

Mehmed Akif anlatıyor: “Ramazan mollasının biri köylüye geceleri teravih kıldırırmış, gündüzleri de Mızraklı, Kırk Sual, Kara Davud gibi yaşını başını çoktan almış eserlerden va’z etmiş.
Lakin bayram gelince heybesini işlemeli çamaşırlarla, kesesini fitrelerle, zekâtlarla doldurmak şöyle dursun, cemaatin fukara-i sâbirin kısmı yalnız adamcağızın selametine dua, ağniya-i şakirin zümresi ise sadece kendilerini duadan unutmamasını ricada bulunmuş. Belanın büyüklüğüne bakın ki; Biçare molla o aralık heybesini de kaybetmiş.
Şu bir ay süren geceli gündüzlü ibadetlerin Allah katında birikmiş ecrini alabilmek için kıyameti beklemeye değil, gelecek üç ayların vüruduna kadar pineklemeye bile tahammülü olmayan mollacağız bu saygı yoksulu cemaatten öfkesini almak istemiş;
“Ey köylü dayılar! Beni bütün ramazan çalıştırdınız; bu gün on para vermedikten sonra heybemi de çaldınız. Lakin ettiğiniz yanınıza kaldı zannetmeyiniz. Ben Kadir gecesi teravih kıldırırken size ayeti mahsus yanlış okudum” demiş.
Köylüler hep bir ağızdan; Hoca düşündüğün şeye bak! Sen bize ayeti yanlış okudunsa, biz de zaten namaza abdestsiz durmuştuk”
Kaynak: Mehmed Akif Külliyatı- haz:İsmail Hakkı Şengüler-Hikmet Neşriyat-İst-1990
Yorum yapmak için giriş yapın.
3 Yorumlar
allah selamet versin ne diyelim
NE BU ŞİMDİ ALLAHAŞKINA
Allah bizi fukarayı sabirin ve ağniyai şakirinden eylesin