MEHMED KIRKINCI HOCAMIZIN CUMHURBAŞKANIMIZA VERDİĞİ İBRETLİ MESEL

Suffa Vakfı başkanı Mustafa Karaman bey anlatıyor: "Cumhurbaşkanımız büyükşehir belediye başkanı iken Süleymaniye Suffa Vakfı merkezinde hocamla bir görüşmesi oldu. Tayyip bey görüşmeyi arzu etmişti. O zaman da rahmetli Erbakan başbakan. Salonumuzu hazırladık. 20-25 kişilik bir heyet ile geldiler. Çok güzel bir muhabbet havası oluştu.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2023-05-02 14:47:06

Suffa Vakfı başkanı Mustafa Karaman bey anlatıyor: "Cumhurbaşkanımız büyükşehir belediye başkanı iken Süleymaniye Suffa Vakfı merkezinde hocamla bir görüşmesi oldu. Tayyip bey görüşmeyi arzu etmişti. O zaman da rahmetli Erbakan başbakan. Salonumuzu hazırladık. 20-25 kişilik bir heyet ile geldiler. Çok güzel bir muhabbet havası oluştu. Değişik konulardan mevzular oldu. Tayyib bey; "Hocam, bana bir tavsiyeniz var mı" dedi. "Var Tayyib bey" dedi hocam ve devamla; "İstanbul'u idare eden Türkiye'yi idare eder. Cenab-ı Hak sana o günü, o zamanı, o nimeti nasip ederse, Turgut Özal gibi davran. Herkesi kucakla. Hangi menşeden, hangi partiden gelirsen gel, ama o gün geldiğinde tüm Türkiyeyi kucakla" dedi. Hani merhum Özal'ın dört eğilimi vardı ya, onu tavsiye etti.

"İkincisi" dedi, "muvaffak olabilmek için, düşmanlarını azalt. Hasımlarının hepsini karşına cephe olarak koyma. Kademe kademe git."

 Cumhurbaşkanımız; "nasıl yani hocam" dedi. Hocam; "bunu uzatmayayım, sana bir misalle arz edeyim. Ben eski kitaplarda, hayvanların kendi aralarında konuşmalarından eski İran padişahlarının çok istifade ettiklerini bildiğim için, o tip eserleri çok karıştırdım, kurcaladım. Çok güzel temsiller, hikayeler var. Sana bu hususta birini nakledeyim" dedi.

"Horozun biri bir ağacın başında tünemiş, imsak vakti. Aşağıda da bir tilki var. Tilki bekliyor ki, horoz aşağı insin de, o da onu yesin. Bakıyor ki horoz inmeyecek. Diyor ki; "Horoz kardeş, o güzel sesinle bir ezan-ı Muhammedi oku. Sabah vakti yakın. Sen imam, ben müezzin şurada cemaatle namazımızı kılalım, sevabını alalım."

Tilki bu teklifi yapınca horoz tabii uyanık. Tilkinin kendisini namaz bahanesi ile yiyeceğini biliyor. Ağaçtan bakıyor ki ileriden gelenler var. "Tilki kardeş, cemaatin sayısı artsa, sevabı da artar mı" diyor. "Tabii" diyor Tilki; "ne kadar cemaat, o kadar sevab." Horoz da; "İleriden iki tane tazı ile bir avcı geliyor. Onları da davet et, ben ezanı okuyorum" diyor. Tilki bakıyor ki hakikaten geliyorlar, "yok horoz efendi, benim abdestim sıkıştı, müsaade et, ben bir abdest alıp geleyim" diyor, kaçıp gidiyor.

Hocam bu hikayeyi anlattıktan sonra dedi ki; "Tayyib bey, hasımlarınla mücadele ederken tazılarla avcıları da yanına al ki, gücün, kuvvetin artsın." Yani sen de bir blok oluştur. İçte ve dışta hasımlarınla mücadeleyi kademe kademe yap, sağını solunu da güçlendir anlamında bir tavsiyesi oldu.

Tayyib beyin o kadar hoşuna gitti ki, "hocam, ben bunu hafızama kaydettim" dedi.

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DÄ°ÄžER YAZILAR

Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Rabbin kullara (zerre kadar) zulmedici değildir.

Fussilet, 46

GÃœNÃœN HADÄ°SÄ°

"Kim bir oruçluya iftar verirse, oruçlunun sevabından hiçbir şey eksilmeksizin, oruçlunun sevabı gibi sevap alır."

Tirmizî.

TARÄ°HTE BU HAFTA

*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SÄ°TE HARÄ°TASI