HIZIR BEY
İstanbul’un ilk kadısıdır. Eskişehir-Sivrihisar’da doğdu. Sivrihisar’da bir medresede müderris olarak göreve başladı. Rivâyete göre Hızır Bey, Edirne’de 2. Mehmed’in huzurunda yapılan ilmî toplantılardan birinde Mısır veya Suriye’den gelen bir Arap âlimiyle giriştiği tartışmada üstünlük sağlayınca, Pâdişâhın dikkatini çekmiş,
İstanbul'un ilk kadısıdır. Eskişehir-Sivrihisar'da doğdu. Sivrihisar'da bir medresede müderris olarak göreve başladı. Rivâyete göre Hızır Bey, Edirne'de 2. Mehmed'in huzurunda yapılan ilmî toplantılardan birinde Mısır veya Suriye'den gelen bir Arap âlimiyle giriştiği tartışmada üstünlük sağlayınca, Pâdişâhın dikkatini çekmiş, bu durumdan memnun olan Pâdişah, sırtın dan kürkünü çıkarıp kendisine giy dirmiş ve onu Bursa'daki Çelebi Mehmed (Sultâniye) Medresesi'ne müderris tâyin etmiştir. Hocazâde Muslihiddin Bey de bu sırada Hızır Bey'den ders almıştır. Fâtih Sultan Mehmed, fetihten hemen sonra Hızır Bey'i İstanbul'a kadı olarak tâyin etti.
Bu görevde iken genç sayılabilecek bir yaşta vefât etti. İstanbul'un Kadıköy ilçesinin adı, buranın Fâtih Sultan Mehmed tarafından Hızır Bey'e arpalık olarak tahsis edilmesi sebebiyledir. İstanbul Unkapanı'nda onun adını taşıyan bir mahalle ve bir mescidi bulunmaktadır. Mescid, yanındaki hamamın sahibi olan Hacı Kadın'a nisbetle, Hacı Kadın Mescidi olarak da bilinir.
Taassuptan uzak, açık fikirli, ince ruhlu olduğu ve latifeden hoşlandığı belirtilen Hızır Bey için "İkinci İbni Sinâ" denilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın Saraçhâne'deki binası önüne büstü konulmuştur. Hızır Bey'in kabri İstanbul Manifaturacılar Çarşısı bloklarının içerisindedir.
Hızır Bey'in Kabri ve Mescidi-Unkapanı Meşhur rivâyet: Sultan Fâtih, kubbesi Ayasofya'dan daha yüksek bir câmi inşa edilmesini emretmiştir. Rum mimar deprem tehlikesine karşı sütunları keserek daha küçük çapta bir câmi inşa edince bunu kasıtlı bulan Fâtih, mimarın ellerini kestirtir. Mimar, Sultan'ı dava eder. Yapılan muhakemede Fâtih'in ellerinin kesilmesine hükmeden kadı bu Hızır Bey'dir. Daha sonra Hıristiyan mimarın rızası alınarak, ölünceye kadar onun ve çoluk-çocuğunun maişetinin Fâtih tarafından te'min edilmesi diyet olarak kararlaştırılıp Fâtih'in eli kesilmemiştir. Mimar ve aile efradının da daha sonra Müslüman olduğu söylenir.
Ancak Fatih câmiinin mimarının Rum değil, Atik Sinan olduğu bilinmektedir. Muhtelif kaynaklarda Fâtih'in inşa edilen câmiden bir şekilde memnun olmadığı ve Atik Sinan'ı cezalandırdığı kaydedilmiştir. Atik Sinan'ın Fatih, Atik Ali'de kendi yaptırdığı Kumrulu Mescid haziresinde bulunan kabrinin şâhidesinde de "şehid" edildiği yazılıdır.
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
FENÂRİ İSA CÂMİİ
Fenâri İsa Câmii: 2. Bayezid döneminde şehirdeki terkedilmiş Bizans kiliselerinin şenlendiril
ATİK MUSTAFA PAŞA CÂMİİ
Ayvansaray semtindeki bu câmi Koca Mustafa Paşa tarafından câmiye çevrilmiş bir Bizans kilises
KOCA MUSTAFA PAŞA
Enderun’da yetişmiş olup 2. Bayezid’in Şehzâdelik yıllarında onun hizmetine girmiştir. 2.
ATİK ALİ PAŞA
Aslen Saray Bosna’lıdır. Devşirme olarak Enderun’da yetişti. Hadım lakabıyla da tanınan A
GÜLBAHAR HÂTUN
Fâtih’in hanımı ve 2. Bayezid’in annesidir. Hayatı hakkında kaynaklarda bilgi bulunmamaktad
BEYAZIT CÂMİİ VE KÜLLİYESİ
Beyazıt Câmii, Bizans devrinin en büyük meydanının (forum) bir köşesinde inşa ettirilmişti
SULTAN 2. BAYEZİD (1481-1512)
1448’de Dimetoka’da doğdu. Fâtih Sultan Mehmed’in Gülbahar Hâtun’dan doğan büyük oğl
BÜYÜK ÇARŞI
İki bedestenin çevresinde meydana gelen ticaret merkezidir. Halk arasında Kapalı Çarşı olarak
HOCAZÂDE MUSLUHİDDİN
Babası Bursa tüccarlarından olup, o devirde ticaretle uğraşanlar “hoca” unvanıyla anıldı
- MUSLİHUDDİN MUSTAFA (ŞEYH VEFÂ-Ö. 1491)
- MOLLA GÜRANİ VE MOLLA HÜSREV
- RUM MEHMED PAŞA (Ö. 1474 )
- HAS MURAT PAŞA CAMİİ
- MOLLA GÜRANİ CAMİİ
- KALENDERHANE CAMİİ
- AYASOFYA CAMİİ
- FATİH CAMİİ VE KÜLLİYESİ
- GEDİK AHMET PAŞA
- MAHMUD PAŞA KÜLLİYESİ
- EYÜP SULTAN KÜLLİYESİ
- MAHMUD PAŞA
- ZAĞANOS PAŞA
- ÇANDARLI HALİL PAŞA
- FÂTİH SULTAN MEHMED
- TAKDİM
De ki: "Herkes kendi yapısına uygun işler görür. Rabbiniz, en doğru yolda olanı daha iyi bilir."
İsra, 84
GÜNÜN HADİSİ
İki müslüman birbiriyle karşılaşıp da el sıkışılarsa, ayrılmazdan evvel günahları bağışlanır.
(Riyazü's-Salihin)
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...