



Geldin oğlum, şu anda sana bakıyorum. O derin bakışlarını odada gezdiriyorsun. O, içinde garip bir ciddiyet, sıra dışı bir masumiyet, insana Cennet'i hatırlatan bir saflık barındıran bakışlarını.
Dört gün sonra bir aydır bu yeni âleminde olmuş olacaksın. İlk geldiğin günden beri bana O'nun (c.c) bazı isimlerini daha farklı yönleriyle öğretiyorsun. Rezzak, senin rızkını annenin sinesine koyuyor. Musavvir, seni annenin karnındayken şekilden şekle sokmuş; şimdi de her gün seni daha bir güzelleştiriyor. Hafiz, seni kabir gibi bir alemde mükemmel muhafaza etmiş; şu anda da acizliğin ölçüsünde karşı karşıya kaldığın tehlikelerden seni koruyor.
Ben de, üzerinde tecelli ettiğini gözümüzle gördüğümüz bu isimlerini şefaatçi ederek yine O'na yakarıyorum: Rezzak ismiyle senin maddi gıdalarını hayrette kaldığımız şekilde ve hiç beklenmeyen yerden gönderdiği gibi, bu dünyadaki ömrünün sonuna kadar; kalb, ruh ve diğer manevi duygularını gıdasız bırakmasın. Manen aç olan, ama bunun farkında olmayan ve onun Rezzak ismine sığınmayan insanların sayıca fazla olduğu bu dünyada seni onlar gibi etmesin.
Hafiz ismiyle seni aklımıza gelen ya da hayalimize bile uğramayan her türlü tehlikelerden mükemmel bir tarzda muhafaza ettiği gibi senin mahiyetine de her insan gibi her halde koyduğu nefsinin ve onun üstadı olan şeytanların şerrinden ve de kendisinden hakkıyla Allah'a sığınamadığımız ahirzaman fitnesinden en güzel şekilde muhafaza etsin. Tufanda Nuh'u (A.S) ve müminlerini, balığın karnında Yunus'u (A.S), firavunun sarayında Musa'yı (A.S), dağ gibi ateşlerin içinde İbrahim'i (A.S), kuyuda Yusuf'u (A.S) ve nihayet Rahmetin görünen şekli olan Kâinatın Efendisi Muhammed'i (A.S.M) azılı müşrikler içinde koruduğu gibi hıfzetsin seni. Baban..
Yorum yapmak için giriş yapın.
1 Yorumlar
çok güzel duygulanmamak elde değil :(