SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31
Maide: 11: Nadîroğulları, Rasulullah (s.a.v.)'ın başına değirmen taşı atmak ve Rasulullah (s.a.v.) ve Ashabı ile yaptıkları ahdi bozmak istediler. Bunun üzerine Yüce Allah; يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اذْكُرُواْ نِعْمَتَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ هَمَّ قَوْمٌ أَن يَبْسُطُواْ إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ فَكَفَّ أَيْدِيَهُمْ عَنكُمْ “Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti." âyetini indirdi
Maide: 11:
Nadîroğulları, Rasulullah (s.a.v.)'ın başına değirmen taşı atmak ve Rasulullah (s.a.v.) ve Ashabı ile yaptıkları ahdi bozmak istediler. Bunun üzerine Yüce Allah;
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اذْكُرُواْ نِعْمَتَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ هَمَّ قَوْمٌ أَن يَبْسُطُواْ إِلَيْكُمْ أَيْدِيَهُمْ فَكَفَّ أَيْدِيَهُمْ عَنكُمْ
"Ey iman edenler! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah onların ellerini sizden çekmişti." âyetini indirdi.( Muhtasar-ı İbn Kesir, 2/496) Burada "el uzatmak" tabiri, yakalamak ve öldürmekten kinayedir. "Ellerini çekmek" ise, engellemek ve durdurmaktan kinayedir.
*Maide: 12;
* وَلَقَدْ أَخَذَ اللّهُ مِيثَاقَ بَنِي إِسْرَائِيلَ وَبَعَثْنَا مِنهُمُ اثْنَيْ عَشَرَ نَقِيباً
"Andolsun ki Allah, îsrailoğullarından söz almıştı. İçlerinden on iki de başkan(nakib) göndermiştik""
Nakîb, topluluğun büyüğü ve onların işlerini yürüten kimse demektir. Zemahşerî şöyle der: "İsrail oğulları, Firavun'un helak olmasından sonra Mısır'da yerleşince, Allah onlara Suriye bölgesindeki "Eriha"ya gitmelerini emretti. Bu bölgede zorba Ken'anlılar yaşıyordu.
Allah İsrail oğullarına: "Eriha'yı sizin için yerleşecek bir yurt ve karargâh olarak yazdım. Orada bulunanlara karşı cihat edin. Şüphesiz ben sizin yardımcınızım!" buyurdu ve Mûsâ (a.s)'ya her kabileden bir başkan seçmesini emretti. Bunun üzerine Hz. Mûsâ (a.s) başkanları seçti ve onlarla birlikte yola çıktı. Ken'an topraklarına yaklaştıklarında Hz. Mûsâ (a.s) onları Ken'anlılar hakkında gizlice haber toplamaya gönderdi. Başkanlar orada iri cüsseli, güçlü kuvvetli insanlardan bir topluluk gördüler ve korkup geri döndüler. Gelir gelmez de kavimlerine anlattılar. Hâlbuki Mûsâ (a.s) onlara gördüklerini söylemeyi yasaklamıştı. Fakat nakîpler sözlerinde durmadılar ve gördüklerini kavimlerine anlattılar. Ancak onlardan ikisi sözlerinde durdu ve gördüklerini anlatmadılar.(Keşşaf, 2/478)
Maide: 13:
يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِ
"Onlar kelimelerin yerlerini değiştiriyorlar." İbn Kesir şöyle der: "Allah'ın kitabı Tevrat'ı, indirdiği mânâdan başka bir mânâya yorumlar ve Allah'ın maksadındın başka bir mânâya çekerler. Allah'ın söylemediğini O'na iftira ederler."(Muhtasar-ı İbn Kesir, 2/497)
Maide: 15:
"Ey Ehl-i kitap! Rasulümüz size Kitaptan gizlemekte olduğunuz birçok şeyi açıklamak üzere geldi; birçok kusurunuzu da affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitab geldi."
Teshil yazarı şöyle der: "Bu âyet Hz. Muhammed (s.a.v.)'in peygamberliğinin doğruluğunu gösterir. Çünkü o ümmî olduğu ve Hıristiyanların kitaplarını okumadığı halde, kitaplarında gizlediklerini onlara açıkladı." (et-Teshîl, 2/172)
Maide: 18:
وَقَالَتِ الْيَهُودُ وَالنَّصَارَى نَحْنُ أَبْنَاء اللّهِ وَأَحِبَّاؤُهُ قُلْ فَلِمَ يُعَذِّبُكُم بِذُنُوبِكُم
"Yahudiler ve Hıristiyanlar: "Biz Allah'ın oğulları ve dostlarıyız" dediler. De ki: Öyleyse günahlarınızdan dolayı size niçin azap ediyor?"
Ariflerden biri fakihlerden birine: "Dostun, dostunu cezalandırmayacağını Kur'an'da nerede bulabilirsin?" diye sordu. Fakih sustu, cevap veremedi. Bunun üzerine arif şu âyeti okudu ki: "Allah sizin dostunuzsa, günahlarınızdan dolayı size niçin azap ediyor?" Bu âyette, dostun, dostuna azap etmeyeceğine delil vardır. (Muhtasar-ı İbn Kesir, 2/499)
Maide: 20
"Bir zamanlar Mûsâ, kavmine şöyle demişti: Ey kavmim! Allah'ın size nimetini hatırlayın; zira O. içinizden peygamberler çıkardı ve sizi hükümdarlar kıldı. Âlemlerde hiçbir kimseye vermediğini size verdi."
Beyzâvî şöyle der: "İsrail oğullarına gönderilen peygamberler kadar, hiçbir ümmete peygamber gönderilmemiştir (Beyzâvî, 148) Âlemlerde hiçbir kimseye vermediği çeşitli nimetleri ve ikramları size verdi. Bunlar; denizi yarmak, bulutları gölgelik kılmak, bıldırcın ve kudret helvası indirmek ve benzeri nimetlerdir.
*Maide: 21:
يَا قَوْمِ ادْخُلُوا الأَرْضَ المُقَدَّسَةَ الَّتِي كَتَبَ اللّهُ لَكُمْ
"Ey kavmim, Allah'ın size vatan olarak yazdığı mukaddes toprağa girin." Beyzâvî şöyle der: "Burası Kudüs topraklarıdır. Burası peygamberlerin karargâhı ve mü'minlerin meskeni olduğu için buraya "arz-ı mukaddes" denilmiştir." (Beyzâvî, 148) İçerisinde temiz peygamberler yaşadığı için Kudüs'e, "Mukaddes (temiz) topraklar" ismi verildi. Böylece peygamberler sayesinde temiz ve şerefli oldu. Zarf, mazruf ile güzelleşti.
Allah'ın size yazdığı"ndan maksat, babanız İsrail'in diliyle size vadettiği ve sizin olmasına hükmettiği yer demektir. Zorbalardan korkarak gerisin geriye dönmeyin. Yoksa kaybedersiniz. Teshil yazarı şöyle der: "Rivayet edildiğine göre Hz. Musa kavmine mukaddes topraklara girmelerini emrettiğinde kavmi orada bulunan zorbacılardan korktu ve Mısır'a dönmek istedi.( Teshil, 2/173)
*Maide26:
قَالَ فَإِنَّهَا مُحَرَّمَةٌ عَلَيْهِمْ أَرْبَعِينَ سَنَةً يَتِيهُونَ فِي الأَرْضِ فَلاَ تَأْسَ عَلَى الْقَوْمِ الْفَاسِقِينَ
Allah: "Öyleyse orası onlara kırk yıl yasaklanmıştır: Yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşacaklar. Artık sen, yoldan çıkmış toplum için üzülme" dedi." Teshil yazarı şöyle der: "Rivayet edildiğine göre İsrail oğulları bütün gece yürüyorlardı. Sabaha çıktıklarında kendilerini akşam yola çıktıkları yerde buluyorlardı.(Teshîl, 2/174)
-devam edecek-
Bu yazıya yorum yazın
Bu yazıya gelen yorumlar.
DİĞER YAZILAR
SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-34
Maide: 67: İbn Abbas, Rasulullah (s.a.v.)'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Yüce Allah
SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-33
Maide: 41: Berâ b. Âzib'ten rivayet edildiğine göre, tahmim(Zina eden kimseye liflerden örül
SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-31
Maide: 11: Nadîroğulları, Rasulullah (s.a.v.)'ın başına değirmen taşı atmak ve Rasulullah
SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-27
Nisa: 97: İbn Abbas’ın şöyle dediği rivayet olunur: “Müslümanlardan, İslam’ı hafife a
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-23
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-22
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-21
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-20
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-19
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-18
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-17
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-16
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-15
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-14
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-13
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-12
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-11
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-10
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-9
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-8
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-7
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-6
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-5
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-4
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-3
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-2
- SAFVETÜ’T TEFASİR NOTLARI-1
De ki: "Herkes kendi yapısına uygun işler görür. Rabbiniz, en doğru yolda olanı daha iyi bilir."
İsra, 84
GÜNÜN HADİSİ
"Ümmetimin tamamı affedilmiştir, ancak günahlarını ilan edenler müstesna!"
Buhârî
SON YORUMLAR
- Bütün beytlerin tercümesini gönderebilir misiniz? sitede sadece son birkaç...
- Fıtrat, namaz, tevafuk, sırlar ve tüm bunların sahibi zişanı İlahi kusur...
- Selamünaleyküm İnternette mütalaalı risale i nur dersleri diye arama yapt...
- bu kıymetli yazıdan dolayı ahmed izz kardeşimize teşekkür ederiz çok mani...
- selamün aleyküm Ahmed kardeşimizi tebrik ediyor ve bu faideli tercümelerin...
- Yanında okuyan diğer öğrencileri; Molla Muhammed Kasori Molla Muhammed Era...
- Benim merhum babam Molla İbrahim Azizi de onun yanında icazeti tamamlamıştı...
- Teşekkürler. Sanırım Envar neşriyat idi.Tam hatırlayamıyorum.....
- Çok güzel bir çalışma Rabbım ilminizi arttırsın bu çalışmalarınızı...
- Merhaba, Ben Foliant yayınlarından uğur. Sizinle iletişim kurmak istiyoruz ...
TARİHTE BU HAFTA
*Kanije müdafaası(18 Kasım 1601) *Hz.Fatıma'nın(r.anha) Vefatı(22 Kasım 632) *İstanbul'un Müttefikler Tarafından İşgali(23 Kasım 1918) *Alparslan'ın Şehadeti(24 Kasım 1072) *Öğretmenler Günü(24 Kasım)
ANKET
Sitemizle nasıl tanıştınız?
Yükleniyor...