Hatıralarla
BEDİÜZZAMAN'IN ŞAM HUTBESİ VE MUHADDİS ŞEYH BEDREDDİN EL HASENİ
Merhum Ali Uçar Bey bir sohbetinde anlatıyor; "Ali Sert Hocamdan dinlediğim şu hatırayı, Konya'da Molla Fahreddin Hoca'ya sordum. Baktım o da aynı istikamette beyanda bulundular.
Not: Ali Sert Hocamız Hatay- Kırıkhanlı olup halen hayattadır. Halep ve Şam'da medrese öğrenimi görmüş olan Hocaefendi, Bediüzzaman hazretlerini de ziyaret etmiş bir âlim-i mümtazdır.
Molla Fahreddin Efendi sanırım halen hayatta. Konyalı olup halen bu ilimizde ikamet eden Hocaefendi, Merhum Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu Efendi'nin talebelerindendir. Aynı zamanda 6o'lı yıllarda Suriye'de okumuştur. Fakir de kendisiyle görüşmüş ve bazı hatıralarını dinlemiştim. (Salih Okur)
İki hocamızın anlattıklarının özeti şöyle; Üstad Bediüzzaman 1911'de Şam Emeviyye Camiinde meşhur hutbesini verdiğinde 10 bin kişilik dinleyici topluluğu arasında bulunanlardan birisi de Suriye'nin meşhur muhaddisi Şeyh Bedreddin Efendi'dir.
Aslında hem Ali Sert Hocanın hem de Fahreddin Hocanın verdiği malumata göre, Şeyh Bedreddin Efendi münzevi bir insandır. O sadece kendi hücresinde ikamet ediyor, misafir de kabul etmiyor. Sadece hizmetinde olanların muavenetiyle inzivagahına en yakın olan camiye Cuma namazlarını ifa edebilmek düşüncesiyle gidiyor ve geliyor. Bunun haricinde dışarı çıkmadığı gibi insanları da kabul etmiyor.
O tarihlerde-ismini hatırlamaya çalıştığım ama hatırıma gelmeyen- bir zat var. O, ravileriyle beraber 30 bin hadis-i şerifi ezbere biliyordu. Hâlbuki bu rakam Şeyh Bedreddin'in hafızasına nispet edildiğinde daha az bir rakam diyorlardı.
Şeyh Bedreddin Efendi, Üstad Bediüzzaman hazretlerinin Şam-ı Şerife geleceğini, böyle bir hadis-i şerif irad edeceğini duyunca, öteden beri devam ede gelen âdetini değiştirecektir. Hizmetinde bulananlara "beni de bu Cuma günü Cami-i Emeviye'ye götürünüz. Ben de bu genç hocayı dinlemek istiyorum" diyecektir. Ve dinleyecektir.
Daha sonra inzivagahına döndüğü zaman, Şeyh Bedreddin Efendi'ye soracaklar, o ise kanaatini şöyle özetleyecektir; "Ben bu genç hocayı dinledim. Artık bu bütün İslami ilimlerde bir sondur. Daha kimse bunu geçemez."
Not: Bedreddin el Haseni(1850-1935) tarihlerinde yaşamış meşhur bir âlim idi. Medrese öğrenimi sırasında Kur'ân-ı Kerîm'i ve Sahih-i Buhârî ile Sahîh-i Müslim'i ezberleyen bu zat ayrıca akaid, usûl-i hadîs, usûl-i fıkıh, sarf, nahiv, edebiyat ve mantık gibi ilimlerin ana metinlerini özetleyen 20.000 beyit hıfzetmiştir.
Cuma günleri Emeviyye Camii'nde verdiği dersler, eski devirlerdeki meşhur âlimlerin ders halkalarını andıracak şekilde kalabalık olurdu. Kesintisiz üç saat süren bu derslerde yeni meselelere çözümler getirmeye çalışırdı. Onun bu dersleri eş-Şark adlı gazetede yazı işleri müdürü olan talebesi Abdülkâdir el-Mağribî tarafından özetlenerek neşredilirdi.
Rivayete göre yedi veya 17 sene süren bir inziva hayatını ihtiyar etmiştir. Rahmetullahi aleyh. Daha geniş bilgi için Diyanet İslam Ansiklopedisinin Bedreddin el Haseni maddesine bakabilirsiniz. (Salih Okur)
Yorum yapın
Yorum yapmak için giriş yapın.
0 Yorumlar