Osmanlı medreselerinde şiir vezninde yazılan sarf, nahiv, mantık, usûl ve akaid kitabları gibi pek çok kitab ders olarak okutulur ve ezberlenirdi. Hatta hocalarımız bize şiir vezninde lugat bile ezberletmişlerdi. Kitabların şiir vezninde yazılmasının önemli sebeblerinin birisi de ezberlenmesi ve kolay kolay unutulmamasıdır. Şahsen ben 48 yıl evvel ezberlediğim şiirlerin tamamını unutmadan okuyabiliyorum.

Şiirlerin diğer bir özelliği ise, 

إن بعض البيان لسحر

"Şüphesiz sözlerin bir kısmı sihir gibidir" hadis-i şerifinin mûcibince, muhatabını tesiri altına alması, nesir (düz) yazıdan daha fazla etkilemesidir.

Muhterem üstadım Prof. Dr. Niyazi Beki hocamın "El Münebbihat' ismiyle müsemma eserini mütalaa etme imkanı buldum. Gerçekten de, kalbinin derinliklerinden ağlayarak dökülen damlalarla ıslandım.

Tevhid'i, Rasûlullah'ı (S.A.V), İman-İslam ve Risaleleri resmeden satırların bazen göle döndüğüne, bazen de bahr-ı umman olup çağladığına şâhit oldum.

Bu güzel eseri kaleme alan Niyazi hocamı tebrik ediyor ve böyle bir eserí bizlere kazandırdığı için kendisine teşekkür ediyorum.

Ali Haydar Çetintürk