İlahiler- Şiirler Güldestesi

ÂŞIK FİGÂNÎ'NİN NASİHAT DESTANI

Nasihat Destanı, 18. yüzyıl âşıklarından Levnî (?-1732)'nin aynı addaki destanına yapılmış bir nazire olup, Geredeli Âşık Figânî'ye ait bir destandır. 27 dörtlükten meydana gelmiş olan 'Nasihat Destanı' 11'li hece ölçüsüyle yazılmıştır. 'Demişler' döner ayağı üzerine kurulmuş olan bu destanın özelliği; nasihatin kuvvetli deyişler, deyimler ve atasözleri kullanılarak güçlendirilmiş olmasıdır.

19. yüzyılda yazılmış olmasına rağmen dili de gayet anlaşılır bir Türkçe'dir. Destanda, o dönemde kullanılıp da bugün (fazla) kullanılmayan bazı kelimelerin anlamları ile şiirde kullanılan deyimler ve atasözlerinin farklı kullanımları ve ya atasözlerine yapılan atıflar dipnotlarda verilecektir. Atasözleri ve deyimler ise italik ve koyu yazılacaktır.

Erenler pendini(1) guş eyle(2) cana(3)

Akıl(4) doğru sözü arar demişler

"Men aref"(5) bağını kıldınsa me'va(6)

Senin için her dem bahar demişler

 

İnsan isen olma nefsine esir

Nefsini kendine kul et, ol emir

Kişi bu dünyaya bir kerre gelir

Gidenler dönmedi tekrar(7) demişler

 

Doğru söz istersen budur sağı(8)

Gözünden kaçırma damı,(9) duzağı

Fursatı fevtetme(10) geçirme çağı

Kuş budağa bir kez konar demişler

 

Ferda(11) içün merak eyleme ey dil(12)

Hazret-i Allah'tır rızkına kefil

Geceler kunnacı olur iyi bil

Gün doğmadan neler doğar demişler

 

İkrarından(13) dönmez er olan bir er

And içme er isen bir sözün yeter(14)

Biri yapar, binin günahı gider

Küçük işer, büyük kayar demişler

 

Selamet isteyen girmez savaşa(15)

Yazılanlar elbet gelirmiş başa

Eş gerektir işe, iş gerek aşa

Çorak yerde mantar bitmez(16) demişler

 

Çok zaman gün bulut içinde kalmaz

Derler bunalıp da hiç adam olmaz

Altun yere düşmeynen pul olmaz

Er düştüğü yerden kalkar demişler

 

"Nahnü Kasemna"(17) den atılınca ok

Kimine az düşmüş, kimisine çok

Kimisi aç yatar, kimin karnı tok

Kimi doğrar, kimi basar demişler

 

Kimi vardır eleri gül döşürür

Kimi vardır külde gömeç pişirir

Danışmayan düzde yolun şaşırır

Danışan dağlar aşar demişler

 

 

Kimin ters giderse bir zaman işi

Muhallebi yerken kırılır dişi

Yoğurdu yumrukla yiyen bir kişi

Sonra avucunu yalar (18) demişler

 

Bu eski meseldir söylenir gerçek

Takdire zeval(19) var, tedbir de gerek

Karpuz kesmek ile soğumak yürek

Susalığı kandırmaz kar demişler

 

Şu kahpe felekten murad alınmaz

Yalancı dünyada ebed kalınmaz

Malı olmayanın dostu bulunmaz

Çaylar denizlere akar (20)demişler

 

Bahtından ağlama terket figanı(21)

Bulunur her derdin emi, dermanı

Aşk ağlatır, dert söyletir insanı

Öz ağlarsa göz de ağlar demişler

 

Dinle bu pendimi arama müftü

Çalışmazsan yudan son ucu zifti

Sapandan ibret al, o sürer çifti

İşleyen demir ışlar demişler

 

Âşıklara saz, söz, çok laf gerektir

Ekincilere de esnaf gerektir

Esnafa da biraz insaf gerektir

Bal tutan parmağını yalar demişler

 

Fayda çıkmaz şekerinden şabından

Kıyamette yedilirsin ipinden

Fukarayı boş döndürme kapından

Karışık çok kaza savar demişler

 

Tanrı'dan gelene dersen eyvallah

Dareyn(22)de elbet bulursun felah(23)

Tek namerde muhtaç etmesin Allah

Yal yedirse başa kakar demişler

 

Âdemle Havvadır aslımız ey can

Ocaktan terbiye görmeli insan

Kurttan kuzu doğmaz, kerkezden(24) şahan

Toy (25) olmaz uçsa da çunkar(26) demişler

 

İl için ateşe yakma başın

İnanma kimseye olsa kardaşın

Takdirinde varsa bir garip kuşun

Yuvasını Allah yapar demişler

 

Sen sen ol kimseye eyleme hiyle

Hiyleye uğrarsın çekersin çile

Korkunun faydası yoktur ecele

Ecel bir gün camın sunar demişler

 

Kişiyi gösteren kişinin eşi

İşin, eşin bilen(27) başmakçıbaşı(28)

Obaya üşürür kurt ile kuşu

Ürmeyi bilmeyen çomar demişler

 

Ayağına bir taş dokunsa eğer

Haktan bil, Haktan'dır bütün hayr ü şer

Her gune(29) aybını örter setreder

Tanrının bir adı Settar demişler

 

Garipleri gözet bağrı taş olma

Civan-mert ol, nekes(30)lere eş olma

Uğursuz kişiyle arkadaş olma

Kuru yanında yaş yanar demişler

 

Edepsizin hicap(31) olmaz yüzünde

Muhanetin(32) sebat yoktur sözünde

Koskoca merteği görmez gözünde

İl, gözünde çör çöp arar demişler

 

Âlemi kör sersem sanırsın eğer

Kendi körlüğünü bilmezsin meğer

Bir bakışta miktarını fark eder

Herkesin belinde kantarı demişler

 

Yolunca yap imeceyi, geziği

Sıranı gözetle bozma diziyi

Sürüden ayrılan körpe kuzuyu

Ya kurt kapar ya kuş kapar demişler

 

Figânî! Pendimi yabana atma

Rey senin ister tut, ister tutma

Eğer arif isen sözü uzatma

Südzüz inek durmaz malar demişler..

 Dipnotlar

1.Öğüt, nasihat,

2.Dinle

3.Ey can, ey sevgili

4.Akıllı

5.Men arefe nefsehü fekad arefe Rabbehü= Nefsini bilen Rabbini bilir.

6.Mesken, yurt, makam, sığınılacak yer

7.Giden gelse dedem gelirdi.

8.Doğrusu

9.Ağ, tuzak

10. Öldürme

11.Yarın

12. Gönül

13. Söz, tasdik, kabul, karar

14. Er olana bir söz yeter

15.Selamet isteyen dilini tutmak gerek.

16. Çorak yerde sümbül bitmez.

17.Biz taksim ettik.(Kur'an-ı Kerim)

18. Yoğurdu yumrukla yiyen sonunda avucunu yalar.

19. Sona erme

20. Çay denize erer.

21. Ağlayıp sızlama, bağırıp çağırma

22. İki cihan, iki dünya (dünya ve ahiret)

23. Kurtuluş, selamet, mutluluk

24. Kartalgillerden esmer tüylü, uzun kuyruklu yırtıcı bir kuş.

25. Toygillerden, yavaş uçuşlu, sürü olarak yaşayan, kazdan büyük yabani hayvan.

26. Bir kuş cinsi ama hangi kuşgillerden olduğunu bulamadım.

27. Eşin, aşın, işin bil.

28. Ayakkabıcı başı

29. Türlü, renk

30. Cimri, eli sıkı

31. Utanma

32. İhanet eden, hain

0 Yorumlar

Yorum yapın

Yorum yapmak için giriş yapın.