DAHİLERIN GARİPLİKLERİ

Dünyada tam mânası ile normal bir insan bulmak zordur. En yakın dostlarımızın bile, farkında olmamakla beraber, acayiplikleri, tuhaf huyları vardır.


Salih Okur

nedevideobendi@gmail.com

2024-07-31 20:09:56

-Trevor Holloway, Irish Digest, İrlanda -

Dünyada tam mânası ile normal bir insan bulmak zordur. En yakın dostlarımızın bile, farkında olmamakla beraber, acayiplikleri, tuhaf huyları vardır.

Fakat dahîler söz konusu olduğu zaman, bu gariplikler, çatlaklıklar daha da belirir. Dryden şöyle demişti: "Deliliğe yakındır üstün zekâlılar, Incedir çok onları delilikten ayıran duvarlar."

Fransa'nın en büyük siyasî adami ve kardinali Richelieu, at olduğunu iddia ederek dostlarını şaşkınlığa düşürürdü. Arada sırada at gibi kişner, koşar ve zıplardı. Deli mi idi? Devamlı olarak Richelieu tarafından yenilgiye uğratılan Avrupa siyaset adamları, onu hiç de deli saymıyorlardı.

Meşhur yazar Dr. Johnson'un çok garip huyları vardı. Bunlardan biri yemek esnasında defalarca aynı duayı okuması idi. Yürüyüşe çıktığı zaman ise, bastonu ile bütün demir parmaklıkları sayardı. Şaşırdığı zaman geri dönüp baştansaymaya başlardı. Başka bir garipliği ise odalara, evlere hep aynın ayağını atarak girmesi idi.

Rus yazarı Tolstoy, kuş gibi u- teçabileceğine kendini inandırmıştı. Bu inancı o kadar kuvvetli idi ki, bir gün iki katlı bir evin penceresinden, kollarını çırparak atladı. Bir çiçek tarhına düşmesi onu ölümden kurtarmıştı.

Dünyanın en büyük matematikçilerinden biri olan Sir Isaac Newton, Mukaddes Kitabı tekrar tekrar okuyup inceleyerek, Dünyanın yaratıldığı günü tam olarak tespit edebileceğini umuyor, bu işin matematik çalışmalarından çok daha fazla önemli olduğunu iddia ediyordu.

Müzisyenlerin gariplikleri daha fazladır. Mozart arkasında durup, marşını bestelemesi için onu zorlayan, esrarengiz bir ruhtan bahsedip dururdu. Sinekler Chopin'i öfkeden çılgına çevirirdi. Beethoven soğuk su ile yıkanır, her tarafa sıçratırdı.

Büyük Amerikalı Benjamin Franklyn, soğuğun sıhhate iyi geldiğine inanırdı. En soğuk günlerde bile, sabah çırılçıplak on defa odanın içinde dolaşmayı ihmal etmezdi. Gece fazla ısınmamak için ise, dört yatak kullanır, devamlı yer değiştirip dururdu.

Hayal ettikleri tehlikelerden dolayı korkulu dakikalar yaşayan büyük adamlar çoktur. Edgar Allan Poe kocaman böceklerin kendisine hücum edeceğinden korkar, dehşet içinde yaşardı.

«Bir kilise mezarlığında yazılan Mersiye» adlı şiirin yazarı Thomas Gray, yangından, daha doğrusu canlı olarak yanmaktan korkardı. Peterhouse Lisesinde okurken sınıf arkadaşları bu korkusunu sezdikleri zaman, ona bir oyun oynamaktan geri kalmamışlardı. Odası altına bir kova su yerleştirdikten sonra, yangın işareti vermişlerdi. Genç şair korkudan iple pencereden inmiş ve kendisini su kovasının içinde bulmuştu.

Gerek Coleridge, gerekse De Quincy esrar içerdi. Bu iki büyük adamın eşleri kocalarının garip davranışları ile, yerin dibine battıkları çok olmuştur.

İki büyük yazar Montaigne ve Byron, bâtıl itikatların esirleri idi. Rüya ve kehanetlere çok önem ve-rirlerdi. Montaigne cuma günleri asla kalemi eline almadığı gibi, 13 rakamından da ödü kopardı.

17. Yüz Yılın şairi ve St. Paul okulunun müdürü John Donne, hayatın kısalığını hatırlamak için odasında devamlı bir tabut bulundururdu. Hatta her gece bir kaç dakika, bu tabutun içine yatmaktan da geri kalmazdı.

Yazarların çoğu da gariplikleri ile ün salmışlardır. 18. ci Yüzyılın Fransız yazarı Balzac, gündüzleri bile mum yakmadan çalışmazdı. A.J. Cronin'in en büyük tutkusu çaydı. Bir gazeteci ona dakikada kaç kelime yazdığını sorduğu zaman, büyük yazar, "Oh, bir litre çay içinceye kadar 1000 kelime yazarım" diye cevap vermişti.

Alman şairi Schiller en kıymetli eserlerini banyoda, soğuk suyun içinde yazmıştır. Hatta işine kendini ancak ayaklarını buza dayadığı zaman, verebildiğini iddia ederdi.

Ünlü kişilerin garip hevesleri ve delilikleri olduğunu öğrendiğimiz zaman, onların bizim gibi insan olduğunu anlıyoruz. Herkesin öfkesini üzerine çekmekten çekinmeyen, korkusuz halk şairi Voltaire' nin çocukça bir korkusu vardı. Karanlıktan ödü patlardı. Işıksız odada asla yatamazdı.

Büyük Alman din adamı Johann Neander, korkunç derecede dalgındı. Bir gün eve geldiği zaman zaman üzüntü içinde, "Topal oldum" diye bağırmıştı. Gelen doktor bacağında herhangi bir aksaklık bulamamıştı. Ancak Neander yol boyunca topalladığını iddia etmekte devam ediyordu. Evet topallamıştı, zira bir ayağı kaldırımda, bir ayağı asfaltta olduğu halde yürümüştü.

Tam mânası ile normal insanların dünyada çok az olmasına belki de şükretmeliyiz. Garip huylu insanların fazlalığı, yeni dahîlerin yetişme ihtimal ve ümidini artırmaktadır.

Bütün Dünya Mecmuası

Cilt: 2

1973

Bu yazıya yorum yazın


Not: Yanında (*) işareti olanlar zorunlu alanlardır.

Bu yazıya gelen yorumlar.

DİĞER YAZILAR

SATIŞIN DA BİR YOLU VAR!

SATIŞIN DA BİR YOLU VAR!

Arkadaşım bir kitap yayınlamıştı; adı; «Çirkin Kadınlara Tavsiyeler» idi. Kitap hiç sat

DAHİLERIN GARİPLİKLERİ

DAHİLERIN GARİPLİKLERİ

Dünyada tam mânası ile normal bir insan bulmak zordur. En yakın dostlarımızın bile, farkında

TARİHTE İLGİNÇ MAHKEMELER

TARİHTE İLGİNÇ MAHKEMELER

Hukuk tarihinde hayvanların da muhakeme edildiğine sık sık rastlanır. Yalnız inekler, domuzlar

BİR ÇOCUĞU GÖZÜNDEN TÜRKİYEDE İLK SİNEMA GÖSTERİSİ

BİR ÇOCUĞU GÖZÜNDEN TÜRKİYEDE İLK SİNEMA GÖSTERİSİ

Türkiye'de ilk sinema gösterisi, İstanbul'da, Galatasaray'da, ünlü Sponek birahanesinde, Polony

PİSLİK VE TEMİZLİK

PİSLİK VE TEMİZLİK

İstanbul'dan uzak kaldığım müddetçe bilhassa pire ve tahta kurusunun hasretini çekmiştim. Ge

ESKİDEN BÖYLEYDİ

ESKİDEN BÖYLEYDİ

Eskiden, özellikle bazı kadınlar arasında, sanki adını işitin¬ce, deliğinden başını çı

“BAŞBAKAN İRTİCALEN KONUŞACAK”

“BAŞBAKAN İRTİCALEN KONUŞACAK”

Bütün Dünya mecmuasının Mart 1948 sayılı nüshasında şöyle bir yazı var; “Eski başbaka

MEHMED AKİF NEYİ KASDETMİŞTİ?

MEHMED AKİF NEYİ KASDETMİŞTİ?

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.” Mehme

“EN BÜYÜK ÇİZMEYİ KİM GİYER?”

“EN BÜYÜK ÇİZMEYİ KİM GİYER?”

Yavuz Bülent Bakiler beyefendi 12. 08. 2020 günkü görüşmemizde ilkokul senelerine ait beni ço

TEBRİK KARTLARI

TEBRİK KARTLARI

Sene 1965. Bir genel müdürlükte özel kalem müdür yardımcısıyım. Bayrama 10 gün var. Benim

BÜTÜN GECE ISLIK ÇALAN BİR YOLCU

BÜTÜN GECE ISLIK ÇALAN BİR YOLCU

1940’lı yıllarda bir Alman yolcu anlatıyor; “Geçen hafta başımdan garip bir vakıa geçti

İnfitar Suresi/6-8

Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir?

GÜNÜN HADİSİ

Sen dünyada bir garib veya bir yolcu gibi ol.

Buhari, Rikak 2; Tirmizi, Zühd 25, (2334)

TARİHTE BU HAFTA

*Süleyman Hilmi Tunahan Hz.lerinin Vefatı(16 Eylül 1959) *Adnan Menderes'in İdamı(17 Eylül 1961) *Ertuğrul Fırkateyni Japon Sularında Battı(18 Eylül 1890) *Efendimiz (s.a.v.) Hicret Ederken KUBA'yı Teşrif Ettiler(20 Eylül 622) *Yavuz Sultan Selim Han

ANKET

Sitemizle nasıl tanıştınız?

Yükleniyor...

SİTE HARİTASI