NURDAN VECİZELER-2
“O Zât, (asm) ubudiyet-i küllîye cihetiyle kesret tabakatının dergâh-ı İlahiye elçisi olduğu gibi, kurbiyet ve risalet cihetiyle dergâh-ı İlahînin kesret tabakatına memurudur.” İzah: Şehadet, abduhu, ve resuluhu, hem bizim hem Allah’ın elçisi... Padişaha elçi gideceği zaman en yetkin kişi gönderilir.
"O Zât, (asm) ubudiyet-i küllîye cihetiyle kesret tabakatının dergâh-ı İlahiye elçisi olduğu gibi, kurbiyet ve risalet cihetiyle dergâh-ı İlahînin kesret tabakatına memurudur."
İzah: Şehadet, abduhu, ve resuluhu, hem bizim hem Allah'ın elçisi... Padişaha elçi gideceği zaman en yetkin kişi gönderilir.
Ubudiyet (hal) fakr naks... Bunu bilmek kulluk, ibadet işini netice veriyor.
Külli ubudiyet, "biz ancak sana ibadet ederiz, külliyet var ben yok, cüzi fert, külli cemaat… bulunduğum cami, tüm müslümanlar, geçmiş müminler, vezaifi eşya yapan tüm mahlukatı, mazi müstakbel hepsini birden düşünmek külli, ve bu bir ubudiyet-i külli oluyor.
Hz. Peygamberin Kur'an'ın bir tek ayetinden aldığı feyz, diğer bir peygamberin umum feyzi kadar olabilir, elbette bizim Allah katındaki elçimiz, böyle külli bir şuura, niyete donanıma sahip biri olabilir.
Bize bizden, şah damarımızdan daha yakın olan Allah'a yakınlaşmak, marifet, muhabbet, en çok sevme en çok korkma… cihetlerinden yakınlık…
İnsan güneşe karşı yaklaşsa ama yanmasa, hem ışığı, hem ısısı artar. Işık muhabbet, ısı mehafet, resul ve kurbiyet bu.
Kamil iman kamil takva, kamil kulluk…Kurbiyet...
Risalet ise, bize Allah'ı tanıttırıyor… Allah kimdir sorusunun cevabını veren resul.
"Hakiki adalet ister ki, Şu küçücük insanın küçüklüğü nispetinde değil belki cinayetinin büyüklüğü, mahiyetinin ehemmiyeti ve vazifesinin azameti nispetinde mükâfat ve mücazât görmesi"
İzah: İnsan maddeten küçük. Uçaktan bakınca şehir küçük, uzaya çıkınca dünya küçük mavi soluk bir nokta, sermaye büyük olunca kar da zarar da büyük olur. Simit satan adam iflas edince, 1000 tl kaybeder. Bir holding batınca, zarar fevkalade…
İnsanın sermayesi gayet büyük. Tetik çekmek 1 saniye, ceza binlerce yıl. Mükafat da böyle; Cuma, kadir gecesi, vs hazine-i şahaneden çok büyük ikramlar var.
"Zira küfür, çendan bir seyyiedir. Fakat bütün kâinatı kıymetsizlikle ve abesiyetle tahkir ve delâil-i vahdâniyeti gösteren bütün mevcudatı tekzip ve bütün tecelliyât-ı esmâyı tezyif olduğundan, bütün kâinat ve mevcudat ve esmâ-i İlâhiye namına, Cenâb-ı Hak kâfirden şedit şikâyet ve dehşetli tehdidat etmek ayn-ı hikmettir ve ebedî azap vermek ayn-ı adalettir".
İzah: Kainat insanı seviyor. "Semâvât ve arz, ehl-i imanın ölmesiyle ağlarlar." Zira, ehl-i iman ise, çünkü semâvât ve arzın vazifelerini bilir. Hakikî hakikatlerini tasdik ediyor. Ve onların ifade ettikleri mânâları iman ile anlıyor. "Ne kadar güzel yapılmışlar, ne kadar güzel hizmet ediyorlar" diyor. Ve onlara lâyık kıymeti veriyor ve ihtiram ediyor. Cenâb-ı Hak hesabına onlara ve onlar âyine oldukları esmâya muhabbet ediyor. İşte, bu sır içindir ki, semâvât ve zemin, ağlar gibi ehl-i imanın zevâline mahzun oluyorlar.
Kainat isimlerin tecellisi, esma tecellisi ortadan kalkınca, direkt olarak izzet sahibi Allah ortaya çıkar. Muhtara hakaret başka, başkana hakaret başka.
Terzil, insanlık mahiyetini aşağı dereceye düşürüyor.
"Dünya bir mezraadır. Mahşer ise bir beyderdir, harmandır. Cennet, Cehennem ise birer mahzendir."
İzah: Dünyada biz zaman ekiyoruz, Çünkü Kayyûm-u Bâkî olan Zât-ı Zülcelâle verilen ve Onun yolunda sarf edilen şu ömr-ü zâil, bâkîye inkılâb eder, bâkî meyveler verir. O vakit ömür dakikaları, adeta tohumlar, çekirdekler hükmünde, zahiren fena bulur, çürür; fakat âlem-i bekàda saadet çiçekleri açarlar ve sünbüllenirler ve âlem-i berzahta ziyâdâr, mûnis birer manzara olurlar.
İnsan hayatı boyunca devamlı ekiyor… görmek, baktık mı helale, kainata vs, cennet meyvesi ortaya çıkar,
Dinlemek, akletmek, müsbete kanalize edersen her şey güzel … neticeler cennet.
Her his ve duygumuzu bir ömür ekiyoruz ve ahirette bunların iyi yada kötü mahsulatı olacak. Öyle şeyler ekmeliyiz ki, cennet meyvesi versin.
Boş konuşmak asfalta tohum ekmek gibidir. Güzel toprağa güzel şeyler ekmek lazım.
Tarla, 1 ciheti ekme yeri, 2 tarlada çalışanın gözü köydedir, ne zaman işi bitirip geri döneceğim. Tarlada ziyafet olmaz. Ekmek peynir yoğurt. Dünyanın bütün nimetleri ekmek peynir mesabesinde…
"Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyân, bütün kâinattaki âdiyât nâmiyle yâd olunan, hârikulâde ve birer mu'cize-i kudret olan mevcudât üstündeki âdet ve ülfet perdesini keskin beyânâtıyla yırtıp,.. Tükenmez bir hazîne-i ulûm açar."
İzah: Dünyanın dönmesi muhteşem, güneşin doğup batması hepsi birer mucize işler iken, o kadar sessiz sakin cereyan ediyor ki , Kur'an bunlara dikkat çekiyor, "deveye bakmazlar mı," Arap devamlı deve ile beraber … onu görmek başka, ona düşünerek bakmak ( nazar) başka, deve, arı, yağmur vs bütün bunları iyi incelemek lazım.
Anne rahmindeki safhalar… hanım çocuk yaptı, hanım onun resmini yapamaz, sen şu kadar alyuvar yapamıyorsan çocuk da yapamazsın.
-devam edecek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
NURDAN VECİZELER-15
“Kader, ilmin bir nev’idir ki, herşeyin mânevî ve mahsus kalıbı hükmünde bir miktar tayin
NURDAN VECİZELER-14
Ey insan! Şu kâinattan maksad-ı a'lâ; tezahür-ü rububiyete karşı, ubudiyet-i külliye-i insa
NURDAN VECİZELER-13
İnsan, nur-u iman ile âlâ-yı illiyyîne çıkar, Cennete lâyık bir kıymet alır. Ve zulmet-i
NURDAN VECİZELER-12
| Tabiat Dedikleri “Tabiat, âlem-i şehadet denilen cesed-i hilkatin anâsır ve âzâsının ef
NURDAN VECİZELER-11
“İnsanları fikren dalalete atan sebeplerden biri; ülfeti, ilim telakki etmeleridir. Yani me’l
NURDAN VECİZELER-10
Kalbden maksat, sanevberî (çam kozalağı) gibi bir et parçası değildir. Ancak, bir lâtife-i R
NURDAN VECİZELER-9
“Amiriyet ve hâkimiyetin muktezası, rakip kabul etmemektir, iştiraki reddetmektir, müdahaleyi
NURDAN VECİZELER-8
“Hakikaten mümin cennete layık ve kâfir cehenneme muvafık bir mahiyet kesb eder.” İzah: B
NURDAN VECİZELER-7
“İnkılab-ı hakikat olmaz. Nev'-i mutavassıtın silsilesi devam etmez. Tahavvül-ü esnaf, ink
NURDAN VECİZELER-6
“Tevekkül, esbabı bütün bütün reddetmek değildir. Belki esbabı dest-i kudretin perdesi bil
NURDAN VECİZELER-5
Nimet içinde in’âm görünür, Rahmân’ın iltifatı hissedilir. Nimetten in’âma geçsen, M
Sizi topraktan yarattık; oraya döndüreceğiz ve oradan tekrar sizi çıkaracağız.
Tâ Hâ, 55
GÜNÜN HADİSİ
İki kelime vardır ki, Rahman'a sevimli, dilde hafif ve mizanda ağır gelir. Bunlar; "Sûbhanellahi ve bihamdihi, Sûbhanellahil-azim=Yüce Allah'ı hamd ile tesbih ederim, Yüce Allah'ı tenzih ederim." kelimeleridir.
Buhari Tecrid-i Sarih, 2189
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...