Bu yazıda Muhammed Mustafa'nın (sallallahu aleyhi ve sellem) son Peygamber, Kur'an'ın da iman edilmesi gereken son vahiy olduğuna dair farklı bir delile yer vermek istiyorum. Bahsedeceğimiz delil, bu konuda akıl ve insaf erbabını iknâya kafi geldiği gibi kasıt ve garazla hareket edenleri de ilzam edici bir özelliktedir inşallah:

Kur'an birçok vesileyle mü'minlerin iman etmesi gereken vahyi/inzali anlatırken onların son Peygamber'e ve ondan önce indirilenlere inandıklarını ifade etmekle yetinmektedir:

والَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ

"[o müminler] Sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler ve âhirete de onlar kesin olarak inanırlar." (Bakara; 2/4) Mü'minler için "sana ve senden önce indirilene inanırlar" vasfı birçok ayette zikredilmektedir.

Bundan ayrı olarak Kur'an, kendisinden önceki kitapları ve vahiyleri tasdik edici olduğunu ısrarla vurgular, ancak hiçbir yerde kendisinden sonra gelecek bir vahiyden ya da peygamberden söz etmez:

وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِّمَا بَيْنَ يَدَيْهِ مِنَ الْكِتَابِ وَمُهَيْمِناً

عَلَيْهِ

"(Resulüm!) Sana da kendisinden önceki kitapları tasdik edici ve onları denetleyici olarak bu kitabı hak ile indirdik." (Maide; 5/48)

Şayet Hz. Peygamber'den (sallallahu aleyhi ve sellem) sonra başka bir peygamber gelecek olsaydı "iman edilmesi gereken vahiyler"in anlatıldığı bağlamlarda önceki vahiylere imandan söz edildiği gibi sonradan gelecek olan peygambere/vahye imandan da söz edilirdi. Nitekim Peygamberimizden (sallallahu aleyhi ve sellem) bir önceki peygamber olan Hz. İsa, kendisinden önceki Tevrat'ı tasdik edici olarak gönderildiğini belirttikten hemen sonra, kendisinden sonra gelecek ve ismi Ahmed olan Peygamberimizi (sallallahu aleyhi ve sellem) müjdeleyici olduğunu belirtmiştir:

وَإِذْ قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ إِنِّي رَسُولُ اللَّهِ إِلَيْكُم مُّصَدِّقاً

لِّمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرَاةِ وَمُبَشِّراً بِرَسُولٍ يَأْتِي مِن بَعْدِي اسْمُهُ أَحْمَدُ ٌ

"Meryem oğlu Îsâ da şöyle demişti: "Ey İsrâiloğulları! Bilin ki benden önceki Tevrat'ı doğrulamak ve benden sonra gelecek Ahmed isimli elçiyi müjdelemek üzere size Allah tarafından gönderilmiş elçiyim." (Saf; 61/6)

Görüldüğü gibi Hz. İsa, kendisinden önceki vahyi tasdik ettiği gibi kendisinden sonraki vahyi ve vahiy sahibini de müjdeliyor. Bundan hareketle diyebiliriz ki: Şayet Hz. Peygamberden sonra gelecek bir peygamber ve iman edilecek bir vahiy olsaydı bu durum, Hz. Peygamber (s.a.v) tarafından bildirilir ve Kur'an'da açıkça belirtilirdi.

Kendisinden sonra gelecek Peygamberin bildirilmesi konusu sadece Hz. İsa'ya ve İncil'e münhasır değil. Benzer bir durum Tevrat'ta da mevcuttur. Fetih Sûresinin son ayetinde Hz. Muhammed'in (s.a.v) ashabının vasıflarının Tevrat ve İncil'de belirtildiği ifade edilmektedir. Bu durum Hz. Peygamber'in bi'setinin Tevrat ve İncilde yer aldığı manasına gelmektedir. Nitekim böyle bir hakikatten dolayı tarihte ve günümüzde "Tevrat ve İncilde Hz. Muhammed" temalı birçok eser telif edilmiştir. Hz. Muhammed Mustafa'dan (sallallahu aleyhi ve sellem) sonra bir Peygamber gelmiş olsaydı aynı şekilde bunun Kur'an'da açıkça yer alması gerekirdi. Ancak böyle bir şey Kur'an'da yer almamış sadece Hz. Muhammed'e ve ondan önce gelen vahye imandan söz edilmiştir.

Bunun ötesinde Hz. Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve sellem) son peygamber olduğu bildirilmiştir.

مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيماً

"Muhammed sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir, fakat o Allah'ın rasûlü ve nebilerin sonuncusudur (hâtemidir). Allah her şeyi bilmektedir." (Ahzab; 33/40)