Muhterem Müslümanlar!
Bir Peygamberin peygamberliğini iddia etmesi durumunda kavmine mucize göstermesi gerekir. Bir Peygamber için Mu'cize bir nevi kimlik cüzdanına benzer.
Mucize olgusu Kur'an âyetleriyle sabit olmasına rağmen Mealciler "KUR'AN bize yeter" sloganıyla bunları inkar ederler. Aslında bunların amaçları Kur'an'ın anlaşılması için çaba göstermeleri olmayıp Kur'an'ın kendisini tahrif etmeleridir.

Hz. Salih zamanında Allah'ın emriyle taştan çıkan deve Mucize değil mi?
Hz. Musa'nın eli ay gibi parlar ve elindeki asa dilediği vakit bir ejderha olurdu. Bunlar mucize değil mi? Hz. Davut mübarek elleriyle demiri mum gibi yumuşatıp demirden zırh yapardı. Bu da mucize değil mi? Hz. Süleyman bir mucize olmak üzere kuşların dillerini ve maksatlarını anlardı. Hz. İsa'nın doğumu, yaşantısı ve yaptığı bazı fiilleri mucize değil mi? Kur'an'da da geçen Resulullah'ın miracı ve ayın ikiye ayrılması olayı Mucize olarak kabul edilmez mi?

Cenabı Allah'ın bir Peygamberine doğruluğunu teyit için mucize vermekten aciz mi? Haşa!
Gökyüzünde galaksilerin, gezegen ve yıldızların birbirine çarpmadan kendilerine tahsis edilen yörüngelerde dolaşmalarına kadir olan Zat-ı Mutlak mucizeyi yaratamaz mı?

Mucizeyi inkar eden zavallılar haberleri olmadan Allah'ın kudretini sınırlandırmazlar mı?
Doğrusu mucizeleri inkar etmeye ve başka şekillerde yorumlamaya hiç ihtiyaç yoktur.
Allahın mutlak kudretini bildiği halde Mucizeyi inkar edenlere yazıklar olsun.
Allah'ın selamı, bereketi ve rahmeti üzerinize olsun.
Kardeşiniz Molla Musa Celali