ÖLENLER EŞİT DEĞİLDİRLER

İnsanların ölüme negatif düşüncelerle bakmalarındaki sıkıntılardan biri de şudur ki, onun hakkında konuşanlardan bazıları müminin ve kâfirin alacakları karşılık hakkında konuşurken farkı göstermiyorlar ve ondan dolayı bu ölüm düşüncesi karanlıklar halinde zihinlerde kalıyor.


Ahmet İzz

AH_f7ezzx2007@gmail.com

2024-05-02 10:59:57

İnsanların ölüme negatif düşüncelerle bakmalarındaki sıkıntılardan biri de şudur ki, onun hakkında konuşanlardan bazıları müminin ve kâfirin alacakları karşılık hakkında konuşurken farkı göstermiyorlar ve ondan dolayı bu ölüm düşüncesi karanlıklar halinde zihinlerde kalıyor.

Allah'a iman, kitaplarına, peygamberlerine, meleklerine ve ahiret gününe iman eden bir kimse kâfir olanla bir olur mu ya da eşit olur mu?

Cenab-ı Allah'ın kitabında, çeşitli yerlerde müminler, dünya, ölüm esnası ve kıyamet günü hakkında izahlar buluruz;

أَفَمَن كَانَ مُؤْمِنًا كَمَن كَانَ فَاسِقًا ۚ لَّا يَسْتَوُونَ

"Öyle ya, mümin olan, yoldan çıkmış kimse gibi midir? Bunlar elbette bir olamazlar."(Secde: 32/18)

أَمْ حَسِبَ الَّذِينَ اجْتَرَحُوا السَّيِّئَاتِ أَن نَّجْعَلَهُمْ كَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَوَاءً مَّحْيَاهُمْ وَمَمَاتُهُمْ ۚ سَاءَ مَا يَحْكُمُونَ

"Allah, gökleri ve yeri yerli yerince yaratmıştır. Böylece herkes kazancına göre karşılık görür. Onlara haksızlık edilmez."

Ve Kur'an-ı Kerim kâfirlerin ölümünü şöyle anlatır;

وَلَوْ تَرَىٰ إِذْ يَتَوَفَّى الَّذِينَ كَفَرُوا ۙ الْمَلَائِكَةُ يَضْرِبُونَ وُجُوهَهُمْ وَأَدْبَارَهُمْ وَذُوقُوا عَذَابَ الْحَرِيقِ

"Melekler yüzlerine ve arkalarına vurarak ve "Tadın yakıcı cehennem azabını" (diyerek) o kâfirlerin canlarını alırken onları bir görseydin!"(Enfal: 8/50)

Müminlerin ölürken ki halleri ise şöyle anlatılır;

الَّذِينَ تَتَوَفَّاهُمُ الْمَلَائِكَةُ طَيِّبِينَ ۙ يَقُولُونَ سَلَامٌ عَلَيْكُمُ ادْخُلُوا الْجَنَّةَ بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

" Onlar,) meleklerin, "Size selâm olsun. Yapmış olduğunuz (iyi) işlere karşılık cennete girin" diyerek tertemiz olarak canlarını aldıkları kimselerdir."(Nahl: 16/32)

O halde, ölümden konuşmak istediğimizde, ölümün hakikatı dinleyiciye ve konuşana belli olmalıdır. Ölenler eşit değildirler, onların durumları yolculukların durumu gibidir. Yürüyerek yolculuk yapanın hali ile araba ile otobüsle ya da uçakla yolculuk yapan durumu aynı değildir.

Her yolcu için farklı bir vasıta vardır. Her birinin karşılama durağı aynı değildir. Gittikleri menzillerde bazıları için büyük ziyaretçi salonunda coşkulu bir karşılama vardır. Bazıları için orada eşyalarını ve sefer çantalarını ondan alan ve kendisini en güzel otellerde istikbal eden birisi bulunur. Büyük bir yetkiliyse bazı saraylarda misafir olur. Dünya yolculuklarında durum böyledir.

Bu meseller ölüm köprüsünden geçip âlem-i berzaha giden ahiret yolcuları için verilmiştir. Onlar her biri için de Allah'ın katındaki durumlarına münasib mertebeleri vardır. Onların Allah katındaki konumları da imanları ve salih amelleriyle irtibatlıdır.

Ölüler için bu muhtelif halleri en güzel ve en açık bir şekilde tabir edenlerden birisi de tabiin âlimlerinden Ebu Hazim El-Areci rahimehullahtır. Halife Süleyman bin Abdülmelik ile görüşmesinde Süleyman ona insanlarının dillerinde çokça gezen sorulardan birisini sordu: "Ya Ebu Hazım! Biz ölümden ne için hoşlanmıyoruz?"

Ebu Hazım'dan ki -kendisi hakikatları idrak etmiş ve sebepler kendisine inkişaf etmişti- hikmetli bir cevap verdi: "Çünkü siz ahiretinizi harap ettiniz ve dünyanızı mamur kıldınız, bundan dolayı ümrandan haraba gitmekten hoşlanmıyorsunuz."

Şunu sorabiliriz ve söyleyebiliriz: "kim ölümden hoşlanmaz?"

 Dünyanın müminin zindanı, kâfirin cenneti olduğunu bilen birisi için ölüm hoşlanılmayan bir şey olur mu?

 Ahiretin dünyadan daha hayırlı ve baki olduğunu bilen birisi için ölüm sevimsiz olur mu?

 Amel-i salih ile rızıklanmış ve rahim, gafur ve kerim bir rabbiyle karşılaşacağını bilen birisi için ölüm sevimsiz olur mu?

 Ölümden hoşlanmayan kimseye gelince, o dünya hayatına razı olmuş ve ona alabildiğine dalmıştır. Ahiret onun yanında bir zan, bir hayal, bir evham ve sabit olmayan bir hakikattir.

Şimdi de bilge adam Ebu Hazim'in ölümle ilgili diğer sözlerine bakalım, bu sözler, insanın öldüğünde başına neler geldiğini ve müminin ve kâfirin durum farkını ilim ve iman ışığıyla ortaya koymaktadır.

Süleyman şöyle dedi: "yarın Allah huzuruna yarış nasıl olacak?"

 Ebu Hazim dedi ki: "güzel insanların gelişi, ailelerinden uzak kalan yolcuların ailelerine dönüşü gibi, kötü insanların gelişi de, efendisine nankörlük yaparak kaçan ve yakalanarak geri gönderilen insanların yolculukları gibi." Az bir söz, fakat beliğ ve ahiret yolcularının halinin keşfi bir sözdür bu..

 Onlar ki durumlarına göre orada karşılanırlar. Uzun bir ayrılıktan sonra ailesine dönen ve sıcak bir karşılama ile karşılanan biri ile efendisinden kaçan ve onun hapsine geri döndürülen bir kölenin durumu eşit midir?

İnsanlar dünya hayatından eşit olmadıkları gibi ölümlerinde de aynı seviyede olmazlar. İnsan yaşadığı hâl üzere ölür ve öldüğü hâl üzere dirilir.

Kaynak

Dr. Memun Frez Cerrar

El Mevtü Bevvabetü'l Hulud

Tercüme: Ahmed İzz

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

BEDİÜZZAMAN HAKKINDA ÖN-YARGI SEBEBİ OLAN İKİ MESELE

BEDİÜZZAMAN HAKKINDA ÖN-YARGI SEBEBİ OLAN İKİ MESELE

-Bediüzzaman Ne Demek?- -Yazdı mı? Yazdırıldı mı?-

Sadık Tanrıkulu(Dr.)

Sadık Tanrıkulu(Dr.)

sadiktanrikulu@hotmail.com

BİR TERCÜME CİNAYETİ ÖRNEĞİ; ASIM BİN SABİT

BİR TERCÜME CİNAYETİ ÖRNEĞİ; ASIM BİN SABİT

Her mütercim bir katildir, kahve bile fincana dökülürken taşar” sözünü çoğumuz duymuşuz

ALLAH RASULÜ HAKKINDA ÖZ BİLGİ

ALLAH RASULÜ HAKKINDA ÖZ BİLGİ

Annem, babam ona feda olsun. O, zamanen, şanca, cemâlen ve kemâlen Peygamberlerin hâtemidir. Onl

KIRKINCI HOCAEFENDİ’NİN ESERLERİNİN YENİ BASKISI TAMAMLANDI

KIRKINCI HOCAEFENDİ’NİN ESERLERİNİN YENİ BASKISI TAMAMLANDI

Ülkemizin mühim âlimlerinden olan merhum Mehmed Kırkıncı Hoca Efendinin tüm eserlerinin yer a

AKSA TUFANI BASKINININ BIRKAÇ NEDENİ

AKSA TUFANI BASKINININ BIRKAÇ NEDENİ

Hamas açısından Aksa Tufanı baskınının meşrulaştırıcı yönleri tartışılmaz bir gerçe

BU ÇOCUK DEĞİL, SANKİ BABAN

BU ÇOCUK DEĞİL, SANKİ BABAN

Bir defasında Mirza Mazhar Can-ı Cânan (ö.1195/1781) hazretleri bir müridine şöyle demişti:

TEŞRİK TEKBİRLERİ

TEŞRİK TEKBİRLERİ

Teşrik tekbirlerinin ve ihlas suresinin Arefe gününde 1000 defa okunmasının bazı hikmetleri:

NURDAN VECİZELER-14

NURDAN VECİZELER-14

Ey insan! Şu kâinattan maksad-ı a'lâ; tezahür-ü rububiyete karşı, ubudiyet-i külliye-i insa

KUR’AN’I TAHRİFTEN SONRA BİR DE TASHİH ETME-DEĞİŞTİRME TALEBİ

KUR’AN’I TAHRİFTEN SONRA BİR DE TASHİH ETME-DEĞİŞTİRME TALEBİ

Günümüzde bazı yazarlar ve akademisyenler Kur’an’ı Kerim’in bazı âyetlerinin akla ve ç

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-33

SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-33

Maide: 41: Berâ b. Âzib'ten rivayet edildiğine göre, tahmim(Zina eden kimseye liflerden örül

Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın; Allah'tan başka size gökten ve yerden rızık verecek bir yaratıcı var mı? O'ndan başka tanrı yoktur. Nasıl oluyor da (tevhidden küfre) çevriliyorsunuz!

Fatır, 3

GÜNÜN HADİSİ

"Nerede olursan ol, Allah'tan kork! Kötülüğün ardından onu silecek bir iyilik yap! İnsanlara iyi ahlakla davran!"

Tirmizi

TARİHTE BU HAFTA

*İzmir'in Kurtuluşu. (9 Eylül 1922) *IV.Murad Han Tahta Çıktı(10 Eylül 1623) *REGAİP GECESİ(12 EYLÜL PERŞEMBE) *Sakarya Zaferi(13 Eylül 1921) *Süveyş Kanalının Açılması(15 Eylül 1889)

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI