gördüğü iddia edilen zata telefon ettiğimizde kendisi kesinlikle böyle bir rüya görmediğini ifade ettiler.
Bu gibi şeyler bende şu kanaati iyice pekiştirdi; İnsanların çoğu yalın bir hakikattan ziyade, onun rüyalarla, hayallerle, abartılarla sulandırılmış şekline talip. Talebe göre de arz oluyor.
İkinci bir husus da, çeperin genişlemesi ile kaynaktan beslenmesi azalan insanlara böyle şok tedbirlerle suni kan pompalanıyor. Halbuki bu kısa vadede bir fayda sağlasa da uzun vadede bir topluluk böyle suni şekerlerle kesinlikle beslenemez. Hem hisse yapılan yatırım saman alevi gibidir.
Meseleyi Ahirzamana muhakeme getiren insanın şu enfes ifadeleri ile noktalayalım(mealen): 'İhsan-ı İlahiden fazla ihsan ihsan değildir. Bir hakikat danesi binler hayallere tercih edilir. Evet Hak Müstağnidir, hakikat ise zengindir. Kur'an'ın müfessiri olan sahih hadisler bize kafi gelir. Ve mantığın mizanıyla tartılmış olan sahih anlatımlara kanaat ederiz. (3)
Dipnotlar
1- Muhakemat'tan
2- Merak ettim ve Dr Dozy için Ansiklopediye baktım. Meydan Larousse'de bu zat hakkında ki bilgide Dozi'nin(Reinhart) Hollandalı bir şarkiyatçı olup 1820-1883 tarihleri arasında yaşadığı yazılıydı. Bu haliyle de Haşir risalesine yetişebilmesi doğal olarak mümkün görülmüyordu. Bu zatın Esaai sur l'historie del İslamisme(İslamlık tarihi üzerine deneme) adlı eseri Abdullah Cevdet tarafından 'Tarih-i İslam adıyla Türkçe'ye çevrildi. Üstadın da Müdafaalarda bahsettiği kitap bu kitaptır.
3- Muhakemat'tan
-KAYNAKLAR-
1- Risale-i Nur Külliyatı-1, 2- Nesil Basım Yayın-İst.1996
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DÄ°ÄžER YAZILAR
BEDİÜZZAMAN HAKKINDA ÖN-YARGI SEBEBİ OLAN İKİ MESELE-2
Bakın bu gün Regaib kandili. Benim kanaatim –ki siz de destekleyeceksiniz- şu an Türkiye’de
BEDİÜZZAMAN HAKKINDA ÖN-YARGI SEBEBİ OLAN İKİ MESELE
-Bediüzzaman Ne Demek?- -Yazdı mı? Yazdırıldı mı?-
AZÄ°Z ÃœSTADIMA
Aziz üstadım; seni tanıdığıma, eserlerini okuduğuma şükür ediyorum. Sana talebe olma şe
MEĞER İŞ BİZİM ANLADIĞIMIZ GİBİ DEĞİLMİŞ
Biz münevverler, ekseriyet itibariyle herhangi bir içtimai meselede gazete haberleriyle iktifa ede
BÂZI MÛTEBER KAYNAKLARDA BEDÎÜZZAMÂN’IN DOĞUM TÂRÎHİ
1- Bedîüzzamân Saîd Nursî: Târihçe-i Hayâtı, Eserleri, Meslek ve Meşrebi, Doğuş Ltd. Şi
BEDİÜZZAMAN’IN KİM VE NE OLDUĞU
Rahmetli Said-i Nursi veya Kürdi'nin nasıl yaşadığını ve nasıl öldüğünü öğrenmek içi
SAÄ°D-Ä° NURSÄ°
Abdürrahim ZAPSU Yetmiş yıl evvel Van vilâyetinin Nurs köyünde doğdu. Babasının ismi Mirza
ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-5
Bu anlattıklarımız, mücahid alim Said Nursi’nin hayatının bazı safhaları ve lem’alarıdÄ
ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-4
Esaretten kurtulup Van’a döndüğünde Müslüman safları ve cemaatleri arasındaki İslami gayr
ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-3
Bu kısa fetret dönemi sonrasında tüm himmetini bütün iÅŸlerde dinin tahkimine ve zayıflık gÃ
İSMAİL ÇETİN HOCAEFENDİ ÜSTADI ANLATIYOR-2
Üstad üstaddır. Müceddiddir. Geçmiş büyüklerle irtibatı çok kuvvetlidir. Geleceklere de ç
- ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-2
- İSMAİL ÇETİN HOCAEFENDİ ÜSTADI ANLATIYOR-1
- ABDÜLFETTAH EBU GUDDE’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN-1
- İŞÂRÂTÜ’L İ’CÂZ TEFSİRİ HAKKINDA
- RİSALE-İ NUR’DA TASAVVUF-4
- RİSALE-İ NUR’DA TASAVVUF-3
- RİSALE-İ NUR’DA TASAVVUF-2
- KIZIL İCAZ VEYA BEDİÜZZAMAN’I ANLAMAK
- RİSALE-İ NUR’DA TASAVVUF-1
- BEDİÜZZAMAN’IN DEĞERLENDİRMELERİ IŞIĞINDA SOSYAL BARIŞIN SAĞLANMA ÇARELERİ
- KIZIL Ä°CAZ TERCÃœMESÄ° ÃœZERÄ°NE
- SEYDA MOLLA MUSA CELALİ’NİN KALEMİNDEN ÜSTAD BEDİÜZZAMAN VE ESERLERİ
- TA‛LÎKÂT’IN TERCÜMESİNİ TAKDİM EDERKEN
- KIZIL ÎCÂZ KİTABI TANITIM TOPLANTISI
- RİSALE-İ NUR’DA TEFSİR EDİLEN AYETLER
- SAİD NURSİ’NİN AİLE MODELİNİN FİRMA AİLESİNE (STAKEHOLDER) UYGULANMASI-3
- SAİD NURSİ’NİN AİLE MODELİNİN FİRMA AİLESİNE (STAKEHOLDER) UYGULANMASI-2
- SAİD NURSİ’NİN AİLE MODELİNİN FİRMA AİLESİNE (STAKEHOLDER) UYGULANMASI
- SİRETÜ İMAMU MÜCEDDİD-4
- SİRETÜ İMAMU MÜCEDDİD-3
- RÄ°SALE-Ä° NUR VE MÄ°SYONU-5
- RÄ°SALE-Ä° NUR VE MÄ°SYONU-4
- SİRETÜ İMAMU MÜCEDDİD-1
- SİRETÜ İMAMU MÜCEDDİD-2
- RÄ°SALE-Ä° NUR VE MÄ°SYONU-3
- RÄ°SALE-Ä° NUR VE MÄ°SYONU-2
- RÄ°SALE-Ä° NUR VE MÄ°SYONU-1
- BEDÄ°ÃœZZAMAN VE 'MÃœSPET HAREKET-3
- BEDÄ°ÃœZZAMAN VE 'MÃœSPET HAREKET-2
Araf suresi 164.ayet
"İçlerinden bir topluluk, "Allah'ın helâk edeceği, ya da çetin bir azapla cezalandıracağı bir kavme ne diye nasihat ediyorsunuz" dediği vakit, o uyarıda bulunanlar dediler ki; "Rabbiniz tarafından mazur görülmemiz için, bir de belki günahlardan sakınırla
GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°
Ey Allah'ın Resulü," dedim, "şayet Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?" Şu duayı okumamı söyledi: "Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-afve fa'fu anni. (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet.)
Tirmizi, Da'avat 89,Ravi (r.a.): AiÅŸe
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm Ä°nternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yaptÄ...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARÄ°HTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...